Kayseri Fıkraları, Kayserili Fıkraları
Rahmetlidir, Cadalın Şambal Emmi derlerdi. Şakacı bir insandı. Bir gün misafirliğe gitmek üzere yola çıkarlar. Şambal Emmi, abasının (annesinin) kolundan tutar, yavaş yavaş yürürler. Yaşlılarımız büyük motorlu vasıtaları hiç görmemişlerdir. Yeşilhisar’a o tarihlerde yeni yeni kamyon girmektedir. Yol kenarına bir Man kamyon durmuş.
Ön kaputu kaldırılmış, şoför arabanın önünde arabanın arızasını gidermektedir. Gazına basılmış, yüksek sesle çalışmaktadır.
Şambal Emminin abası ürperir, sorar:Gadasını aldığım, kölesi olduğum Şambalım, hayvanın ağzını aşmışlar neydiyorlar?
Şambal Emmi bu ya hemen başlar: Aba aba dişi ağrıyormuş, dişini çekiyorlar.
Hele Şambalım, kölesi olduğum, hele nasıl bağırıyordu hayvan.
Kayserilinin biri kumarbazmış, bir gün her şeyini kaybetmiş, elinde bir eşek kalmış... Önce sol ön, sonra sağ ön, daha sonra, arka sol, her üc ayağa da zar atmış, kaybetmiş, sıra dördüncü ayağa gelmiş, tam o sırada eşek hazin hazin anırmaya baslayınca, Kayserili :
- Vah karagözlüm vah!, demiş.
- Sana da mı malum oldu!