Home
Tüm Kategoriler
Popular
Komik Resimler
En İyi Fıkralar
En son şakalar
Nasrettin Hoca Fıkraları
+18 Fıkralar, Yaran artı 18 fıkralar
Asker Fıkraları, Askerlik Fıkraları
Avcı Fıkraları, Avcılık Fıkraları
Bakkal Fıkraları
Bayburt Fıkraları
Bektaşi Fıkraları
Belaltı Fıkraları
Büyük Fıkraları
Cimri Fıkraları
Çocuk Fıkraları, Çocuksu Fıkralar
Çorum Fıkraları
Deli Fıkraları
Dini Fıkralar
Doktor Fıkraları
Dursun Fıkraları
Duvar Yazıları
Elazığ Fıkraları
Erkek Fıkraları
Erzurum Fıkraları
Evlilik Fıkraları
Fıkra Gibi Komik Olaylar
Fıkralar - Corona (Covid-19)
Hayvan Fıkraları, Hayvanlar Alemi
İngiliz Alman Türk
Ingiliz-alman-turk-fikralari
Kadın Erkek Fıkraları
Kadın Fıkraları
Kamyon Yazıları
Kapak Edici Fıkralar
Karadeniz Fıkraları
Karı Koca Fıkraları
Kayseri Fıkraları, Kayserili Fıkraları
Kısa Fıkralar
Komik Hikayeler
Komik Şakalar
Komik Sözler
Köylü Fıkraları
Kurban Fıkraları
Mardin Fıkraları
Matematik Fıkraları
Meslek Fıkraları
Mühendis Fıkraları
Nam-ı Kemal Fıkraları
Öğretmen Fıkralar
Okul Fıkraları, Okul Öğrenci
Polis Fıkraları
Politika Fıkraları, Politik Fıkralar
Ramazan Fıkraları
Sarhoş Fıkraları
Sarışın Fıkraları
Seçim Fıkraları
Sekreter Fıkraları
Şoför Fıkraları
Soğuk Espiriler
Spor Fıkraları
Tarih Fıkraları
Temel Fıkraları
Trakya Fıkraları
Ünlülerden Fıkralar
Български
English
Deutsch
Español
Русский
Français
Italiano
ελληνικά
Македонски
Türkçes
Українські
Portugal
Poland
Sweden
Dutch
Danish
Norwegian
Finnish
Hungarian
Romanian
Czech
Lithuanian
Latvian
Croatian
My Jokes
Edit Profile
Logout
En son şakalar
Nasrettin Hoca Fıkraları
Nasrettin Hoca Fıkraları
Add a joke
En son şakalar
En İyi Fıkralar
Nasreddin Hoca bir gün Konya'ya gider. Konya sokaklarında dolaşmaya başlar. Yolda adamın biri Hocayı durdurur ve sorar:
─ Pardon Hoca efendi, bugün ayın kaçı, biliyor musun?
Nasreddin Hoca adama cevap verir:
─ Nereden bileyim yahu! Ben buranın yabancısıyım.
1
0
4
Bir gün Nasrettin hoca pazara giderken çocuklar yanına gelmiş. Nasrettin hoca çocuklara ne olduğunu sormuş. Çocuklar da hep bir ağızdan "Nasrettin hoca Nasrettin hoca bize gidince flüt alır mısın?" demiş ama hiçbiri para vermemiş. Aralarından bir tane çocuk kendi flütünün parasını vermiş sonra Nasrettin hoca pazara girmiş pazardan çıkınca çocuklar yanına gitmiş sonra Nasrettin hoca elindeki flütü sadece parayı veren çocuğun eline vermiş çocuklar sormuş "Nasrettin hoca niye bize flüt almadın?" Nasrettin hoca da demiş ki "Parayı veren düdüğü çalar" demiş sonra parayı veren çocuk flütüne kavuşmuş ve flütünü çala çala oradan uzaklaşmış
1
0
4
Един поп паднал в някакъв гьол и вижда
Bir köyde yaşayan çok cimri bir adam varmış. Bu adam bir gün göle düşmüş herkes adamın başına toplanıp:
- Elini ver, diyormuş O sırada oradan geçmekte olan Nasrettin Hoca topluluğun yanına gidip:
- Ey be ahali bu adam bunca senelik yaşamında bir çöpünü bile paylaşmamış hep cimri olmuş. Hele siz bi açılın ben onu kurtarırım, demiş ve adamın yanına gidip "elimi al, elimi al" demiş ve adam hemen hocanın elini tutmuş ve adamı sudan çıkartmışlar.
1
0
4
Timur bir gün yanına Hoca’yı da alarak Akşehir’in Meydan Hamamına gider. Soyunup peştemallara sarınıp sıcak bölüme geçerler. Göbek taşında oturup bir yandan sohbet ederken bir taraftan terlerler.
Derken Timur Hoca’ya sorar.
- Hoca sen bir deryasın! Kıymet biçmesini bilirsin. Şu halimle ben kaç para ederim?...
Hoca:
- On akçe der.
Kendisine bu kadar az kıymet biçilmesi Timur’u küplere bindirir.
- Bre gafil sen bana nasıl on akçe ettiğimi söylersin bu parayı sadece peştemal yapar! deyince
Nasreddin Hoca boynunu bükerek;
- Peştemali hesaba kattım zaten! der.
0
0
4
Hocanın bir gün subaşıya işi düşer. Adam haraç ve rüşvet yiyen birisidir. Hoca fakir, ne yapsın. Bir çömleğe toprak doldurur ve üstüne bal sıvar. Gitmiş işini görmüş, ilamını almış, memnun. Ertesi gün kapısında bir adam bitmiş:
- "Hoca demiş, subaşı ilamda bir kusur etmiş. Geri istiyor..."
Hoca yutar mı:
- "Kusura bakmasın evlat", demiş. "Kusur ilamda değil çömlekteydi."
0
0
4
Bir gün padişah Nasreddin Hoca’dan sormuş :
- Hocam ben ölünce cennete mi gideceğim yoksa cehenneme mi, söyle bakayım? demiş.
Hoca padişahtan korkmadan :
- Cehenneme gidersiniz padişahım? demiş.
Padişahın sinirden sakalları titremiş. Bu durumu gören Hoca :
- Kızmayın padişahım ben aslında size cennete gidersiniz diyecektim fakat sizin cellatlarınızın kılıçlarıyla ölen suçsuz kişilerden cennet dolup taşmış. Bu yüzden cennete sığmazsınız diye cehenneme gidersiniz dedim, demiş.
0
0
4
Nasreddin Hoca kapısının önünde bir şeyler aranıyormuş. Komşusu sormuşı:
- "Hayrola Hoca efendi bir şey mi yitirdin?"
- "Mühürüm düştü de..."
- "Nerede düşürdün? Söyle, biz de bakıverelim."
- İçerde düşürdüm, avluda."
- "Avluda yitirilen şey sokakta aranır mı be Hoca?"
- "Avlu karanlık. Burası daha aydınlık da onun için burada arıyorum!"
0
0
4
Mahallenin bencil kasabı, göle düşmüş. Başlamış çırpınmaya. Hemen koşup köylüler:
- "Elini ver, elini ver" diye bağırmışlar. Ama adam elini uzatmamış. Tam göz göre göre boğuluyormuş ki Hoca seslenmiş:
- Yahu! o vermeyi bilmez."Elimi al " diye bağırsanıza.
0
0
4
Akşehir’e tayin edilen bir kadı halkın silah satmasını yasak etmiş. Küçük bir çakı taşımak bile suç sayılır olmuş. Görevli memurlar sıkı bir takibe ve kontrole başlamışlar. Bir gün Nasreddin Hoca’nın üstünü başını aramışlar. Kuşağın arasından kocaman bir bıçak çıkınca şaşırmışlar:
- Bu da nedir Hoca ? Sen silah taşımanın yasak olduğunu bilmiyormusun ? demişler.
- Evet demiş, biliyorum. Fakat bu silah değildir. Kitaplarda bir takım yanlışlar görünce bunun ucuyla kazıyorum.
- Olur mu Hocam demişler, kocaman bir bıçakla kitaptaki yanlışlar kazınır mı?
- Olur, olur demiş Hoca. Siz bilmiyorsunuz ama bazı kitaplarda o kadar büyük yanlışlar var ki bu bıçak bile küçük kalıyor...
0
0
4
Palavracının biri başına topladığı üç beş cahile karşı övünüp duruyormuş :
- İşte ben güçlü ve maharetli bir adamım. Evet ben Halep’te bulunduğum sıralarda altmış arşın uzağa atlamış bir kimseyim!.. Nasreddin Hoca da bu sırada oradan geçiyormuş. Palavracının yanına yaklaşıp :
- Yaa demiş demek sen altmış arşın atlarsın. Haydi atla da görelim. Adam hık mık etmiş.
- Ama demiş ben Halep’te atladım. Hoca kızmış :
- Canım demiş, Halep oradaysa arşın burada.
0
0
4
Nasreddin Hoca hayvanlarına ağır yükler yükleyip onlara eziyet eden köylülerine iyi bir ders vermek istemiş. Bir gün eşeğine binerek köy meydanında dolaşmaya başlamış. İşin garibi dolu bir çuvalı da sırtına vurmuş, öyle geziyor. Şaşırıp sormuşlar :
- Yahu Hoca Efendi, hem eşeğin üzerindesin, hem çuvalı sırtında taşıyorsun. Nasıl bir iş bu ?
Hoca cevabı yetiştirmiş hemen :
- Zavallı hayvan, demiş. Zaten gece gündüz demeden hizmet ediyor bana. Sırtına bindiriyor, yüklerimi taşıyor, değirmeni çeviriyor. Bu kadar hizmetlerinden sonra dolu çuvalı da ona yüklemek istemedim. Bu yüzden ben vurdum sırtıma.
0
0
4
Hoca, bir gün kırlardan topladığı çalı çırpıyı eşeğine yükleyip evine götürürken:
- "Acaba, yaş çırpı da kurusu gibi yanar mı?"
Diye düşünüp şeytana uyarak çalı çırpıyı yakmış. Aralarında kuruları da bulunan çalı çırpı hemen alev almış. Eşekte bir korku, bir telaş, huzursuzluktur başlamış tabi. Zavallı eşek can havliyle anıra anıra, çifte ata ata dört nala koşmaya başlamış. Bu durum karşısında hoca da eşeğin arkasından koşmaya başlamış ve olanca gücüyle bağmış:
- "Hey eşek aklın varsa göle koş!"
0
0
4
Hoca yolda bir leylek bulmuş. Almış onu evine götürmüş. Daha önce hiç leylek görmemiş. Leyleğin uzun gagası ve bacakları çok tuhafına gitmiş. Tutup bir güzel kesivermiş onları. Sonra da yüksekçe bir yere koymuş. Karşısına geçmiş. Yaptığı işten memnun, seslenmiş:
- Bak şimdi kuşa benzedin.
0
0
4
Hoca’ya yaşını sorarlar, "Kırk" diye yanıtlar, "Tam kırk!"
On sene sonra aynı soruyu yine "Kırk" diye yanıtlayınca,
"E hocam, on yıl önce de kırk yaşında olduğunu söylemiştin" derler. Hoca da hiç istifini bozmadan,
"Evladım, ne bileyim on sene öncesini!" diye yanıtlar.
0
0
4
Nasreddin Hoca ile arkadaşları Konya’da bir eve akşam yemeğine davet edilmişler. Ev eski ve ahşap, bastıkça tahtalar gıcırdıyor, hoca laf atmış :
- Evin tahtaları ses veriyor!
Adam ukala ya :
- Bizim ev pek sofudur, ara sıra zikreder!
Hoca laf altında kalır mı :
- Ya aşka gelip secdeye varırsa?
0
0
4
Bir gün Nasreddin Hoca ve arkadaşları iddiaya tutuşmuşlar. Eğer Hoca karanlık ve soğuk bir gecede, sabaha kadar köy meydanında bekleyebilirse arkadaşları ona güzel bir ziyafet çekecekmiş. Şayet bunu beceremezse o, arkadaşlarına ziyafet çekecek. Kararlaştırılan gün Hoca meydanın ortasında, sabaha kadar tir, tir titreyerek beklemiş. Sonra yanına gelenlere :
- Tamam demiş. İddiayı kazandım.
- Ne oldu ne yaptın demişler.
- Bekledim sabaha kadar demiş.
- Hayır demişler. Sen uzaktaki bir mum ışığı ile ısınmışsın. İddiayı kaybettin! Ziyafetimizi hazırla. Hoca çaresiz kabul etmiş. Ziyafet vakti kocaman bir kazanın altına minicik bir mum koymuş. Güya yemek pişirecek.
- Ne yapıyorsun? demişler. Kıs, kıs gülerek cevap vermiş :
- Bu mum sıcağıyla size yemek pişireceğim arkadaşlar. Uzaktaki bir mum ışığıyla ben nasıl ısındıysam, bu kazandaki yemek de öyle pişecek!...
0
0
4
Nasreddin Hoca bir gün yabancı bir köyde misafir olur. Cuma günü O’nu kürsüye çıkartırlar. Güzel bir vaaz verir. Herkez pek memnun kalır. Camiden çıkınca Hoca’nın eşeğini getirirler. Köylülerin hepsi ona hizmet etmek için adeta yarışırlar. Hoca eşeğine binerken biraz düşünür. Sonra eşeğin üstüne ters oturur. Herkes hayret eder. Köylülerden biri dayanamayıp sorar :
- Hocam der. Kusura bakma ama eşeğe niçin ters bindiğini sorabilirmiyim?
Hoca tebesüm ederek cevap verir :
- Eğer düz binip önünüze geçseydim siz arkada kalacaktınız. Siz öne geçseydiniz, bu defa ben arkada kalmış olacaktım. Böyle ters binince size arkamı dönmemiş oluyorum. Sebebi bu...
0
0
4
Nasreddin Hoca evine sık, sık ciğer getirdiği halde bir türlü onları yemek kendisine nasip olmaz. Her seferinde hanımı :
- Kahrolası kedi ciğeri yedi.
- Hınzır hayvan ciğeri yemiş.
- Canı çıkasıca sarman kedi ciğeri aşırmış, diye bahaneler uyduruyormuş.
Bir gün dayanamamış Hoca. Hemen bir kenarda duran baltayı kapıp, mutfak dolabına yerleştirmiş. Hanımı:
- Ne yapıyorsun Hoca demiş, baltanın dolapta işi ne? Hoca cevap vermiş:
- Hanım hanım, sen bizim kediyi hâlâ tanıyamamışsın. Üç akçelik ciğere tenezzül eden hayvan kırk akçelik baltayı bırakır mı sanıyorsun?.
0
0
4
Önceki Sayfa
Sonraki Sayfa