Home
Tüm Kategoriler
Popular
Komik Resimler
En İyi Fıkralar
En son şakalar
Nasrettin Hoca Fıkraları
+18 Fıkralar, Yaran artı 18 fıkralar
Asker Fıkraları, Askerlik Fıkraları
Avcı Fıkraları, Avcılık Fıkraları
Bakkal Fıkraları
Bayburt Fıkraları
Bektaşi Fıkraları
Belaltı Fıkraları
Büyük Fıkraları
Cimri Fıkraları
Çocuk Fıkraları, Çocuksu Fıkralar
Çorum Fıkraları
Deli Fıkraları
Dini Fıkralar
Doktor Fıkraları
Dursun Fıkraları
Duvar Yazıları
Elazığ Fıkraları
Erkek Fıkraları
Erzurum Fıkraları
Evlilik Fıkraları
Fıkra Gibi Komik Olaylar
Fıkralar - Corona (Covid-19)
Hayvan Fıkraları, Hayvanlar Alemi
İngiliz Alman Türk
Ingiliz-alman-turk-fikralari
Kadın Erkek Fıkraları
Kadın Fıkraları
Kamyon Yazıları
Kapak Edici Fıkralar
Karadeniz Fıkraları
Karı Koca Fıkraları
Kayseri Fıkraları, Kayserili Fıkraları
Kısa Fıkralar
Komik Hikayeler
Komik Şakalar
Komik Sözler
Köylü Fıkraları
Kurban Fıkraları
Mardin Fıkraları
Matematik Fıkraları
Meslek Fıkraları
Mühendis Fıkraları
Nam-ı Kemal Fıkraları
Öğretmen Fıkralar
Okul Fıkraları, Okul Öğrenci
Polis Fıkraları
Politika Fıkraları, Politik Fıkralar
Ramazan Fıkraları
Sarhoş Fıkraları
Sarışın Fıkraları
Seçim Fıkraları
Sekreter Fıkraları
Şoför Fıkraları
Soğuk Espiriler
Spor Fıkraları
Tarih Fıkraları
Temel Fıkraları
Trakya Fıkraları
Ünlülerden Fıkralar
Български
English
Deutsch
Español
Русский
Français
Italiano
ελληνικά
Македонски
Türkçes
Українські
Portugal
Poland
Sweden
Dutch
Danish
Norwegian
Finnish
Hungarian
Romanian
Czech
Lithuanian
Latvian
Croatian
My Jokes
Edit Profile
Logout
En son şakalar
Nasrettin Hoca Fıkraları
Nasrettin Hoca Fıkraları
Add a joke
En son şakalar
En İyi Fıkralar
Hoca, bir ara, zeytin satmaya heveslenmiş. Bir küfe zeytin alarak pazarda satmaya başlamış. Kadının biri zeytin küfesine yaklaşıp fiyatını sormuş ve zeytini pahalı bulmuş. Hoca:
- Hele bir tane ye de tadına bak! Demiş. Kadın:
- Baksam ve beğensem bile peşin para ile alacak değilim, deyince Hoca:
- Canım sen yabancı mısın? Rahmetli kocanla dostluğumuz vardı. Ne olacak, sonra verirsin parasını! Lakin şu zeytinden bir tane tat da gör! Demiş. Kadın ise nazlanmaya devam etmiş:
0
0
4
Bir gün, bardaktan boşanırcasına yağmur yağarken, Hoca da evinin penceresinde oturarak sokağı seyrediyormuş. Bir ara dostlarından birini, cübbesinin eteklerini beline dolayarak koşa koşa evine giderken görmüş ve pencereyi açarak seslenmiş:
- İnan olsun ki çok ayıp! Senin gibi aklı başında, olgun bir adam, Allah'ın rahmetinden kaçar mı?...
0
0
4
Nasrettin Hoca, bir gün cuma namazından çıktıktan sonra eşeğine binmiş, cemaatle birlikte eve doğru gidiyormuş. Eşek, bir ara hızlı hızlı yürüyerek kalabalığın önüne geçmiş. Hocanın arkası cemaate doğru gelince, hemen eşekten inip tersine binmiş. Yanındakiler sormuşlar.
- Eşeğe neden ters bindin Hocam? Hoca, kıs kıs gülerek:
- Sizlere saygısızlık olmasın diye, demiş.
0
0
4
Bir arkadaşı Nasrettin Hocaya gelmiş.
- Bana bak Hoca, kulağını bükmesi benden... Şu karına bir şey söyle, sabahtan akşama kadar ev ev dolaşıyor, konu komşu bırakmıyor... Söyle de azıcık evinde otursun. Hoca:
- Peki, görürsem söylerim...
0
0
4
Nasrettin Hoca, bir köyde vaaz veriyormuş. Laf arasında Hazreti İsa'nın göğün dördüncü katında olduğunu söylemiş. Vaazdan sonra, bir kadın Hoca'ya yanaşmış:
- Hazreti İsa, orada ne yer, ne içer? Demiş.
Hocanın tepesi atmış:
- Ey hatun, köyünüze geleli şunca zaman oldu, benim ne yiyip, içtiğimi sormazsın da, Allah'ın peygamberini sorarsın!
0
0
4
Hoca, bir gün, bir münasebetle birisiyle konuşur, uzun müddet dertleşir. Adamcağız giderken "bağışla" der, "tanıyamadım, kimlerdensin sen?" Adam, "tanımıyordun da" der; "bunca vakittir ne diye uzun uzun konuştun benimle?" Hoca der ki:
- Baktım, kavuğun kavuğuma benziyor, kaftanın kaftanıma, seni kendim sandım.
0
0
4
Hoca sürekli döşeme tahtalarını söküp tavana, tavan tahtalarını da söküp döşemeye çakıyor. Bunu gören komşular merakla olayın nedenini sormuşlar.
- Yakında evleneceğim, demiş Hoca, İnsan evlenince evin altı üstüne gelir derler ya, bende bari şu tamirle iki masrafı bir edeyim dedim!
0
0
4
Düğünden sonra Hoca ilk defa gelini görecektir. Yüzündeki yaşmağı kaldırınca birde ne görsün sanki dünyanın en çirkin kadını karşısında duruyor! Hoca olduğu yerde donakalmış. Bu sırada yeni gelin mahcup bir şekilde mahrem olmayan akrabalarını öğrenmek için sorar:
- "Emrindeyim Hocam. Kimlere yüzümü gösterebilirim?" diye sorunca Hoca:
- Bana gösterme de kime istersen gösterebilirsin.
0
0
4
Nasrettin Hoca, gölde bir sürü yaban ördeğinin yüzdüğünü görünce:
- Şunlardan birkaç tane yakalayayım. Evde güzelce pişirip yerim, demiş kendi kendine.
Usulca ördeklere doğru yaklaşmaya başlamış. Ama, Hocanın yaklaşmakta olduğunu gören ördekler uçup gitmişler. Hocanın iştahı ağzında kalmış. Hemen gölün kıyısına gelip cebindeki kuru ekmeği çıkarmış. Küçük küçük parçalar halinde kırarak suya banmaya başlamış. Bir taraftan uçan ördeklerin peşine bakıyor, bir taraftan da kuru ekmeği ıslatıp ıslatıp yiyormuş. Hocayı gören biri:
- Hayrola Hocam, böyle ne yapıyorsun? diye sormuş. Hoca, biraz da üzüntülü bir edayla:
- Ekmeğim biraz kuru da, ıslatmak için ördek suyuna banıyorum, demiş.
0
0
4
Nasrettin Hoca bir gün arkadaşını ziyaret etmek için yola çıkıyor. Hava öyle sıcak ki, Hocanın dili damağına yapışmış bir halde terliyor.
Hoca köye vardığında, arkadaşı şöyle söylüyor:
"Ah Hoca, ne oldu böyle? Sen ne kadar da yorgun görünüyorsun. Gel, eve gidelim ve buz gibi bir soğuk hoşaf içelim. Sen onu içersen, dinlenirsin." Arkadaşı Hocayı eve getirmiş. Kaynatılmış erik hoşafını kurulan sofraya koymuş. Hocaya da küçük bir kaşık vermiş! "Beraberce hoşafı içelim"
Diyerek kendisi de büyük bir kaşık almış. Daha sonra soğuk hoşafı içmeye başlarlar. Hoca şöyle söylenir:
"Ne kadar da lezzetli. Fakat hoşaf bu küçük kaşıkla içilmiyor." Ev sahibi de yanan göğsünü serinletmeye çalışır. Arkadaşı hoşafı içtikçe, bir eliyle de midesini tutar. "Ahh, çok yorulmuşum, hoşafı içersem, tekrar hayatıma kavuşurum." Der.
0
0
4
Nasrettin Hocaya bir gün:
- Karın aklını kaybetti... demişler. Hoca düşünmeye başlamış.
- Ne düşünüyorsun hocam? Diye sormuşlar.
- Bizim karının aklı zaten yoktu ki, kaybetsin. Acaba başka bir şey mi kaybetti diye düşünüyorum
0
0
4
Adamın biri, avucuna bir yumurta alarak Nasrettin Hocaya sormuş.
- Bilin bakalım Hocam, avucumda ne var?
Hoca:
- Şunu biraz tarif et, ne olduğunu söyleyeyim, demiş.
- Peki, demiş adam. Dışı beyaz, içi sarı!
- Bildim, bildim! diye bağırmış Hoca. Şalgamı soymuşlar, içini oymuşlar, ortasına da havuç koymuşlar!
0
0
4
Nasreddin Hoca karın ne olduğunu bilmiyormuş. Bir gün sabah kalkmış ki her taraf bembeyaz kar. Tabi karın ne olduğunu bilmiyor pamuk zannetmiş. Hemen karısının başına gitmiş:
- Karı karı kalk! Her taraf pamuk dolu. Yatağı yorganı getir de dolduralım.
Sabah olmuş Hoca:
- Karı karı kalk! Her gün çocukların çişini kaçırdığı yatağa bugünde yastık yorgan kaçırdı, demiş.
0
0
4
Zengin bir adam Hocayla alay etmek için:
- "Hocam sen bu kitapların hepsini okuyor musun gerçekten?" Der. Hoca:
- "Senin kaç evin ve koyunun var?" diye sorunca, adam:
- "O kadar çok ki sayısını ben bile bilmiyorum." Deyince Hoca cevabı yapıştırır:
- "Sen o evlerin hepsinde yaşayıp koyunların hepsini de yiyor musun?"
0
0
4
Bir ahbap topluluğunda Hoca'nın eline iş olsun diye, bir saz tutturmuşlar :
- Hadi bize güzel bir şeyler çal da dinleyelim! demişler.
Hoca, sazı eline alınca mızrabı bir aşağı bir yukarı teller üzerinde rastgele dolaştırmaya ve böylece tuhaf tuhaf sesler, gıcırtılar çıkarmaya başlamış :
- Ama Hoca demişler, saz dediğin böyle mi çalınır? Perdeler üzerinde usuliyle gezinmek gerek...
Hoca, elindeki sazı dımbırdatmayı sürdürürken :
- Onlar perdeyi bulamazlar, aramak için gezinip dururlar. Ben buldum işte. Niçin boşu boşuna gezinip durayım, demiş.
0
0
4
At nalının insanlara uğur getirdiğine inanan biri, Hoca'ya sormuş:
- "Hocam, at nalı insana uğur getirirmiş, evin kapısına assak günah olur mu?" Böyle hurafelerin dine aykırı olduğunu her zaman anlatan hoca, bu sefer farklı bir yöntemle cevap vermiş:
- "Eğer uğur getiriyorsa, asabilirsin. Ama bence getirmez. Çünkü atlarda bir değil, dört nal olmasına rağmen şimdiye kadar bir faydası olduğunu görmedim aksine akşama kadar yediği kamçının, taşıdığı yükün ve koşturulduğu yolun hesabı yoktur."
0
0
4
Nasrettin hocanın evine birgün arkadaşları gelir biraz konuşurlar birisi bu soğukta dışarıda kalan ölür birisi hele yaşlı olsa10 dakika duramaz hoca ben dururum der hocam etme eyleme bu yaşında ne yaparsın der birisi diğeri eğer bir gün kalırsan sana herzaman ziyafet veririz demiş diğerleri de bunu kabul etmiş hoca ben kalırım kalamazsam benden size ziyafet sonra hoca giyinip çıkar bekler bekler sonunda sabah olur arkadaşları;
- Ne yaptın bakalım demişler hoca;
- Bekledim bir mum gördüm başka bir şey yapmadım arkadaşları olmaz ışık görmeyecek ısı almayacaktın demişler hoca kabul etmiş arkadaşları ilk ziyafete gelirler ama bir türlü yemek gelmememiş sonunda mutfağa gelmişler birde ne görsünler bir mum üstünde su hoca bizimle alay mı ediyorsun demişler hoca;
- Bir mum beni 100 metre uzaktan ısıtıyorsa bunu niye ısıtmasın diyerek cevabı yapıştırmış
0
0
4
Hoca, Sivrihisar'da hatip iken, Hakim ile kavga eder, nasılsa hakim döşeğinde ölümle pençeleşmektedir. Hocaya:
- "Gel, telkin ver", derler. O da:
- "Başka bir hoca bulun, o benimle kavgalıdır, sözümü tutmaz!"
0
0
4
Önceki Sayfa
Sonraki Sayfa