Temel Fıkraları

Add a joke En son şakalar En İyi Fıkralar
0
Temel ile Fadime birbirlerini çok istiyorlarmış. Fakat utangaçlıklarından birbirlerine açılmak ne, kelime konuşmaları bile çık zormuş. Tesadüfen yalnız kaldıkları bir günde, artık canına tak demiş olan Temel Fadimeye:
- "Ha bu fındıklıklardan yukarı bir çıkalım mı? der.
Fadime de:
- "He Temel çıkalım." der.
Biraz yürürler. Temel konuşacak kelime bulamaz. Fadime durumu anlar ve:
- "Bari bir soru sorayım da Temel açılsın." diye düşünür ve Temel'e sorar:
- "Uy Temel, ha bu fındıklıklar kimindir?" der.
Temel hemen atılır:
- "Amcamındır. Bir tane koparanın işini bitiririm."
Fadime hemen bir fındık koparır. Temel fırsatı kaçırmaz. Hemen Fadimeye sarılır ve fındıklıkların altında işlerini bitirirler. Sonra kalkıp tekrar yürümeye başlarlar. İkisi de mutludur. Biraz sonra Fadimenin canı çeker ve tekrar Temel'e sorar:
- "Temel, ha bu fındıklıklar kimindir?"
Temel:
- "Dayımındır, bir tane koparanın işini bitiririm." der.
Fadime hemen bir tane koparır. Temel tekrar fadimeye sarılır ve uzun uzadıya fındıkların arasında işlerini görürler. Tekrar kalkarlar ve yürümeye başlarlar. Biraz sonra Fadimenin canı tekrar ister, Temel de aynı işi yapar. Bu böyle birkaç defa daha devam eder. Temel'de artık pil bitmiştir. Fakat Fadime doymak bilmez ve tekrar sorar:
- "Uy Temel, ha bu fındıklıklar kimindir da?"
Temel:
- "Ha bilmiyorum, galiba fiskobirliğindir."
0
0

0
Temelin karısı Fadime kanser olmuş. Bir çok doktor gelmiş, bakmış ve yapacak hiçbir şey olmadığını söylemiş. Akşam olmuş, Temel ile Fadime baş başa kalmışlar. Temel utana sıkıla Fadime’ye:
“Sevgili karıcığım, durumu artık sen de anlamışsındır. Yapacak hiçbir şey yok. Çok utanıyorum ama, yıllardır senden çok istediğim, ama bir türlü söyleyemediğim bir şey var. Ters ilişki istiyorum” demiş. Fadime düşünmüş, taşınmış. Bunca yıllık kocam, kırk yılda bir benden bir isteği oldu, nasıl olsa öleceğim diye düşünmüş ve kabul etmiş. O akşam yapmışlar. Ertesi gün Temel işe gitmiş, akşam eve dönünce bir de ne görsün, Fadime iyileşmiş, hiçbir şeyi kalmamış, evi silmiş, süpürmüş. Çok sevinmişler. Ancak birkaç saat sonra Temel başlamış kara kara düşünmeye. Fadime sormuş:
“Temelim, ne düşünüyorsun, bak iyileştim, hiçbir şeyim kalmadı”. Temel:
“Fadime demiş, düşünüyorum da bunu daha önce akıl etseydik acaba rahmetli babamı da kurtarabilir miydik”.
0
0
0
0
0
0
0
This Joke Hurts Blonde in Pain Πονάω παντού Το σπασμένο δάχτυλο На някаква сватба станало сбиване и всички били прибрани в ареста. Ein Mann kommt zum Arzt. Един отива на лекар A young brunette goes into the doctor's office and says that her body hurts wherever she touches it. Blonde walks into a doctors office and says: Kommt ein Mann zum Arzt: A woman runs into a doctor’s office and says “DOCTOR! DOCTOR! You have to help me! Everywhere I touch on my body it hurts!” Блондинка зашла к доктору: A blonde goes to her doctor complaining of body pains. Her doctor asked "Where does it hurt?" She touches her elbow and says Geht eine Frau zum Arzt und sagt: "Wenn ich hier drücke tut es weh Une blonde va chez le medecin et lui dit: -"Docteur...quand j'appuie là Carabiniere dal dottore: "Dottore A young woman said to her doctor - ¡Doctor Der Patient zu seinem Arzt: "Ich bin schwer krank und habe Schmerzen am ganzen Körper. Wenn ich mir mit dem Finger an den Kopf tippe tut es weh Doctor Le gars va chez le docteur et lui dit: - Lorsque je me touche ici A blonde went to the hospital because her body hurt. She told the doctor that where ever she touched herself it would hurt. The doctor told her to demonstrate. She touched her elbow and it hurt.... "Herr Doktor Une jeune femme blonde va voir son docteur. - "Ou avez-vous mal ?" Demande le docteur. - "Vous devez m'aider En brunett går till läkaren. – Vad kan jag hjälpa dig med? – Jo En ung brunett gick till doktorn och berättade att det gör ont på kroppen överallt där hon rör den. Omöjligt Temel bir gün doktora gitmiş ve meramını doktora aktarmış: – Doktor bey parmağımı karnıma bastırıyorum acıyor Een jonge brunette gaat de praktijk van de dokter binnen en zegt dat haar lichaam overal pijn doet Er kwam een man bij een dokter En ung tjej En mann gikk til legen og sa: – Jeg har vondt over alt Een jonge vrouw komt bij haar dokter met klachten over pijn. "Waar doet het zeer?" vraagt de dokter. "Het doet overal zeer - Doktor O português reclama de fortes dores ao seu médico: — Ai doutore A brunette goes to the doctor and as she touches each part of her body with her finger she says The retired man goes to the doctor and says A Blonde walks into a hospital claiming that everywhere she touches hurts. So she goes into the examination room and the doctor says “Okay I’d like you to point to wherever it hurts”. So the Blonde... En man kommer in hos doktorn: – Snälla doktorn Cierta mañana Przychodzi kobieta do lekarza i skarży się na ból. - Gdzie panią boli? - pyta się lekarz. - Wszędzie - odpowiada kobieta. - Jak to wszędzie? Proszę być bardziej dokładnym. Kobieta dotyka kolana... Un tip merge la doctor si spune atingind diferite parti Ale corpului: - Doctore Mladá slečna přišla k doktorovi a povídá: „Pane doktore Börje gick till doktorn för att bli undersökt. Han beskrev för doktorn att när han petade sej i pannan gjorde det ont Ateina blondinė pas daktarą ir skundžiasi: - Gydytojau Ateina blondinė pas gydytoją ir skundžiasi: - Nežinau kas man yra. Paliečiu galvą – skauda Er komt een blondje bij de dokter. Ze zegt: Dokter.. als ik op mijn buik druk Det gør ondt Dokter Det var en gång en brunett som hade gått till doktorn Llega un enfermo a ver al médico y le dice: - Doctor Blondinen gick till doktorn och sa. - Jag har jätte ont när jag nuddar knät. Doktorn frågade blondinen om det gjorde ont när hon nuddade magen. - Ja - Doctor - No sé que me pasa doctor Een man komt bij de dokter en zegt: "Als ik hier druk heb ik pijn! Als ik op mijn been druk heb ik pijn! Als ik op mijn hoofd druk heb ik pijn!" "Aha - "Dottore Temel doktora gitmis. - Hastayim doktor A man goes to the doctor and says A blonde comes to a doctor and complains: Doc Došao mujo kod doktora i kaže doktoru: Gdje god da se pipnem boli me Doktor:to je zato što imate slomljen prst Chez le docteur Un Belge se rend chez le Docteur : - Docteur A brunette goes to the doctor A young blonde goes to the doctor and says I hurt all over. The doctor says point to where you hurt. She points to her elbow and says "OW!" Then points to her head and says "OW" and then finally... I went to the doctors yesterday I said: when I touch my back it hurts when I touch my knee it hurts when I touch anything it hurts! 😣 what’s wrong with me Doctor: you’ve broken your finger A blonde walks into a doctor’s office and exclaims: "Doctor A loira estava em casa e começou à sentir dores então decidiu ir ao médico. Ao entrar na sala o médico lhe pergunta: — Pois não senhora Num certo dia o dedo de Joãozinho estava maluco Joãozinho colocava o dedo dele na perna duia colocava na cabeça duia colocava no pescoço duia ai mariazinha colocou o dedo dela na perna dele não... O português foi ao médico reclamando de dores pelo corpo todo. — Ái doutor Uma loira que pintou o cabelo de ruivo vai no médico Chega uma mulher no consultório: — Doutor meu corpo esta todo dolorido. Eu pego aki - ui ai - dói e aki - aiiiii - dói. Eu não sabia mais o que fazer e resolvi vir aqui no médico... Médico... Um certo dia Uma jovem morena vai num consultório médico e reclama que todos os lugares do seu corpo doem quando ela os toca. — Impossível - diz o doutor - mostre-me como acontece! Então Um portugues estava doente mas nao sabia o que tinha. então foi ao médico chegando lá o médico perguntou: — O que tem seu Manoel? — Nao sei doutor Português Uma morena chega com o medico e diz: Me ajude O Português vai ao medico: — Doutor Çok güzel kizil sacli bir bayan doktorun ofisine girer ve her yerinin ağrıdiğini söyler. "imkansiz" der doktor "Gösterin lütfen bana" Kizil parmagini uzatir sol gögsüne bastirir ve çiglik atar Temel doktora gitmiş: - "Çok hastayım doktor Er komt een dom blondje bij de dokter en zegt: "Als ik op mijn arm druk Komt een man bij de dokter en zegt : ik heb hier pijn en hier en hier en hier enz. Zegt de dokter: ha ik weet het al je hebt een gebroken vinger! Patient: Dokter mijn buik doet pijn als ik er op druk en ook heb ik hetzelfde als ik op mijn hele lichaam druk O blonda merge la doctor si se Plange ca o dor toate. - Domnule doctor
0

0
0
0
Kurtuluş savaşında ordu büyük zayiat vermektedir. Ordu komutanı bu gidişe dur demenin yollarını ararken aklına dahiyane bir fikir gelir. Hemen bölüğü düz bir arazide toplar ve bölüğe hitaben:
- "Bu günden sonra düşman tarafından bir kelle getirene on lira vereceğim" der ve bölüğü cepheye gönderir. Ertesi gün bölük şaha kalkar ve herkes iki-üç kelle getirip ordu komutanından parasını alır. Savaşın üçüncü günü ordu komutanı, postası olan Temel'in yok olduğunu görür. Bölüğe haber salar ve tüm ölüler ile yaralıların arasında Temel'i araştırır. Yapılan aramalarda Temel'den iz yoktur. Temel'siz geçen beş günün sonunda nöbetçilerden birisi bölüğe doğru bir toz bulutunun yaklaştığını alarm verir. Dürbünü eline alan ordu komutanı, yaklaşan bulutun bir kamyon olduğunu görür. Gözlerine inanamaz.  Kamyonun kasası düşman kelleleriyle doludur ve direksiyondaki de Temel'den başkası değildir. Sevinçle Temel'i karşılayan ordu komutanı ordusuna dönerek:
- "Asker dediğin böyle olmalı" der ve Temel'i odasına çağırır. Odaya giden Temel'e ordu komutanı:
- "Bak evladım devletimiz savaş halinde, ekonomimiz bozuk, ben size kelle başına on lira sözü verdim ama bu kadar kelleye ödeyecek paramız yok, gel seninle bir anlaşma yapalım kelle başına sana altı lira vereyim" demiş. Komutanın teklifine şiddetle karşı çıkan Temel parasını tam olarak ister. Bir türlü Temel'i ikna edemeyen komutan kızgın bir ifadeyle:
- "Altı lirayı neden kabul etmiyorsun?" diye sorar. Temel'in cevabı müthiştir:
- "Komutanım vallahi yedi liradan ben aldım onları" der.
0
0
Temel küçük yaşta köyünden ayrılıp gurbete okumaya gitmiş. Okuyup mühendis olmuş. Derken siyasete atılmış, önce milletvekili, sonra bakan olmuş. Gel zaman giт zaman günün birinde bakan olarak köyüne çok yakın bir yere temel atması gerekmiş. Bizim Temel, bunu fırsat bilerek, programında değişiklik yapıp seneler önce ayrıldığı köyüne uğramış. Arkasına takılan gazeteci ordusuyla birlikte, akraba-eş-dost ziyaretlerinden sonra köyünü dolaşmaya çıkmış. Köyü dolaştıkça çocukluk anıları tazelenmiş ve başlamış anlatmaya:
- "Ah ah!. Bu yalaktan az mı su içmiştim. Bu dere de az daha boğuluyordum. vs,"
Temel ve arkasındakiler bir samanlığın önüne geldiklerinde, Temel yine derinden bir iç çekmiş ve gazetecilere dönerek:
- "Bu samanlıkta da ilk milli olma denememi gerçekleştirmiştim. Hem de müstakbel kayın validemin önünde."deyince, gazetecilerden birisi sormuş:
- "Kayın valideniz bir şey demedi mi efendim?"
- "Dedi tabi ki."
- "Ne dedi efendim?"
Temel yanıtlamış - "Meeeeee."
0