Home
Tüm Kategoriler
Popular
Komik Resimler
En İyi Fıkralar
En son şakalar
Nasrettin Hoca Fıkraları
+18 Fıkralar, Yaran artı 18 fıkralar
Asker Fıkraları, Askerlik Fıkraları
Avcı Fıkraları, Avcılık Fıkraları
Bakkal Fıkraları
Bayburt Fıkraları
Bektaşi Fıkraları
Belaltı Fıkraları
Büyük Fıkraları
Cimri Fıkraları
Çocuk Fıkraları, Çocuksu Fıkralar
Çorum Fıkraları
Deli Fıkraları
Dini Fıkralar
Doktor Fıkraları
Dursun Fıkraları
Duvar Yazıları
Elazığ Fıkraları
Erkek Fıkraları
Erzurum Fıkraları
Evlilik Fıkraları
Fıkra Gibi Komik Olaylar
Fıkralar - Corona (Covid-19)
Hayvan Fıkraları, Hayvanlar Alemi
İngiliz Alman Türk
Ingiliz-alman-turk-fikralari
Kadın Erkek Fıkraları
Kadın Fıkraları
Kamyon Yazıları
Kapak Edici Fıkralar
Karadeniz Fıkraları
Karı Koca Fıkraları
Kayseri Fıkraları, Kayserili Fıkraları
Kısa Fıkralar
Komik Hikayeler
Komik Şakalar
Komik Sözler
Köylü Fıkraları
Kurban Fıkraları
Mardin Fıkraları
Matematik Fıkraları
Meslek Fıkraları
Mühendis Fıkraları
Nam-ı Kemal Fıkraları
Öğretmen Fıkralar
Okul Fıkraları, Okul Öğrenci
Polis Fıkraları
Politika Fıkraları, Politik Fıkralar
Ramazan Fıkraları
Sarhoş Fıkraları
Sarışın Fıkraları
Seçim Fıkraları
Sekreter Fıkraları
Şoför Fıkraları
Soğuk Espiriler
Spor Fıkraları
Tarih Fıkraları
Temel Fıkraları
Trakya Fıkraları
Ünlülerden Fıkralar
Български
English
Deutsch
Español
Русский
Français
Italiano
ελληνικά
Македонски
Türkçes
Українські
Portugal
Poland
Sweden
Dutch
Danish
Norwegian
Finnish
Hungarian
Romanian
Czech
Lithuanian
Latvian
Croatian
My Jokes
Edit Profile
Logout
En son şakalar
Temel Fıkraları
Temel Fıkraları
Add a joke
En son şakalar
En İyi Fıkralar
Temel, Amerikaya gider, Fransiz ve Amerikali arkadas edinir. Ne olursa olur üçü beraber ciddi bir suc islerler. Mahkemeleri olur ve mahkeme üçünede ölüm cezasi verir. Infaz sekli once Fransiza usulen sorulur, Fransiz;
- "Bizde giyotin gelenektir serefi vardir" der.
Giyotine yatirirlar ve kafasi gider. Amerikali arkadasina sorarlar.
- "Bizde elektrikli sandalye gelenektir" der.
Oda sandalyeye baglanir ve ölür. Sira temele gelir. Ona soruldugunda Temel düsünür.
- "Aids'ten ölmek istiyorum!" der. Herkes sasirir. Ama doktorlar siringa getirirler ve aids mikrobunu damardan Temel'e enjekte ederler.
Karadeniz'den gelen hemserileri sorar.
- "Temel nettin?" Temel cevap veririr.
- "Çaktirmayin lan pr*zervatif taktim."
63
0
4
Temel bir gün fotoğraf çektirmek istemiş. Fotoğrafçıya:
- Ben fotoğraf çektirmek istiyorum.
Lakin vesikalık olmayacak.
Fotoğrafçı:
- Olur efendim. 24x32'ye ne dersiniz?
Temel:
- 768 eder de, bunun konumuzla ne alakası var?
2
0
4
Шампон
La rubia
Los gallegos y el champu
Блондинка се провиква от банята:
Блондинка започва мие косата си с шампоан
- Петьо
Две блондинки са в квартирата си. Едната се провиква:
Две блондинки под душа:
Zwei Blondinen unter der Dusche:
Sind zwei Blondinen in der Dusche. Sagt die eine zur anderen:
Le dice Pepito a su madre:
Por que a Loira toma banho com o chuveiro desligado?
Después de un partido de tenis Manolo y Pepe se duchan en el club... - Manolo
Se están bañando dos atlantes en las regaderas del club
A blond was taking a shower and her husband called in and asked "did you find the new dry hair shampoo I picked up for you?" And the blond replied "yes but there's a problem I already got my hair wet"
-Oye Manolo
Un atlante le dice a otro: - Oye Manolo
Manuel está tomando banho e grita para Maria: — Ô
Due bionde fanno la doccia e una chiede all’altra: ‘Puoi passarmi lo shampoo per favore?’. ‘Ma se ne hai già uno!?’. ‘Sì
Дві блондинки в душі: — Передай мені
Estaban dos piuranos bañandose en un club de futfol y... - Oye Pancho ¿me prestas tu shampoo? - Pero Pedro tu tienes el tuyo - Si pero el mio dice para cabello seco y yo lo tengo todo mojado.
Дві блондинки у квартирі. Одна у ванній миється й кричить звідти: — Олю
Estos son de dos peruanos duchandose y uno le pregunta si le deja su champu y el otro peruano le pregunta por que si el tiene y el le responde Que en el suño pone para cabello seco y el lo tenia...
Blondýnka je ve vaně a volá na spolubydlící: „Katko
Temel duş almaya girer
Blondinen til den anden blondine: Hvad laver du? - Jeg er lige i bad. - Jamen du har ikke tændt vandet? - Nej da
Żona do męża: - Kochanie
Deux blondes prennent leur douche ensemble. L'une demande : - Peux-tu me prêter ton shampoing ? L'autre lui dit : - Tu en as un juste derrière toi! Et la première blonde répond : - Oui mais celui...
Divas blondīnes dzīvo kopā. Viena no vannas istabas sauc: Atnes man lūdzu šampūnu! Otra: Kāpec? Vannas istaba taču ir pilna ar šampūniem. - Jā
Temel bir gün banyoya girmiş. Ama su akmıyormuş. Annesi sormuş.
- Oğlum neden suyu açmadan şampuanla saçını yıkıyorsun?
Temel:
- Anacığım bu şampuan kuru saçlar içinmiş.
2
0
4
Temel bir gün İstanbul'dan memleketi Trabzon'a döndüğünde mahalle kahvesine uğrar. Arkadaşlarının oturduğu bir masaya yanaşır ve heyecanla konuşmaya başlar:
- Ula uşaklar gelun da size bi şey anlatacağum.
Arkadaşları merakla Temel'in etrafına toplanıp sorarlar;
- Ula Temel ne oldi?
Temel cevap verir;
- Haçan uşaklar ben çok akilliyim. İstanbul'dan geluken şoföri kandurdum.
- Laa nasi kandurdun?
- Haçan ben geluken gidiş donüş bileti aldum... Ama geri donmiceğum...
2
0
4
İngiliz,Alman ve Temel bir plajda güneşleniomuş.
İngiliz kalkmış denize doğru yürümüş aleti çıkarıp suya sokmuş herkes seyrederken dönmüş:
- Deniz sıcaklığı 30 santigrad derece demiş.
Alman kalkmış denize doğru yürümüş aleti çıkarıp sokmuş denize sonra dönmüş:
- Deniz sıcaklığı tam olarak 30,2 santigrad demiş.
Temel kalkmış denize doğru yürümüş aleti sokmuş denize sonra dönmüş:
- Valla sıcaklığını bilemicem ama derinliği 32 santim
2
0
4
Bir gün Temel ile Dursun yabancı bir ülkeye giderler. Temel Dursun'a büyük bir kuleyi göstererek:
- "Burası dünyanın en yüksek yeridir. Atlarsan, ancak üç günde yere düşersin." demiş.
Dursun sormuş:
- "Ölür müsün peki?"
Temel cevap vermiş:
- "Ne zannettin, insan üç gün boyunca, aç susuz yaşayabilir mi?"
1
0
4
Temel çalışmak için İstanbul'a gelir ve boğazda deniz kenarında güzel bir arsa görür. Gecekondusunu yapar ama belediye ile başı derde girer. Temel, arsının kendisinin olduğunu iddia etmektedir. Uzun süren duruşmalar, sonunda Temel'in yapacağı yemin ile çözümlenecektir. Temel, bir 'biz' alır ve ucuna bir sinek geçirir. Ceketinin sağ iç cebine olmuş, sol iç cebine olmamış (ham) birer armut koyar. Ayakkabılarının içine de gurbette iken koklayıp özlem giderdiği Karadeniz toprağından bir avuç yerleştirip, hakimin huzuruna çıkar:
- Yemin etmeye geldum. - Peki et bakalım. - Hakim Bey, bak. Habu bizdeki cana; (Elini sağ ve sol göğsüne bastırarak) işte olmuş, işte olacağa, hem vollaha, hem billaha; bastığım toprak benimdur!
1
0
4
Temel, gece vakti mezarlıktan geçmek zorundadır, ama çok korkar. Arkadaşları:
- "Korkma yahu. Mezarlıktan geçerken şarkı söylersin; hiç bir şey olmaz." derler. Temel çaresiz bu öneriyi kabul edip mezarlığa girer. Zifiri bir karanlık, Temel korku içinde ve başlamış bir türkü söylemeye:
- "Ay akşamdan ışıktır!" Ve hemen ardından müthiş bir koro:
- "Yaaaylalar, yaylalar!"
1
0
4
Temel trafik kazasında ölür ve cehenneme gider. Cehenneme girerken kapıda zebaniler bunu dövmeye başlar. Temel:
- "Durun durun" diye bağırır. Zebaniler de bir şey anlamazlar ve durup:
- "Neden duracakmışız?" diye sorarlar. Temel de:
- "Ama ayıp ediyorsunuz böyle yaparsınız buraya bir daha kimse gelmez" der.
1
0
4
Sam, Mişa ve Temel uzun zamandır arkadaştır.
Bir gün Sam, Temel’e: “Papazın karısıyla buluşacağını bu nedenle kilise ayininden sonra Papazı cemaat dağıldıktan sonra bir saat oyalamasını rica eder.
Temel bundan hoşlanmaz ama arkadaşlık deyip kabul eder.
Kilise cemaatinin dağılmasından sonra, Temel papazı yakalayıp en anlamsız sorularla oyalamaya başlar. Papaz sıkılır, Temel debelenir neyse geçer bir saat. Eyvallah deyip kalkıp çıkar Temel.
Ertesi hafta Mişa yanaşır Temel’e. Başlar aynı edebiyat. Bir saat oyala şu papazı ben karısıyla buluşacağım nakaratı.
Temel çeker sineye ve keser yine papazın önünü. Başlar boş boş sorulara. Sonunda saçma sorulardan sıkılan Papaz Temel’e kızıp: “Böyle ne kadar devam edecek oğlum” diye söylenir.
Temel utanır, sıkılır ve sonunda Sam’la Mişa’nın kendisini oyalamasını istediğini itiraf edince Papaz arkadaşca elini Temel’in omuzuna koyup gülümseyerek konuşur:
"Benim karım iki sene önce öldü. Sen eve gitmek için acele etsen iyi olur oğlum!"
1
0
4
Manevra varmış. Temel elde tüfek yerde yatıyormuş. Komutan gelip sormuş :
- Düşman önden gelirse ne yaparsın Temel?
Temel cevaplamış.
Şu yandan, bu yandan,
Arkadan gelirse, diye tekrar sormuş komutan.
Temel bunları da cevaplamış. Komutan en sonunda :
- Ya düşman tepeden gelirse? deyince.
Temel dayanamamış ve :
- Habu memleketin tek askeru ben miyum koomitanum daa!
0
0
4
La mujer que siempre acompañaba al marido
Рангел се буди след едногодишна кома.
Ein Mann liegt nach einem Autounfall wochenlang im Koma.
Жена седи до леглото на умиращия си съпруг. Той я пита:
Ein alter
Жена седи до леглото на умиращия си съпруг. Той ѝ казал:
Um homem estava em coma algum tempo
Ein Mann lag seit längerem im Koma
Lei: "Ti devo parlare..."
Un homme se trouvait dans le coma depuis un certain temps. Son épouse était à son chevet jour et nuit. Un jour
A woman's husband had been slipping in and out of a coma for several months
Een man ligt al een tijdje in coma en zijn vrouw wijkt geen minuut van zijn ziekbed. Op een dag komt de man bij bewustzijn en wenkt zijn vrouw meteend ichterbij. Hij fluistert haar in het oor: "In...
Cafer komadadır. Yanında ise karısı... Cafer’in gözleri nemli, kısık sesiyle karısına doğru bakar ve konuşmaya başlar:
"İlk işten kovulduğum zaman yanımda idin. İflas ettiğim gün oradaydın. Vurulduğum zaman ilk gözümü açtığımda seni gördüm. Trafik kazası geçirdiğimde hastanede hep başucumdaydın...
Karısı takdir edilmenin mutluluğunda tabi.
"Şimdi komadayım yine başucumdasın. Sonunda anladım ama, çok geç oldu; yahu sen ne uğursuz karısın"
0
0
4
Temel trene ilk kez binecekmiş. Cemal ona uyarılarda bulunuyormuş.- Ula Temel son vagona pinmek çok tehlikeludur.
- O zaman son vagonu niye takarlar trene...
0
0
4
Temel sevgilisiyle gidiyormuş. Sevgilisi bir mağazada gördüğü kürkü istemiş. Temel hemen vitrin camına bir tuğla atıp içinden kürkü alıp sevgilisine vermiş. Daha sonra sevgilisi otomobil galerisinde bir de araba görmüş ve busefer de onu istemiş. Temel de bunun üzerine-Ben bu tuğlaları sokaktan mı topluyorum? demiş...
0
0
4
Temel kırtasiye`ye girmiş, tezgahtara :
- Pana pir roman lazum, demiş.
Kırtasiye tezgahtarı sormuş :
- Efendim agır mı olsun hafif mi?
Temel :
- Farketmez, nasul olsa arabam dısarudadur.
0
0
4
Портиер в американски хотел
Обажда се една жена на рецепцията и ми казва:
Една жена ми се обажда на рецепцията и казва: - Ту ти ту рум ту! - Тарирари рам пам!- отговорих ... аз хилейки се.... и тутакси ме уволниха. Откъде да се сетя
Anglik przychodzi do recepcji hotelowej i mówi do recepcjonistki: - Two teas to room two two. A recepcjonistka na to: - Pam param pam.
Temel ingiltere'de lüks bir otele yerleşmiş.. oda servisini arayıp:
- "Tu ti tu tu tu tu" demiş
Oteldekiler telaşa kapılmış. bu mesajı çözmek için oraya buraya haber
Salmışlar. sonunda konsolosluktan bir çevirmen bulmuşlar ve temel'in ne
Dediği anlaşılmış:
- "2 çay, 222'ye !"
0
0
4
Temel köyde imamlık yapıyomuş. İftar saati yaklaşmış. Bütün köylü de oturmuş iftar açmak ezanı bekliyomuş. Temel çıkmış minareye:
- Allahuekber Allahuekber Köylü Temelin sesini duyunca bismillah deyip oruçlarını açmışlar.
Biraz sonra minareden Temelin sesi gelmiş.
- Allahuekber Allahuekber ses deneme 1-2-3 ses deneme!!!!!
0
0
4
Dini bütün Temel,Ramazan günü Sultan Ahmet meydaninda ac susuz sabirsizlikla biran önce iftar vaktinin gelmesini beklemektedir. Günes tepede,Temelin dilini damagini kurutmaktadir. Derken bir turist kafilesi gelir iclerinden birkaci oradaki saticilardan irice bir karpuz alir ve temelin gözü önünde sapir supur yemeye baslarlar. Bir süre sonra bizimki yerinden kalkar usulca yanlarina yaklasir ve kulaklarina egilerek,
"Uy,dininizun kiymetini pilesinuz ha!"
0
0
4
Sonraki Sayfa