Home
Tüm Kategoriler
Popular
Komik Resimler
En İyi Fıkralar
En son şakalar
Nasrettin Hoca Fıkraları
+18 Fıkralar, Yaran artı 18 fıkralar
Asker Fıkraları, Askerlik Fıkraları
Avcı Fıkraları, Avcılık Fıkraları
Bakkal Fıkraları
Bayburt Fıkraları
Bektaşi Fıkraları
Belaltı Fıkraları
Büyük Fıkraları
Cimri Fıkraları
Çocuk Fıkraları, Çocuksu Fıkralar
Çorum Fıkraları
Deli Fıkraları
Dini Fıkralar
Doktor Fıkraları
Dursun Fıkraları
Duvar Yazıları
Elazığ Fıkraları
Erkek Fıkraları
Erzurum Fıkraları
Evlilik Fıkraları
Fıkra Gibi Komik Olaylar
Fıkralar - Corona (Covid-19)
Hayvan Fıkraları, Hayvanlar Alemi
İngiliz Alman Türk
Ingiliz-alman-turk-fikralari
Kadın Erkek Fıkraları
Kadın Fıkraları
Kamyon Yazıları
Kapak Edici Fıkralar
Karadeniz Fıkraları
Karı Koca Fıkraları
Kayseri Fıkraları, Kayserili Fıkraları
Kısa Fıkralar
Komik Hikayeler
Komik Şakalar
Komik Sözler
Köylü Fıkraları
Kurban Fıkraları
Mardin Fıkraları
Matematik Fıkraları
Meslek Fıkraları
Mühendis Fıkraları
Nam-ı Kemal Fıkraları
Öğretmen Fıkralar
Okul Fıkraları, Okul Öğrenci
Polis Fıkraları
Politika Fıkraları, Politik Fıkralar
Ramazan Fıkraları
Sarhoş Fıkraları
Sarışın Fıkraları
Seçim Fıkraları
Sekreter Fıkraları
Şoför Fıkraları
Soğuk Espiriler
Spor Fıkraları
Tarih Fıkraları
Temel Fıkraları
Trakya Fıkraları
Ünlülerden Fıkralar
Български
English
Deutsch
Español
Русский
Français
Italiano
ελληνικά
Македонски
Türkçes
Українські
Portugal
Poland
Sweden
Dutch
Danish
Norwegian
Finnish
Hungarian
Romanian
Czech
Lithuanian
Latvian
Croatian
My Jokes
Edit Profile
Logout
En son şakalar
Fıkra Gibi Komik Olaylar
Fıkra Gibi Komik Olaylar
Add a joke
En son şakalar
En İyi Fıkralar
Efendi sorar:
- Kibrit ısmarlamıştım. Aldın mı?
- Aldım efendim.
- Şimdi taklit kibritler çoğaldı. Çakıyorsun çakıyorsun ateş almıyor. Dikkat etseydin de taklidi olmasaydı.
- Hayır değil efendim.
- Nasıl anladın?
- Birer birer yakıp kontrol ettim!
0
0
4
Bir grup İngiliz, Amerikalı ve Türk gemiyle yolculuk ediyorlarmış. Birden şiddetli bir fırtına kopmuş. Geminin batacağını anlayan kaptan hemen yolculara koşup gemiyi boşaltmalarını istemiş. Fakat kimse buna inanmamış, kendini denize atmayı kabul etmemiş.
Bir süre sonra bütün yolcuların ölüm tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu gören kaptan hemen bir tayfasını çağırmış.
"Giт bir de sen dene onları gemiden atlamaya ikna etmeyi," demiş.
Tayfa gitmiş ve kısa bir süre sonra geri dönmüş. Kaptan merakla sormuş:
- Eee, noldu?
- Hepsi atladılar efendim.
Kaptan çok şaşırmış:
- Nasıl olur, daha demin kıllarını bile kıpırdatmamışlardı. Ne dedin onlara?
- Çok kolay. İngilizlere;
"Sizin gibi soylu insanlar batmak üzere olan bir gemide olmamalılar," dedim.
Amerikalılara deniz suyunun insan vücudu için çok faydalı olduğunu söyledim.
- Peki ya Türklere ne dedin?
- Onlara da "Denize girmek yasak! " dedim.
0
1
4
Adamın biri markete gitmiş ve demiş ki:
- Bana Coca Cola ver. Market sahibi:
- O kola kola diye okunur çünkü ingilizce de c ler k diye okunur.
Adam da:
- Benim adım Cavat ingilizce de kavat mı denecek?
0
0
4
Muayene olan hasta, doktordan ilginç bir istekte bulunur.
Hasta: Doktor hanım, ilaçları senin sağlık karnene yazdırsak olur mu?
Doktor: Benim karneme mi? Niçin?
Hasta: Benim sağlık karnem yok.
Doktor: Peki seni kimin sağlık karnesi ile muayene ettik?
Hasta: Komşunun kızının sağlık karnesiyle... Onu bu sıra çok kullandık. Artık yüzüm tutmuyor.
0
0
4
D'après une brève dans un journal
В едно училище в Англия имали следния проблем:
Школа.
A private school was recently faced with a unique problem.
På en högstadieskola i Blötköping hade tre tjejer i åttonde klass börjat med en ful ovana på skolans toalett. De målade sina läppar med röda läppstift och pussade varje centimeter på speglarna. Det...
Bir kız yurdunda şöyle bir sorun yaşanmaktadır: Kızlar
Egy középiskolában nagyon elterjedt az a szokás
Ifølge en kort nyhed i avisen havde en privatskole i Washington et Usædvanligt problem. Flere og flere piger i 12 års-alderen begyndte at bruge læbestift
Bir kız yurdunda şöyle bir sorun yaşanmaktadır:
Kızlar, sabah dudaklarına ruj sürdükten sonra aynayı öperek dudak izi bırakmaktadırlar, bunların temizlenmesi sorun olmaktadır. Yurdun müdürü bir gün yurtta kalan kızları ve tuvaletleri temizleyen hademeyi tuvalete toplar. Kızlara yönelik şöyle bir konuşma yapar:
"Bazılarınız dudaklarına ruj sürdükten sonra aynaları öperek dudak izi bırakıyorlar. Hadememiz bunları temizlerken çok zorlanıyor. Şimdi ne kadar zorlandığını hep beraber izleyelim." Der. Bir işareti ile hademe fırçasını klozetlerden birine daldırıp aynayı temizlemeye başlar.
O günden sonra aynalarda bir daha dudak izine rastlanmaz.
0
0
4
Yetmişli yaşlarda, tonton bir babaannem var. Ne kadar modern olsa da gelişmiş teknolojiye ayak uydurmakta epey zorlanıyor. Buna en güzel örnek evi aradığında telesekretere bıraktığı not.
- Babaannesi aradı dersiniz.
0
0
4
Hamdi Efendi doksan yaşını geçmişti. Bir gün dostlarıyla sohbet ederken;
"Bu yaşa geldim, bir tek düşmanım bile yok." dedi.
Etrafındakiler merakla sorar:
- Nasıl olur Hamdi Efendi, bunun sebebi nedir?
O gayet doğal bir halde cevap verir:
- Nasıl olacak, düşmanlarımın hepsi öldü de ondan.
0
0
4
Yıl 1994, üniversite yılları. Anneannemin hac parasıyla zar zor bir bilgisayar kapatmışız ama printera para kalmamış. Akşam vakti printerı olan bir arkadaşa gidip aleti ödünç aldım, eve dönüp proje çıktısı alacağım. Ankara'da her kış olduğu gibi yerler yine buz. Kayıp düşer de yazıcıya bir zarar veririm korkusuyla bir taksiye bindim. Daha iki dakika olmadan polis çevirdi, taksici kenara çekti, sonra arabadan indi, kimliğini gösterdi. Ben kucağımdaki cihazın inmemek için uygun bir bahane olduğu düşüncesiyle elde kimlik arabada bekledim. Polis abi geldi, kapıyı açtı ve aramızda şöyle bir diyalog geçti:
- O ne len öle?
- Printer (yanındaki polise dönerek) Ecnebi oğlum bu. Sonra gülümseyerek kapıyı kapattı. Güle güle manasına ikisi birden el salladılar, tekrar yola koyulduk. 500 metre kadar gittikten sonra şoför gene kenara çekti, çünkü gülmekten arabayı kullanamıyordu.
0
0
4
Rahmetli Ecevit 1997 yılı seçim kampanyasında konuşuyor:
- Bu düzen değişecektir. Bir vatandaş bağırmış:
- Düzen hayatından memnun, düzülen ne zaman değişecek?
0
0
4
Abimiz koyu kahverengi deri, yarım botu alıp kasaya yanaşıyor. Kasadaki kız botları poşete koyarken, sayın abimiz de soruyor;
- 43 lira değil mi?
Kız ne münasebet der gibi bakıyor ve;
- Bunlar orijinal deri, indirimli fiyatı 180 lira.
Abimizin bitiş cümleleri, kızcağızın kopuş anına denk geliyor;
- Olur mu hanımefendi, altında "Size 43" yazıyor...
0
0
4
Rize'de bir hasta muayeneye gelir.
- Emice hoş geldin, neyin var?
- Allah'a şükür dededen, babadan kalma bir şeyler var. Onlarla geçinip gidiyoruz.
- Onu sormadım, neyin var, neyin?
- Haa! Onları sorma doktor bey, uc uşağum var ama olmaz olsunlar. Kizlar zati gittiler.
- Emice sana onu sormuyorum. Hastalığın nedir?
- E uşağum, afedersunuz yani hocam. Onu da sen bilecesun da. Ben ne içun geldum buraya.
0
0
4
Kalp ameliyatı oldum. 4 ay rapor aldım ve bu 4 ayın sonunda rapor paramı almak için Fatih SGK'ya gittim. Klasik bir şekilde eksik evrakları parça parça söyledikleri için 3 gün uğraştım ve büyük gün geldi. Param hesaplanıyor. Bankodayım, sorular geldi:
- Hastanede yattın mı?
- Herhalde abi, dedim, henüz evlerde kalp ameliyatı yapamıyorlarmış. Hiç yorum yapmadı ve 2. soruya geçti:
- Çıktın mı peki? Ve ben dumur...
- Hayır, hala akşamları işten sonra yatmaya hastaneye gidiyorum. Ve kafamı duvarlara vurduracak soru geldi. Espri bile anlamaktan aciz bu adam sordu:
- İstanbul'da kimsen yok mu yahu! Niye hastanede kalıyorsun ki hala?
0
0
4
Bir gün İzmir'de arkadaşlarla belediye otobüsünde gidiyoruz. Bizim arkadaş boş yer buldu ve oturdu. Sonraki durakta da eli bastonlu yaşlı bir amca geldi. Arkadaş da gıcıklığına adama yer vermedi. Adam o arkadaşın oturduğu koltuğun yanına geldi ve ayakta arkadaşın yer vermesini bekledi. Fakat arkadaş yerini vermedi. Neyse adamcağıza da yazık, bastonu otobüs hareket ettikçe bir o tarafa bir bu tarafa kayıyor. Arkadaş dayanamadı ve yaşlı amcaya:
- Amca bastonun ucuna lastik takarsan kaymaz, dedi. Adam şöyle baktı, sonra;
- O lastiği zamanında baban taksaydı şimdi sen olmazdın, ben de orada oturuyor olurdum deyince bütün otobüs koptu. Arkadaş o gün bu gündür belediye otobüsüne binmez.
0
0
4
Şimdi arkadaşla Taksim'de geziyoruz. Bir adam ağlayan çocuğunu susturmaya çalışıyor. Yanında da bir polis var; sonra adam çocuğa dedi ki:
- Sus yoksa seni polise veririm. Yandaki polis de bir dellendi:
- Lan geri zekalı, biz adam mı yiyoruz da bize veriyon çocuğu?
0
0
4
Temizlikçi bir kadın dışarıdan ilkokul diploması almak için sınava girer. Hayat bilgisinden sorular ve cevapları şöyle:
Soru: Mide ne iş yapar?
Cevap: Sindirim yapar, yediklerimizi öğütür.
Soru: ‘Akciğer ne iş yapar?’
Cevap: Solunum yapar, bizi yaşatır.
Soru: Kalp ne iş yapar?
Cevap: Dolaşım yapar.
Soru: Beyin ne iş yapar?
Cevap: Bizim apartmanda kapıcılık yapar.
0
0
4
Bir hastaya Doppler US yapılmaktadır.
Doktor:
- Lütfen tuvaletinizi yapar gibi ıkınır mısınız?
- Büyük tuvalet gibi mi yoksa küçük tuvalet gibi mi doktor bey?
0
0
4
Olay, bir arkadaşımın annesinin gözetmen olarak bulunduğu ilkokulu dışarıdan bitirme sınavlarından birinde gerçekleşiyor.
Dışarıdan bitirme sınavı ya, yağlı ballı adamlar da var sınavda.
Gözetmenler sınav sırasında sıraların arasında dolaşıyorlar. Tam o sırada
Gözetmen bakıyor, adamın biri soruların hiçbirine cevap verememiş; acıyor
Adama. "Maddenin üç halini yazınız" sorusunu parmağıyla işaret ediyor ve adamın kulağına eğilip cevabı fısıldıyor:
"Katı, Sıvı, Gaz."
Sınav kurulunu dumura uğratan an cevap kağıtları okunurken gerçekleşiyor.
Sorunun cevabı, kağıtların birinde aynen şöyle yer alıyor:
"Katır, Sığır, Kaz"
0
0
4
Çocuk ormanda bir şeyler topluyordu,yanına bir orman bekçisi yaklaştı:
- Sen neler topluyorsun? Diye sordu.
- Mantar topluyorum amca.
- Güzel ama onların bazıları zehirli olabilir, bunu bilmiyor musun?
Çocuk:
- Ben mantarları yemek için toplamıyorum ki, onları satacağım...
0
0
4
Önceki Sayfa
Sonraki Sayfa