Temel bir gemide seyahat ederken fırtına çıkıyor ve gemi batıyor. Kazadan sadece Temel,İngiliz bir adam ve güzeller güzeli sarışın bir afet kurtuluyor. Bu üçü bir adaya çıkıyorlar. Adada sadece yüksek bir palmiye ağacı ve bir pınardan başka bir şey yok. İngiliz, -"Uzaktan geçen gemileri görebilmek için sıra ile bu ağacın tepesinde nöbet tutalım" diye Temel'e bir teklif sunuyor. Temel -Olur fakat ağaçtayken aşağıda kalan ve bu kadın birbirinden uzak yerlerde duracak ve kadına sarkıntılık etmek yok. İngiliz -Hiç olurmu öyle şey ben asil ve kibar bir ırktan geliyorum. Hiçbir kadına sarkıntılık etmem. Temel -Tamam sana inanıyorum. O halde ilk nöbeti ben tutarım. diyerek ağaca tırmanıyor. İngiliz ve kadın anlaşma gereği birbirlerinden uzakta otururken Temel yukarıdan bağırıyor -Terbiyesiz adam hani anlaşmıştık,in kadının üzerinden.. gibi laflarla bağırarak aşağıya iniyor. İngiliz.. -Yav vallahi ben birşey yapmadım,bak biz ayrı köşelerde duruyoruz,nasıl kadının üzerinde olabilirim falan desede Temel -Hayır efendim, ben yukarıdan baktığımda senin kadının üzerinde olduğunu gördüm. Sanamı inanayım gözlerime mi.?. -Yahu sana nasıl anlatayım ben birşey yapmadım,O halde ağaca ben çıkayım sen aşağıda dur,fakat sende benim gibi kadından uzak duracaksın. Temel -"tamam" diyor. Kadından epey uzağa gidiyor. İngiliz ağaca tırmanmaya başlayınca Temel hemen kadının yanına koşuyor ve kadını yatırıp üzerine çıkıyor. O esnada ağaca tırmanan İngiliz aşağı bir bakıyor Temel kadının üzerinde. -Allah,Allah.. haklıymış.. diyor İngiliz,"demekki buradan öyle görünüyor".

Bir Alman bir Fransız birde Temel bir guzergahı hava yolu ile katetmek zorundalar.. Almanya semalarındayken Alman -"bizim buraların patateşi çok meshurdur.. Bizde de adettir" diyip elindeki patateşi camdan aşşağı atar.. Fransadan gecerken de Fransız -"bizim buralarında şarabı meşhurdur.. bizde de adettir" diyip şarap şişesini aşşağı fırlatır.. -Karadenizden geçtikleri sırada Temel dinamiti çıkarır.. Ateşlemek üzereyken diğerleri zıplar.. -"Napıyorsun arkadaşım delirdin mi?" dediklerinde Temelde -bizim buralarında madeni meşhurdur kardeşim" diyerek elindeki dinamiti ateşleyip aşşağı sallar.. Aynı güzergahı karayolu ile gitmek zorunda olan adamlarımız Almanyadan geçerken yol kenarında ağlayan bir çocuk görürler.. kafası bantlıdır.. Alman iner arabadan:
- Noldu evladım neden ağlıyorsun -Amca geçen burda dikilirken kafama patateş düştü kafam yarıldı ühühühü diyerek ağlar.. Alman'ın kalbi sızlamaktadır.. -Ah canım kıyamam al bu parayı giт kendine gazoz gofret filan al.. Fransadan geçerken yine yol kenarında ağlayan bir çocuk.. Fakat bunun kafa bantlı kol alçıda.. Fransız iner.. -Neden ağlıyorsun evladım.. -Gecen burda dikilirken üstüme şarap şişesi düştü amca canım çok acıdı.. Der.. Suçluluk içersindeki Fransız parayı uzatır.. -Giт kendine bişiler al.. ağlama lütfen.. Neyse en son durak Trabzon.. ve yol kenarında yerde tepinen bir çocuk.. Kahkaya boğulmuş gülmekten kıvranıyor.. Temel iner aşağıya.. -Noldi la ne tepineysun ? -Ahahaha amcacum geçen şu karşiki köye doğru bi osurdum havaya uçti daaaa ahahhah !