Home
Tüm Kategoriler
Popular
Komik Resimler
En İyi Fıkralar
En son şakalar
Nasrettin Hoca Fıkraları
+18 Fıkralar, Yaran artı 18 fıkralar
Asker Fıkraları, Askerlik Fıkraları
Avcı Fıkraları, Avcılık Fıkraları
Bakkal Fıkraları
Bayburt Fıkraları
Bektaşi Fıkraları
Belaltı Fıkraları
Büyük Fıkraları
Cimri Fıkraları
Çocuk Fıkraları, Çocuksu Fıkralar
Çorum Fıkraları
Deli Fıkraları
Dini Fıkralar
Doktor Fıkraları
Dursun Fıkraları
Duvar Yazıları
Elazığ Fıkraları
Erkek Fıkraları
Erzurum Fıkraları
Evlilik Fıkraları
Fıkra Gibi Komik Olaylar
Fıkralar - Corona (Covid-19)
Hayvan Fıkraları, Hayvanlar Alemi
İngiliz Alman Türk
Ingiliz-alman-turk-fikralari
Kadın Erkek Fıkraları
Kadın Fıkraları
Kamyon Yazıları
Kapak Edici Fıkralar
Karadeniz Fıkraları
Karı Koca Fıkraları
Kayseri Fıkraları, Kayserili Fıkraları
Kısa Fıkralar
Komik Hikayeler
Komik Şakalar
Komik Sözler
Köylü Fıkraları
Kurban Fıkraları
Mardin Fıkraları
Matematik Fıkraları
Meslek Fıkraları
Mühendis Fıkraları
Nam-ı Kemal Fıkraları
Öğretmen Fıkralar
Okul Fıkraları, Okul Öğrenci
Polis Fıkraları
Politika Fıkraları, Politik Fıkralar
Ramazan Fıkraları
Sarhoş Fıkraları
Sarışın Fıkraları
Seçim Fıkraları
Sekreter Fıkraları
Şoför Fıkraları
Soğuk Espiriler
Spor Fıkraları
Tarih Fıkraları
Temel Fıkraları
Trakya Fıkraları
Ünlülerden Fıkralar
Български
English
Deutsch
Español
Русский
Français
Italiano
ελληνικά
Македонски
Türkçes
Українські
Portugal
Poland
Sweden
Dutch
Danish
Norwegian
Finnish
Hungarian
Romanian
Czech
Lithuanian
Latvian
Croatian
My Jokes
Edit Profile
Logout
En son şakalar
Kapak Edici Fıkralar
Kapak Edici Fıkralar
Add a joke
En son şakalar
En İyi Fıkralar
Köylü, yeni doğan bir sıpayı kucağına almış evine dönerken,iki ortaokul öğrencisi kendisine takılır ve:
- Hayrola amca, derler. Oğlunu nereye götürüyorsun böyle?
- Adam, kendine yapılan bu terbiyesizliğe aldırmamış görünerek cevap verir:
- Gittiğiniz okula kaydını yaptıracağım...
0
0
4
Yavuz Sultan Selim, birçok Osmanlı padişahı gibi sefere çıkacağı yerleri gizli tutarmış. Bir sefer hazırlığında, vezirlerinden biri ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca, Yavuz ona "Sen sır saklamayı bilir misin?"
Diye sormuş. Vezir :
"Evet hünkarım, bilirim"
Dediğinde, Yavuz cevabi yapıştırmış:
"Ben de bilirim".
0
0
4
Bernard Shaw ile Churchill hiç geçinemez ve sık sık birbirlerini iğnelermiş.
Bernard Shaw, bir oyununun ilk gecesine, Churchill'i davet etmiş ve davetiyeye de bir pusula iliştirmiş:
- "Size iki kişilik davetiye gönderiyorum. Bir dostunuzu alıp gelebilirsiniz. Tabii dostunuz varsa."
Churchill, hemen cevap göndermiş:
- "Maalesef o gece başka bir yere söz verdiğim için oyununuzu seyretmeye gelemeyeceğim. İkinci gece gelebilirim, tabii oyununuz ikinci gece de oynarsa."
0
0
4
Dilenci el açmış dileniyor, hem de dua ediyor.
Bektaşi on para vermiş;
- Duanı istemem, demiş.
Dilenci şaşırmış:
- Niye duamı istemiyorsun?
- Ulan senin duan beş para etseydi, kendini kurtarır, dilenmezdin!
0
0
4
Kendi halinde yaşayan, gariban bir köylü şehre gitmişti. Büyük bir mağazada iki kişinin karşılıklı oturup konuştuklarını gördü. İçerde bir masa ve üç dört koltuktan başka bir şey görünmüyordu. Merak etti ve içeri girdi:
- Selamünaleyküm ağalar.
- Aleykümselam hemşerim ne istiyorsun?
- Merak ettim acaba burada ne satıyorsunuz?
Köylü ile dalga geçmek isteyen satıcı sırıtarak cevap verdi:
- Eşek satıyoruz.
Köylü de taşı gediğine yerleştirdi:
- Sadece ikiniz misiniz, yoksa daha var mı?
0
0
4
Bir Bektaşi, eşeğine odun yükleyip şehre gelirken karşıdan tüccar kılıklı iki adam karşılarına çıktı. "Su zındıkla alay edelim!" diye Bektaşi’ye yanaşıp selam verince Bektaşi de durur, merkebi de.
Tüccarlar işaretle:
- Bu eşeğin ne düşünüyor?
- Odun taşımaktan yorgun düştü de, artık kasabada ticaret yapmayı düşünüyor!
0
0
4
Bektaşi'nin biri her gün kasabada "Her şey Allah'tan, Her şey Allah'tan" diye mırıldanarak dolaşır dururmuş. Bir gün kasabanın serseri delikanlılarından biri yine böyle mırıldanarak dolaşmakta olan Bektaşi'ye arkasından sessizce yaklaşmış, ensesine okkalı bir şaplak atmış. Canı fena halde yanan Bektaşi'nin pür hiddet dönüp kendisine ters ters baktığını görünce;
- Öyle ne bakıyorsun baba erenler demiş, hani her şey Allah'tandı.
- Tabii demiş Bektaşi, her şey Allah'tan da ben hangi deyyusu aracı ettiğine bakıyorum.
0
0
4
Мъж решава да стане автомонтьор
Акушер-гинеколог решил да става автомонтьор! Преминал 6 месечно обучение... съответно и изпит! Изпитната комисия:
Мъж отишъл в автосервиз за проблеми с двигателя. Заговорил се с монтьора и споменал
Кардиолог приезжает в автосервис
Ένας μηχανικός αυτοκινήτων άλλαζε ένα πιστόνι όταν ένας περίφημος μεγαλογιατρός
Een gynaecoloog besluit dat hij het wel heeft gehad met zijn beroep. Nu wil hij zijn 'droom' in vervulling laten gaan en gaat een opleiding voor automonteur volgen. Hij doet examen en na een paar...
Depois de 40 anos como proctologista
Ginekolog chciał zmienić zawód na jakiś bardziej męski
Ein Mechaniker setzt einen Zylinderkopf in einen Motor ein
Кардіолог приїжджає в автосервіс
Um mecânico está desmontando o cabeçote de uma moto quando vê na oficina um cirurgião cardiologista muito conhecido. Ele está olhando o mecânico trabalhar. O mecânico pára e pergunta: — Hei
Een monteur demonteerde een cilinderkop van een Harley Davidson toen hij een bekende cardioloog in zijn winkel ontwaarde. De cardioloog stond te wachten totdat de monteur tijd had om even naar zijn...
Een monteur demonteerde een cilinderkop van een Harley Davidson toen hij een bekende cardioloog in zijn winkel ontwaarde.
Bir kalp doktorunun arabası bozulmuş ve tamire götürmüş. Motor ustası arabasının motor kaputunu açıp bir süre arabanın motoruna doğru bakmış. Daha sonra kalp doktoruna dönerek:
─ Size bir şey soracağım, siz insanın kalbini tamir ediyorsunuz, bense arabanın kalbini yani motorunu tamir ediyorum.
Mesela ben birazdan motora bir bakışta problemin neresinde olduğunu anlayacağım. Kapakçıkları temizleyeceğim, gerekirse motorun kablolarını, parçalarını, yağını değiştireceğim.
Hatta çok gerekirse motoru tamamen çıkarıp yerine yenisini takacağım. Neredeyse ikimiz de aynı işi yapıyoruz.
Ama siz neden benden birkaç kat fazla para kazanıyorsunuz ?
Bu haksızlık değil mi? Demiş.
Kalp doktoru motor ustasına bakıp hafifçe gülümsemiş. Daha sonra ustanın kulağına eğilerek şöyle söylemiş:
─ Bu söylediklerinin hepsini motor çalışırken yapmayı denesene. Ben öyle yapıyorum çünkü.
0
0
4
Vaktiyle Fransa hükümet ricalinden biri Napolyan Bonapart'ı bir muharebede tenkide kalkışıp parmağını harita üzerinde gezdirerek:
- Önce şurasını almalıydınız sonra buradan geçerek burayı zapt etmeliydiniz gibi fikirler yürütmeye başlayınca.
Napolyon:
- Evet demiş onlar parmakla alınabilseydi dediğin gibi yapardım.
0
0
4
Fatih Sultan Mehmet, adamları ile gezerken, yanına sokulan dilenciye bir altın vermiş. Dilenci parayı alınca:
- Aman Sultanım, demiş. Koskoca bir padişah, kardeşine bu kadar para verir mi?
Fatih Sultan Mehmet, nereden kardeş olduğunu sorunca, dilenci:
- İkimiz de Hazreti Adem’ in çocukları değil miyiz? demiş. Elbette kardeşiz.
Sultan Fatih:
- Bu keşfini sakın başkasına söyleme, diye gülümsemiş. Diğer kardeşlerimiz de pay isterse, sana zırnık bile düşmez.
0
0
4
Yoksulun biri, son parasıyla fırında bayat bir ekmek almış, aşçıya gitmiş, pişen yemeğin buharına ekmeği tutup yumuşata yumuşata yemiş.
Dışarı çıkarken aşçı yapışmış:
- Parasını ver!
- Yemek yemedim ki!
- Olsun buharda yumuşattın!
Kadıya çıkmışlar, olayı anlatmışlar, kadı Bektaşiymiş, cebinden kesesini çıkarıp bozuk paraları iki avucuna boşaltmış, aşçının kulağının dibinde sallaya sallaya şıkırdatmış:
- Tamam mahkeme bitti, gidin!
Aşçı itiraz etmiş:
- Hani benim param!
- Buhardan yemeğin parası şıkırtıyla ödenir.
0
0
4
Kavga eden iki arkadaştan birisi diğerine;
- Sen beş para etmez adamın birisin,
Deyince diğeri alaycı bir gülümseme ile;
- Öyleyse ispat et de görelim, dedi. Hemen bir taksi çağıran adam, taksiciye;
- Söyle bakalım, beni kasabaya kaça götürürsün?
Taksici;
- Yüz elli TL, dedi. Adam;
- Peki, arkadaşımla birlikte kaça olur?
Taksici,
- Değişmez, diye cevap verince adam dedi ki;
- Gördün mü? Seni hesaba bile katmıyor. Simdi anladın mı, beş para etmediğini?
0
0
4
Genel Müdür, öğle arasında yeni atandığı kurumun lokalinde fıkra anlatıyor; çevresindekiler de kahkahalarla gülüyordu.
Anlatılanlara kayıtsız kalan birini fark eder ve sorar:
- Sen neden gülmüyorsun, anlamadın mı espriyi?
Aldığı cevap:
- Ben sizin kurumunuzda çalışmıyorum.
0
0
4
Ali babası ile takside giderken kırmızı ışıkta bir genelevin önünde durmuşlar. Ali ordaki kadınları görünce babasına bu kadınlar kim baba neden öyle giyinmişler diye sormuş. Baba ; onlar çalışan bayanlar evladım demiş.
Taksi şoförü bu cevap üzerine arkasına dönmüş ve neden çocuğunuza doğruyu söylemiyorsunuz efendim onlar *rospu desene demiş. Tabi baba buna çok kızmış ama çocuğun yanında bozuntuya vermemiş.
Ali meraklı tabi tekrar babasına peki bu çocuklar kim baba demiş. Baba onlarda onların evlatları oğlum demiş. Taksici yine arkasını dönerek olmadı ama beyefendi neden onlar *rospu çocukları demiyorsunuz demiş.
Baba iyice küplere biner ama yine sesini çıkartmaz. Ali tekrar babasına peki baba bu çocuklar büyüyünce ne oluyor diye sormuş. Baba ne olacak evladım gördüğün gibi taksi şoförü oluyorlar demiş...
0
0
4
Zamanın birinde çok iyi dost olan tilki ile yılan yaşarmış.
Mevsimlerden kış gelmiş. Tilki ile yılan yiyecek aramaya çıkmışlar, çok aramışlar ama bulamamışlar ve bir dereye gelmişler yılan tilkiye;
- Tilki kardeş beni sırtına alda karşıya geçelim demiş.
Tilki yılanı sırtına almış tam karşıya geçerken yılan tilkinin boynuna dolanıp öldürmek istemiş.
Tilki zorda olsa yılanı boynundan yere atmış ve yılana;
- Biz iyi bir dostuz bunu bir daha yapma, kafanı uzatta o yeşil gözlerini bir daha göreyim.
Demiş.
Yılan kafasını uzatınca tilki yılanı kafasından ısırıp öldürmüş, yere düz bir şekilde koymuş ve;
- Ben orası burası oynayan dost değil işte böyle dümdüz dost isterim.
Demiş.
0
0
4
Küçük çocuk bir gün annesine sormuş;
- Anneciğim, senin kafandaki saçların neden beyazlıyor?
Annesi;
- Yavrum, sen beni her üzdüğünde saçımın bir teli beyazlıyor, elbette bir sebebi var!
Çocuk annesinin duyacağı tonda başlamış cevabı yorumlamaya;
Hımm şimdi anlaşıldı, anneannemin saçlarının neden bembeyaz olduğu!
0
0
4
Bir gün İzmir'de arkadaşlarla belediye otobüsünde gidiyoruz. Bizim arkadaş boş yer buldu ve oturdu. Sonraki durakta da eli bastonlu yaşlı bir amca geldi. Arkadaş da gıcıklığına adama yer vermedi. Adam o arkadaşın oturduğu koltuğun yanına geldi ve ayakta arkadaşın yer vermesini bekledi. Fakat arkadaş yerini vermedi. Neyse adamcağıza da yazık, bastonu otobüs hareket ettikçe bir o tarafa bir bu tarafa kayıyor. Arkadaş dayanamadı ve yaşlı amcaya:
- Amca bastonun ucuna lastik takarsan kaymaz, dedi. Adam şöyle baktı, sonra;
- O lastiği zamanında baban taksaydı şimdi sen olmazdın, ben de orada oturuyor olurdum deyince bütün otobüs koptu. Arkadaş o gün bu gündür belediye otobüsüne binmez.
0
0
4
Bir gün karısı adama;
- Keşke bir gazete olsaydım, böylece gün boyu tek ilgilendiğin ben olurdum, demiş.
Adam da şöyle cevap vermiş;
- Evet keşke sen bir gazete olsaydın, böylece yarın senin yerine yeni bir tane alırdım...
0
0
4
Önceki Sayfa
Sonraki Sayfa