• Home
  • Tüm Kategoriler
  • Popular
  • Komik Resimler
  • En İyi Fıkralar
  • En son şakalar
  • Nasrettin Hoca Fıkraları
  • +18 Fıkralar, Yaran artı 18 fıkralar
  • Asker fıkraları
  • Avcı Fıkraları, Avcılık Fıkraları
  • Bayburt Fıkraları
  • Bektaşi Fıkraları
  • Belaltı Fıkraları
  • Büyük Fıkraları
  • Cimri Fıkraları
  • Çocuk Fıkraları, Çocuksu Fıkralar
  • Çorum Fıkraları
  • Deli Fıkraları
  • Dini Fıkralar
  • Doktor Fıkraları
  • Dursun Fıkraları
  • Duvar Yazıları
  • Elazığ Fıkraları
  • Erkek Fıkraları
  • Erzurum Fıkraları
  • Evlilik Fıkraları
  • Fıkra Gibi Komik Olaylar
  • Fıkralar - Corona (Covid-19)
  • Hayvan Fıkraları, Hayvanlar Alemi
  • İngiliz Alman Türk
  • Ingiliz-alman-turk-fikralari
  • Kadın Erkek Fıkraları
  • Kadın Fıkraları
  • Kamyon Yazıları
  • Kapak Edici Fıkralar
  • Karadeniz Fıkraları
  • Karı Koca Fıkraları
  • Kayseri Fıkraları, Kayserili Fıkraları
  • Kısa Fıkralar
  • Komik Hikayeler
  • Komik Şakalar
  • Komik Sözler
  • Köylü Fıkraları
  • Kurban Fıkraları
  • Mardin Fıkraları
  • Matematik Fıkraları
  • Meslek Fıkraları
  • Mühendis Fıkraları
  • Nam-ı Kemal Fıkraları
  • Okul fıkraları
  • Polisler hakkında fıkralar
  • Politika Fıkraları, Politik Fıkralar
  • Ramazan Fıkraları
  • Sarhoş Fıkraları
  • Sarışın fıkraları
  • Seçim Fıkraları
  • Sekreter Fıkraları
  • Şoför Fıkraları
  • Soğuk Espiriler
  • Spor Fıkraları
  • Tarih Fıkraları
  • Temel Fıkraları
  • Trakya Fıkraları
  • Ünlülerden Fıkralar
Български English Deutsch Español Русский Français Italiano Ελληνικά Македонски Türkçe Українська Português Polski Svenska Nederlands Dansk Norsk Suomi Magyar Româna Čeština Lietuvių Latviešu Hrvatski
My Jokes Edit Profile Logout
  1. En son şakalar
  2. Nasrettin Hoca Fıkraları

Nasrettin Hoca Fıkraları

Add a joke En son şakalar En İyi Fıkralar
Nasreddin Hoca kasabanın pazarına gitmiş. Eşeğini bir yere bağlamış. Alış veriş yapmış. Döndüğünde eşeğini bağladığı yerde bulamamış. Hemen bir tellâl tutmuş. Şöyle bağırtmağa başlamış:
- "Eşeğimi kim bulup getirirse, Semeriyle, yularıyla ve üstündeki her şeyle beraber eşeğimi ona vereceğim."
- "Hoca efendi" demişler, "eşeği bulana verecek olduktan sonra ne diye arıyorsun?"
- "Kaybolan şeyi bulmanın keyfini bilmezsiniz siz!" demiş Hoca;
"Eşeği bulup getirene mükâfat olarak o eşek yeter."
"Gençliğimi bulup getirene bütün servetimi veririm."
"Cenneti bulsam, canımı da veririm."
0
0
4
Kasabada tefeci bir adam varmış. Başı sıkışan birine para verirse getirdiği güne göre faizini hesaplayıp alırmış.
Günün birinde bir komşusu bu tefeciden büyük kazanını emanet istemiş. Almış. İşini görmüş. İade ederken de içine bir küçük kazan koymuş. Sahibi emin olmak için sormuş.
- "Bu tencere ne?"
Komşusu; "Senin kazan doğurdu" deyince hemen sahiplenip tencereyi almış.
Birkaç zaman sonra komşusu yine büyük kazanı emanet istemiş ve almış. Kazanın sahibi aradan on - on beş gün geçtiği halde kazanının geri gelmediğini görünce, kazanını istemiş.
- "Kazan öldü" diye bir cevap almış. Hiddetlenmiş. Mahkemeye kadıya başvurmuş.
O sıralarda Nasreddin Hoca , Kadılık görevi yapmakta imiş. Davalı ve Davacıyı dinledikten sonra:
- "Senin kazan, doğuran kazan olduğuna göre ölmesi de gerekir," diye hükmetmiş.
Adam hiddetle:
- "Hiç kazan ölür mü kadı efendi ?" deyince:
Kadı Nasreddin Hocamız cevabı yapıştırmış;
- " Doğurduğuna inanıyorsun da, öldüğüne neden inanamıyorsun ? ..."
0
0
4
Nasrettin Hoca ile karısı yatağa yatmışlar ve eve hırsız girmiş ....
Karısı: Hocam eve hırsız girdi (olsun )...
Hocam: masayı çalıyorlar( yenisini alırız), Hocam:dolabı çalıyo bıırak karı yenisini alırız, Hocam seni çalıyolar( bırak yenisini alırız).
0
0
4

Bir gün Hoca, gene eşeğini kaybeder. Eee, bu kaçıncı!. Gayri canına 'tak' eder. "illallah bu tas kafalının elinden! Aklını basına alsın da, biraz da o beni arayıp bulsun!" diye söylenir. Şuradan şuraya adımını atmaz. Aradan aylar, günler geçer. Kör olası ne döner gelir, ne bir kuru selam gönderir. Günlerden bir gün Hoca eşekler başı Deli Ömer'i görür:
"Bu herifin azıcık kulağı deliktir. Şunun bir ağzını arayayım!"
Der, nasıl ararsa arar. O da:
- Duymadın mı, der; senin eşek Mısır'a kadı oldu!
Bunu duyunca, Hoca basını sallar:
- Tevekkeli değil; ben bizim çömeze ders verirken, o da kulaklarını dikip dinliyordu! der.
0
0
4
One day, Nasreddin Hodja walks over to Akşehir Lake with copper bucket in his hands and starts pouring spoonfuls of yoghurt into the lake. Seeing Hodja near the lake with a copper bucket full of yoghurt, the curious villgaers ask:
- "What"s up, Hodja? What on earth you up to?"
- "I"m turning the lake into yoghurt" replies Hodja.
- "Reverend Hodja, could a lake ever be fermented?" the villagers retort.
- "I do know it wouldn"t, but what if it does?" is the reply from Hodja
0
0
4
Sormuslar Hocaya:Cenaze taşınırken tabutun ne tarafında bulunulmalı,önündemi,arkasındamı,sağındamı,solundamı? diye. Hoca şöyle bir kasılmış cevap vermiş:
Tabutun icinde bulunmayında neresinde bulunursanız bulunun!
0
0
4
Nasreddin Hoca akşam üzeri, su çekmek için kuyunun başına varmış. Kuyuya kovasını sarkıtmış.
O sırada küçük bir çocuk koşarak gelmiş. Su içmek istemiş.
Hoca kovayı daldırırken, çocuk da kuyuya bakıyormuş. Birden çocuk ay kuyuya düştü diye bağırmaya, çığlık atmaya başlamış.
Kovanın çengeli her nasılsa kuyuda bir yere takılmış, çıkmıyor. Çocuk da Hoca´yla beraber ipe asılırken, çengel aniden kurtulmuş, beraberce sırt üstü yere düşmüşler.
Hoca yattıkları yerden çocuğa gökteki Ay´ı göstererek;
- "Şükürler olsun" demiş, "çok uğraştık ama, bak sonunda Ay da yerini buldu."
0
0
4
Hoca bir gün, yol kenarındaki hayrat ağaçlardan birine çıkmış, incir yemeye başlamış. Yanından geçen bir yolcu seslenmiş:
- "Hey ! Sen kimsin ? Ne yapıyorsun orada ?"
- "Ben bülbülüm" demiş Hoca.
Adam :
- "Öyleyse öt bakalım" deyince, Hoca karga gibi acayip sesler çıkarmış.
- "Bu ne biçim bülbül sesi yahu", demiş adam. "Bülbül hiç böyle mi öter."
- "Ne yapalım" demiş Hoca, "acemi bülbül bu kadar öter!"
0
0
4
Bir gün Nasrettin hoca yatağa gözlükle yatmış eşi sormuş hocam niye yatağa gözlükle girdin. Hoca; "son zamanlarda rüyaları bulanık görüyorumda ondan." demiş
0
0
4
Bir gün Nasrettin Hocaya sormuşlar:
- Hocam, bir adam karısını öperse orucu bozulur mu?
Hoca şu cevabı vermiş:
- Yeni evlenmişlerse bozulur, amma ikinci senede bilmem. Üçüncü senede ha bir tahtayı öpmüş, ha karısını, o zaman orucu bozulmaz.
0
0
4
Hoca ne kadar uğraştıysa da bir türlü ata yardım alamadan binemeyince "hey gidi gençlik" der ve yola revan olur. Halktan uzaklaştıktan sonra, kendi kendine:
- Senin gençliğini de biliriz ama neyse...
0
0
4
Hoca eşeğini pazara götürüp satmak ister. Bir müşteri çıkar. Eşeğin yaşını anlamak için dişine bakmak ister ama eşek adamın elini ısır. Adam söylenerek çeker gider. Başka bir müşteri gelir, o da eşeğin kuyruğunu kaldırıp çekecek olur. Eşek adamın kaba etine bir çifte yer. O da kızar ve topallaya topallaya oradan uzaklaşır. Onları gören bir kişi Hoca'ya der ki:
- Hocam, bu eşeği kimse almaz. Baksana, önüne geleni ısırıp, tekmeliyor.
Hoca şöyle cevap verir:
- Zaten ben de onu pazara satmak için getirmedim. İnsanlar görsünler de benim neler çektiğimi anlasınlar diye getirdim.
0
0
4

Nasrettin Hoca, günlerden bir gün evine dönerken büyük bir konağa bir sürü insanın girip çıktığını görmüş.
Konaktan çıkanlardan birine yaklaşıp içeride neler olduğunu sorunca, adam:
"Düğün var"
Demiş. Düğün lafını duyan Hocanın gözünde kızarmış tavuklar, hindiler, tepsi tepsi pilavlar canlanmaya başlamış. Hemen oradan boş bir kağıt bulup bir zarfa koymuş, sonra da doğru konağa gitmiş. Uşaklardan birine:
"Efendini göreceğim, çok saygıdeğer birinden mektup getiriyorum..." demiş.
Uşak hemen Hocanın önüne düşmüş, onu efendisinin huzuruna çıkarmış. Hoca "Şenliğiniz mübarek olsun. Zamansız geldiğim için bağışlayın" deyip, mektubu vermiş. Ve hemen ilk davette sofraya çökmüş, derhal iştah ile atıştırmaya başlamış. Düğün sahibi Hocanın getirdiği zarfı bir zaman elinde evirip çevirdikten sonra,
- "Efendi, bir yanlışlık olmasın. Bu zarfın üzeri yazılı değil" diye sormuş.
Hoca da başını sofradan dahi kaldırmadan cevap vermiş:
- "Kusura bakmayın efendi hazretleri, biraz aceleye geldi. Esasında onun içi de yazılı değildir!."
0
0
4
Günün birinde Hoca ve komşuları yiyecekler üzerine konuşmaya dalmışlardı. Hoca bu konuşmayı sevmiş ve konuştukça da konuşmaya devam etmişti. Bazen konuşur, bazen de dinlerdi. Oradakilerden biri Hoca'ya:
- "Hocam şu anda neye sahip olmak istersin?" diye sordu. Bunun üzerine Hoca düşünmeden:
- "Helvam olsun isterim. Uzun zamandan beri helva yemeye fırsatım olmadı" diye cevap verdi. Bunun üzerine komşusu:
- "Hocam bu niye böyle?" diye sordu. Hoca da:
- "Evet, unumuz olduğunda şekerimiz yoktur. Şu anda biraz şekerimiz var, fakat yağımız yok. Yağı bulduğumuzda da, un bulamayız. Bu yüzden helva yemedim" diye devam etti.
- "Çok doğru Hocam! Hepsinin tam olarak bulunduğu bir anınız olmadı mı?" diye arkadaşları sordu. Bunun üzerine Hoca:
- "Ha, o zaman da ben evde değildim" diye cevap verdi.
0
0
4
Geveze bir adam bir defasında bir toplantıda konuştuğunda, Hoca sık sık esner. Toplantıya katılanların hepsi de evlerine dönerler. Geveze adam Hocaya:
- Hoca! Hoca! Siz ağzınızı hiç açmadınız, der. Hoca da hemen şöyle cevap verir:
- Ne yapmalıydım yani? Ağzımı öyle açtım ki, az kalsın ağzım parçalanacaktı.
0
0
4
Nasrettin Hoca bir gün göl başına gider gölü mayalamağa çalışır.
Bunu gören biri:
- Hoca Efendi, ne yapıyorsun? der.
Hoca da gölü mayalamak istediğini söyler.
- Hoca Efendi, hiç su mayalanır mı?
- Mayalanmadığını ben de biliyorum, ama bir de mayalanırsa, bütün köylü yoğurt yemeye doyar, der Hoca.
0
0
4
Nasreddin Hoca eşeğini pazara götürüp satılığa çıkarmış. Eşek pek huysuzlanmış. Kuyruğunu elleyeni tepmiş, dişine bakanın elini ısırmış...
Tellal:
- Hoca, demiş. Bu huysuz eşeği kimse almaz. Geri götür.
Hoca, altta kalmamış:
- Zaten satmak için değil, bu eşekten neler çektiğimi herkes anlasın diye getirmiştim pazara!
0
0
4
Bir gün Nasreddin Hoca'nın eşeği çalınmış. Can sıkıntısı içinde durumu komşularına anlatınca her kafadan bir ses çıkmaya başlamış. Birisi:
- Hocam demiş niye ahırın kapısına iyi bir kilit takmadın sanki ?
Bir başkası:
- Evine hırsız giriyor da senin nasıl haberin olmuyor ? diye konuşmuş.
Bir diğeri de :
- Hocam demiş, kusura bakma ama eşeğin çalınmasına en büyük sebep yine sensin. Çünkü doğru dürüst bir ahırın bile yok. Nerden baksan dökülüyor. Hoca kızmış:
- Yahu demiş, iyi, güzel de kabahatin hepsi benim mi ? Hırsızın hiç mi suçu yok ?
0
0
4
  • Önceki Sayfa
  • Sonraki Sayfa

Privacy and Policy Contact Us