Home
Tüm Kategoriler
Popular
Komik Resimler
En İyi Fıkralar
En son şakalar
Nasrettin Hoca Fıkraları
+18 Fıkralar, Yaran artı 18 fıkralar
Asker Fıkraları, Askerlik Fıkraları
Avcı Fıkraları, Avcılık Fıkraları
Bakkal Fıkraları
Bayburt Fıkraları
Bektaşi Fıkraları
Belaltı Fıkraları
Büyük Fıkraları
Cimri Fıkraları
Çocuk Fıkraları, Çocuksu Fıkralar
Çorum Fıkraları
Deli Fıkraları
Dini Fıkralar
Doktor Fıkraları
Dursun Fıkraları
Duvar Yazıları
Elazığ Fıkraları
Erkek Fıkraları
Erzurum Fıkraları
Evlilik Fıkraları
Fıkra Gibi Komik Olaylar
Fıkralar - Corona (Covid-19)
Hayvan Fıkraları, Hayvanlar Alemi
İngiliz Alman Türk
Ingiliz-alman-turk-fikralari
Kadın Erkek Fıkraları
Kadın Fıkraları
Kamyon Yazıları
Kapak Edici Fıkralar
Karadeniz Fıkraları
Karı Koca Fıkraları
Kayseri Fıkraları, Kayserili Fıkraları
Kısa Fıkralar
Komik Hikayeler
Komik Şakalar
Komik Sözler
Köylü Fıkraları
Kurban Fıkraları
Mardin Fıkraları
Matematik Fıkraları
Meslek Fıkraları
Mühendis Fıkraları
Nam-ı Kemal Fıkraları
Öğretmen Fıkralar
Okul Fıkraları, Okul Öğrenci
Polis Fıkraları
Politika Fıkraları, Politik Fıkralar
Ramazan Fıkraları
Sarhoş Fıkraları
Sarışın Fıkraları
Seçim Fıkraları
Sekreter Fıkraları
Şoför Fıkraları
Soğuk Espiriler
Spor Fıkraları
Tarih Fıkraları
Temel Fıkraları
Trakya Fıkraları
Ünlülerden Fıkralar
Български
History Jokes
Geschichts-Witze
Español
Русский
Français
Italiano
ελληνικά
Македонски
Türkçes
Українські
Portugal
Poland
Sweden
Historische moppen, Moppen ove...
Danish
Norwegian
Finnish
Történelem viccek
Bancuri Istorice
Czech
Lithuanian
Latvian
Croatian
My Jokes
Edit Profile
Logout
En son şakalar
Tarih Fıkraları
Tarih Fıkraları
Add a joke
En son şakalar
En İyi Fıkralar
Baba evine gelen oğluna şöyle sormuş:
- Tarih sınavın nası geçti oğlum?
Çocuk:
Çok İyi geçmedi baba biraz saçmaladım sanırım.
Baba:
Neden peki oğlum çalışmıştın oysaki ?
Suç Öğretmenindi baba,
Öğretmen hep ben doğmadan önceki olayları sordu.
0
0
4
Seçim bölgesinde aday, seçmenlerin dileklerini Yenici sigarası paketinin ardına yazıp,not alıyordu.
Aday seçmenlere sormuş:
" Niye gülüyorsunuz?"
Cevap:
" Bundan dört yıl önce gelen aday da dileklerimizi Yenice paketi ardına yazmış, gitmişti.
Adayımız vatandaşa verecek cevap bulamamış bön bön bakakalmış.
0
0
4
Sultan Murat devrinde ayyaş Bekri Mustafa, meyhaneden zilzurna sarhoş çıkmıştı. Devriyeler peşine takılıp kendisini kovalamaya başladılar. Kurtulamayacağını anlayan ayyaş Bekri Mustafa, kendini kaldırıp havuza attı. Devriyeler havuzun kenarına gelip:
- “Haydi çık oradan” dediklerinde Bekri Mustafa;
- “Ben karada değil, deryadayım. Bana Kaptanpaşa karışır” diye cevap verdi.
0
0
4
Camouflage Clothing
Ο καπετάνιος
I greci durante la seconda guerra mondiale portavano la divisa rossa perché sono orgogliosi e non vogliono vedere il sangue quando vengono feriti.
През Втората Световна Война гърците носили червени униформи
Un barco tenía un capitán muy valiente.
Пътува пиратски кораб през океана и изведнъж насреща му - френски галеон. Юнгата пита капитана:
L’ammiraglio vede una flotta nemica e dice al suo tirapiedi:
Il y a longtemps vivait un officier de l'armée royale nommé Capitaine Bravado. C'était un homme
Two Generals were preparing for battle.
Hace mucho tiempo vivió un hombre de mar
A pirate was on his ship and his watchman comes to him and says
Los piratas de los siete mares: Este era un barco pirata
Günün birinde acik denizlerde yol alirken
Napoleón Bonaparte durante sus batallas siempre usaba una camisa de color rojo. Para él era importante
General Mongomery var en smart taktiker. Han var tex alltid klädd i rött
– Kapten
Плава си един пиратски кораб през океана и изведнъж отсреща се задава боен кораб. Юнгата тича при капитана: - Капитане
Há muito tempo
Secolo XVII. Il capitano di una nave riceve cattive notizie: 'Capitano
Rok 1497. Płynie sobie statek piracki straszliwego kapitana Rudobrodego. Nagle na horyzoncie pojawia się statek towarowy. Majtek z bocianiego gniazda woła: - Kapitanie statek towarowy na...
Το πλοίο βρίσκεται στη μέση της Μεσογείου
Perämies tuli Kapteenin puheille ja ilmoitti: - Kapteeni
A kalózok megtámadnak egy hajót. A kapitány szól a hajósinasnak: - Hozd ide a piros ingem! A piros ingében végig az élen harcol
Osmanlı donanmasıyla Venedik donanması arasında savaş çıkmış. Venedik donanmasının komutanı Andrea Doria imiş. Gözcü Osmanlı donanmasının yaklaştığını fark edince hemen Andrea Doria'ya haber...
Pe cand era Stefan cel Mare tanar
Napoleon odpočíval ve svém stanu
En spansk kaptein spaserte på skipet sitt da en soldat kom løpende og sa: - ”Et fiendtlig skip nærmer seg oss!” Kapteinen svarte rolig: - ”Hent den røde skjorten min.” Soldaten hentet skjorten....
Ein Piratenschiff. Am Bug steht der Piratenkapitän mit seinem Fernglas in der Hand und sucht den Horizont ab. Schliesslich entdeckt er ein englisches Handelsschiff. Er befiehlt einen Kurswechsel
Osmanlı zamanında, bizans donanması ile osmanlı donanması savaşacaklar. bizans 10 gemilik muhteşem bir donanma hazırlar ve denize açılır. donanmanın başında andropolos vardır. andropolos en öndeki geminin burcunda elleri göğsünde heybetli bir heykel gibi durmaktadır ve hemen arkasında yaverleri vardır. hep birlikte osmanlı donanmasını beklemektedirler. yukarıdan gözcü bağırır;
- Komutanım, osmanlı donanması 3 gemiyle göründü.
Komutan yaverine döner ve;
- Bana kırmızı gömleğimi getirin eğer savaşta yaralanırsam kanım belli olup da askerlerin morali bozulmasın.
Hemen kırmızı gömleği giyer ve aynı ihtişamıyle yerinde durur. gözcü yine bağırır;
- Komutanım, o 3 geminin ardından 30 gemi daha göründü.
Andropolos tekrar yaverine döner ve hafifce mirildanir ;
- Bana kahverengi pantolonumuda getirin.
0
0
4
Bir gün cennetin kapıları şiddetle vurulmuş. İçeriden seslenmişler:
“Kim o?”
Dışarıdan gök gürültüsü gibi bir ses:
“Biz İstanbul’u fetheden Fatih’in yiğitleriyiz!..” İçeriden “Hoşgeldiniz” diyerek kapılar ardına kadar açılmış ve yiğitleri buyur etmişler. Her şey çok güzel gidiyormuş. Ta ki, 40 yıl geçinceye kadar. Bir gün kapılar yine şiddetle çalınmış içeriden sormuslar:
“Kim o?” Dışarıdan gök gürültüsü gibi bir ses:
“Biz İstanbul’u fetheden Fatih’in yiğitleriyiz!” İçeriden “Hadi len! Onlar 40 yıl önce geldi! Siz kimsiniz?”
Dışarıdan yine ses gelmiş:
“Biz mehter takımıyız ancak geldik!..”
0
0
4
Osmanlı sadrazamlarının en nüktedanlarından biri olan koca ragıp paşa sadrazamlığı sırasında ulemadan bir zatı kıbrıs’a kadı olarak atamış. atadığı kadı hem teşekkür etmek hem de kıbrıs’tan bir isteği bulunup bulunmadığını sormak için koca ragıp paşa’yı ziyaret etmiş.
Ragıp paşa, kadı’nın bu hareketinden memnun olmuş, dönüşünde mümkün olursa bir kıbrıs eşeği getirmesini rica etmiş. kadı efendi "baş üstüne" deyip ayrılmış. üç yıl kıbrıs’ta kadılık yaptıktan sonra istanbul’a tekrar dönmüş. dönünce ragıp paşa’yı yine ziyaret etmiş. kadı ziyaretini bitirip ayrılacağı sırada ragıp paşa, kadının hiç eşekten filan söz etmediğini görünce hatırlatmak zorunda kalmış:
- Sizden bir ricada bulunmuştum, bana bir kıbrıs eşeği getirecektiniz?..
Bunun üzerine kadı hayıflanmış:
- Aah efendimiz, vallahi unutmuştum, şimdi sizi görünce hatırladım!
Ragıp pasa tası gediğine koymuş:
- Zararı yok kadı efendi, siz geldiniz ya…
0
0
4
Fatih Sultan Mehmet, adamları ile gezerken, yanına sokulan dilenciye bir altın vermiş. Dilenci parayı alınca:
- Aman Sultanım, demiş. Koskoca bir padişah, kardeşine bu kadar para verir mi?
Fatih Sultan Mehmet, nereden kardeş olduğunu sorunca, dilenci:
- İkimiz de Hazreti Adem’ in çocukları değil miyiz? demiş. Elbette kardeşiz.
Sultan Fatih:
- Bu keşfini sakın başkasına söyleme, diye gülümsemiş. Diğer kardeşlerimiz de pay isterse, sana zırnık bile düşmez.
0
0
4
Devrin padişahı birgün hekim kontrolünden geçmiş ve hekim padişaha sigarayı yasaklamış. Padişahta sigarayı bütün yurda yasaklamış madem ben içemiyorum halkımda içmesin diye havada karada sigara içenin kellesi vurulacak diye ferman salmış.
Aradan 1,2 hafta geçmeden saray gözcülerinden biri bakıyorki denizin ortasında kayıkta sigara içen bir adam var. Hemen koşup vezire ve padişaha olayı bildiriyor. Padişah veziriyle beraber köylü kılığında sandala atlayıp adamın yanına gidiyorlar.
Padişah adama sorar. amca bilmezmisin padişah sigarayı yasak etti halkına diye. Adam derki bire cahil padişah havada karada yasak etti. suda yasak etmedi der.
Padişah düşünür ve adama hak verir fermanda suda içilmiycek yazmıyodu diye. Dayı ver bir sigarada biz içelim der. Adam verir içerler ama tadı damağında kalır. Dayı der ver bi sigara daha içelim. adam derki son dalım kaldı onuda size verirsem tekrar sahile dönmem gerekir veremem demiş.
Padişah altın uzatmış yok olmaz demiş. en sonunda padişah bir sinirle uzattın lan demiş ben padişahım buda vezirim demiş.
Bunun üzerine adam yürüyün lan bir sigara verdim biriniz padişah biriniz vezir oldu. Bir sigara daha versem biriniz allah biriniz peygamber olucaksınız demiş
0
0
4
Bir gün bir eyaletin kralı kim büyük bir yalana beni inandırırsa ona 10 küp altın vereceğim demiş herkez kendi çapında yalan uydurmaya başlamış biri ,kralım biz seni sevmiyoruz demiş kral olabilir bu yalan sayılmaz demiş
Bir başkası kralım heryerde elektrik kesildi. kral olabilir bu yalan sayılmaz bu böyle sürüp gitmiş en sonunda biri çıkmış demişki kralım sen bilmem kaç yılında benim dedemin dedesinden 40 küp altın almışsın demiş kral bu çok büyük bir yalandır demiş köle o zaman ben kazandım ver 10 küp altını mı demiş. kral durmuş olabilir demiş bu da yalan değildir köle de yalan değilse ver o zaman aldığın 40 küp altını demiş.
0
0
4
Napolyon, S. Helen adasında sürgün bulunduğu sırada ‘Fatih mi yoksa siz mi büyüksünüz? Sorusunu soranlara şöyle cevap vermişti:
Büyüklükte ben onun çırağı bile olamam. Çünkü ben, kılıçla zaptettiğim yerleri henüz hayattayken geri vermiş bir bedbahtım. O ise; fethettiği yerleri nesilden nesile intikal ettirmenin sırrına ermiş bir bahtiyardır.
0
0
4
Diyojen’ e sormuşlar;
- Bir kadının akıllı olduğunu nerden anlarsın?
- Konuşmasından.
- Ya kadın hiç konuşmuyorsa?
- O kadar akıllısını henüz görmedim.
0
0
4
Eski Millet vekillerinden, dinine imanina yani müslümanliga сок bağlı olan birisi olan Mehmet Akif Ersoy’un kendisine mecliste onu sevmeyen bir millet vekili tarafindan su soru sorulur:
- Mehmet bey ya siz veteriner degilmiydiniz?
Bunun üzerine Mehmet Akif Bey cevabi yapistirir:
- Evet, bir yeriniz mi ağrıyordu?
0
0
4
Sultan Abdülaziz, Paris’te açılan 1866-1867 sergisi münasebetiyle yaptığı seyahatte Keçeci-zade Fuat Paşa’yı refakatine almıştı. Bu seyahat sırasında Compte de Montauban de Palitan Üçüncü Napolyon’un başvekili idi. Üzerinde seraskerlik vazifesi de vardı.
Üçüncü Napolyon Süveyş Kanalı’nı açtırmak, Girit’i Yunanistan’a vermek istiyordu. Sultan Aziz’le Ali ve Fuat Paşalar ise Fransa Kralının hassaten ikinci arzusunun tahakkuk ettirilmemesi taraftarı idi.
Compte de Montauban de Palitan ile Fuat Paşa arasında mühim siyasi görüşmeler oldu. Nihayet bu konuşmalar sırasında bir gün Compte de Montauban Keçeci-zade’ye -Neye beyhude ısrar ediyorsunuz? Hangi kuvvetinize güveniyorsunuz? Osmanlı Hükümetinin ne derece zaafa düştüğünü görmüyor musunuz? Dedi.
Fuat Paşa derhal mukabele etti:
- Hayır Kont! Hayır!…. Türkiye hiçbir zaafa düşmemiştir. Bütün kuvvetini muhafaza ediyor ve edecektir. Türkiye en kuvvetli, en dayanıklı devletlerden biridir. Üç yüz senedir siz dışarıdan, biz de içeriden yıkmaya çalıştığımız halde bir türlü yerinden sarsamadık!… Fransız başvekili ister istemez kahkahayı salıverdi. Koca bir Girit meselesi bir nükte ile halledilmiş bulundu.
0
0
4