Temel Fıkraları

Add a joke En son şakalar En İyi Fıkralar

Temel, bir maskeli balo yarışmasında, kompozisyonuyla birinci gelmiş. Çırılçıplak, kafasında gaz maskesi, elinde bir demet çiçek ve önünde sallanan bir prezervatif.
Jüriye göre:
- "Çıplaklık fakirliği, Gaz maskesi hava kirliliğini, Prezervatif bedensel kirliliği, bir demet çiçek ise doğayı simgeler."
Temel itiraz etmiş:
- "Hayır. Ben demek istemiştim ki, Prezervatif kullanmak, çiçeği gaz maskesiyle koklamaya benzer."

0

0

Temel, bir gün, kümesindeki beyaz horozu kesmiş.
Oğlu sormuş:
- "Baba neden ak horozu kestin?"
Temel:
- "Tembeldi. Vazifesini iyi yapmıyordu." demiş.
Bir hafta sonra, Temel bu kez de çilli horozu kesmiş.
Oğlu yine sormuş:
- "Baba neden çilli horozu kestin?"
Temel:
- "O da tembeldi. O da vazifesini iyi yapmıyordu." diye cevap vermiş.
Temel, ertesi gün, oğlunun da kümeste kalan tek horozu kestiğini görünce çok öfkelenmiş ve:
- "Ne halt ettin ulan?" diye sormuş.
Oğlu da cevap vermiş:
- "Bu en tembelleriydi baba. Kendini hep tavuklara taşıtıyordu."

0

0

Temel bir gün ölmüş ve öbür tarafa gitmiş. Öteki dünyada, görevliler listeye bakmışlar ve Temel'e:
- "Ya senin adın listede yok, sen bugün ölmeyecektin, yanlışlıkla ölmüşsün. Seni tekrar dünyaya göndereceğiz. Ama kurallara göre insan olarak gönderilemezsin. Ancak istediğin bir hayvan olarak dünyaya gönderileceksin. Ne olmak istersin?" demişler.
Temel biraz düşündükten sonra:
- "Yunus olayım." demiş ve anında yunus olarak dünyaya ışınlanmış. Aradan 3 dakika geçmiş ki Temel tekrar öteki dünyaya dönmüş.
Görevli sormuş:
- "Ne oldu ya? Biz seni şimdi gönderdik niye geldin?"
Temel masum bir şekilde cevaplamış:
- "Yüzme bilmiyorum, boğuldum."

0

0

Temel ile İdris bir gün stadyuma gitmişler. Stadyumda atletler koşu yapıyorlarmış.
Temel, İdris'e sormuş:
- "Ula İdris, bu uşaklar neden koşuyorlar?"
İdris cevap vermiş:
- "Biri birinci gelecek, madalya alacak."
Temel tekrar sormuş:
- "Madem ki biri birinci gelecek, diğerleri neden koşuyorlar?"

0

0

Temel'le Dursun bir gün sinemaya giderler ancak film sarmaz.
Dursun:
- "Her iddiasına girerim ki, bu araba ağaca çarpacak." der.
Temel:
- "Çarpmayacak."
İddiaya girerler. Araba gidip ağaca çarpar.
Dursun iddiayı kazanır ve:
- "Temel uşağım, ben bu filmi daha önce izlemiştim da." der.
Temel de:
- "Ula Dursun, bu filmi ben de daha önce izlemiştim. Lakin, şoförün aklı başına gelmiştir diye düşünmüştüm."

0

0

Bilim adamı Temel, pirelerle deney yapmaktadır. Pireye:
- "Zıpla" diyor, pire zıplıyor.
Pirenin bir ayağını koparıyor ve:
- "Zıpla" diyor, pire yine zıplıyor.
Pirenin bir ayağını daha koparıyor ve:
- "Zıpla" diyor, pire yine zıplıyor.
Daha sonra pirenin bütün ayaklarını koparıyor ve:
- "Zıpla" diyor. Bu kez pire zıplamıyor.
Bir daha:
- "Zıpla" diyor, pirede yine hareket yok.
Deneyin ardından Temel raporunu yazıyor:
- "Pirelerin ayakları kopunca, kulakları işitmiyor."

0

0

Temel ile İdris, evde oturmuşlar sohbet ediyorlarmış.
Temel sormuş:
- "Ula İdris, erkek erkeğe yenen yemeğe ne denir?"
İdris:
- "Ne bileyim ben?" demiş.
Temel:
- "Ula niye bilmiyorsun, MENEMEN denir da" demiş.

0

0

Temel, Amerika'ya gitmeye karar verir ve vize almak için ABD Konsolosluğuna başvurur.
Görevli Sorar:
- "Name?"
- "Temel"
- "Surname?"
- "Kaya"
- "Sеx?"
Temel gayet sakin cevaplar:
- "3 Times Per Week."
Memur şaşırır ve olayı toparlamaya çalışır:
- "No, No! Male or Female?"
Temel yine hiç beklemeden cevaplar:
- "Male, Female, Sometimes Chicken, Donkey, Duck"

0

0

Trabzon Tarım Toplantısında herkes yaptığı yeni şeyleri anlatıyordu. Sıra Temel'e gelince:
- "Kuru fasulyeye gül aşıladık yellenince gül kokuyor."

0

0

Temel odanın içinde zıplıyormuş. Karısı:
- "Ne oldu, ne yapıyorsun öyle?" diye sormuş. Temel:
- "Öksürük şurubu içtim." demiş. Karısı:
- "Niye zıplıyorsun peki?" demiş. Temel de:
- "Sorma şişenin üzerinde iyice çalkalayın yazıyormuş, ben fark etmemişim."

0

0

Temel, Amerika'da bir bara girip bira istemiş. O anda bara bir Alman gelmiş. Barmeni kenara çekip barmenin kafasına bir elma koymuş. Biraz uzaklaştıktan sonra silahıyla barmenin kafasındaki elmaya nişan alarak ateş etmiş ve elmayı tam ortasından vurmuş. Ardından:
- "I Am Red Kid" demiş. Temel Almana hayran kalmış.
Biraz sonra bara bir Fransız gelmiş. O da barmeni kenara çekip barmenin kafasına bir elma koymuş. Fransız elmayı ok ile tam ortasından vurmuş ve:
- "I Am William Tell" demiş. Temel Fransız'a da hayran kalmış.
Bunlardan cesaret alan Temel de elmayı vurmak istemiş. O da barmeni kenara çekip barmenin kafasına bir elma koymuş. Dışarı çıkıp tekrar içeri girmiş ve silahıyla barmenin kafasındaki elmaya ateş etmiş. Temel barmeni alnının ortasından vurmuş. Barmenin öldüğünü anlayan Temel:
- "I Am Sorry" demiş.

0

0

Temel, deri, yarım bot ve koyu kahverengi ayakkabıyı alıp kasaya yanaşıyor. Kasiyer bayan botları poşete koyarken, Temel:
- "Bu ayakkabılar 43 lira değil mi?" diye soruyor: Kasiyer kız:
- "Nereden çıkardınız efendim? Bunlar orijinal deri, indirimli fiyatı 180 lira." diyor. Temel de bunun üzerine şöyle diyor:
- "180 lira Olur mu da! Ayakkabının altında -Size 43- yazıyor."

0

0

Adam, korkunç bir kazada kulaklarının ikisini birden kaybetmiştir. Bu alışılmadık durum onu oldukça hassas ve alıngan bir kişi yapmıştır. Kaza sonucu sigorta şirketinden aldığı rekor tazminat acısını oldukça hafifletmiş ve ona her zaman hayalini kurduğu işini kurma olanağı vermiştir. Gider ve gelişmekte olan küçük bir bilgisayar şirketini satın alır. Ancak hiç yöneticilik deneyimi olmadığını görür ve birini işe almaya karar verir. Üç tane aday seçer ve her biriyle tek tek görüşür. İlk aday oldukça iyidir ve adam onu sevmeye başlar. Derken adaya sorar:
- "Bende alışılmadık bir şey görüyor musun?"
Adam yanıtlar:
- "Eğer onu kastediyorsanız, kulaklarınız yok."
Adam üzülmüştür, derhal adayı odadan kovar. İkinci aday, birinciden de iyidir. konuşmanın devamında adam aynı soruyu ona da sorar:
- "Bende alışılmadık bir durum görüyor musun?"
Aday:
- " Evet" der.
- "Kulaklarınız yok!"
Adam üzgün ve kızgın, onu da dışarı atar. Derken sıra üçüncü adaya gelir. Üçüncü bizim Temel. Diğerlerinden de iyidir. Bütün sorulara mükemmel yanıtlar verir. Adam heyecanla sorar:
- "Bende, alışılmadık bir durum görüyor musun?"
Temel:
- "Evet, kontakt lens kullanıyorsunuz." der. Adam iyice heyecanlanmıştır:
- "Çok iyi! bu senin zeki biri olduğunu gösterir, nasıl anladın?" Temel:
- "Ula çok basit. Kulakların olsaydı gözlük takardın!"

0

0

Bir kadın varmış ve kadın da bakireymiş. Yıllar geçmiş kadın bakire olarak ölmüş. Temel de mezarcıymış. Temel kadının mezar taşının üstüne şöyle bir yazı yazmış:
- "Hiç kullanılmadan iade edilmiştir."

0

0

Nefes borusundan rahatsızlığı olan 70 yaşındaki Temel doktora gitmiş. Doktor Temel'e:
- "Günde kaç tane sigara içiyorsun?" diye sormuş.
Temel:
- "Kırk elli tane içiyorum." demiş.
Doktor:
- "Sigarayı bırakırsanız 100 yaşına kadar yaşarsınız." demiş.
Temel de doktora sormuş:
- "Doksan yaşına kadar yaşamak istersem günde kaç tane sigara içebilirim?"

0

0

Temel hastalanmış, doktora gitmiş. Doktor Temel'i muayene ettikten sonra, yeni doğum yapmış bir kadının memesinden süt emerse hastalığının iyi olacağını söylemiş. Temel kara kara düşünerek doktorun yanından çıkmış. Nereden bulacağını, kimden isteyeceğini düşünürken aklına arkadaşı Dursun'un karısı Fadime gelmiş:
- "O yeni doğum yapmıştı, rica ederim"
Demiş ve kapıya dayanmış. Kapıyı Fadime açmış. Temel:
- "Dursun evde mi?"
Diye sormuş. Fadime:
- "Dursun evde yok" demiş. Bunun üzerine Temel, utana sıkıla derdini açmış. Fadime de:
- "Ne olacak ula altı üstü bir kaç damla süt, hem de sevaptır gir içeri" demiş. Fadime memesini açmış Temel'in ağzına vermiş.
Temel memeyi emmeye başlamış. Temel emdikçe Fadime tahrik olmuş.
Dayanamaz duruma gelmiş ve Temel'e:
- "Ula Temel başka bir şey daha ister misin?" diye sormuş. Temel de:
- "Bir iki tane de bisküvi ver bari, içim ezildi." demiş.

0

0

Temel yıllarca çalıştığı Almanya'dan kesin dönüş yapmıştı. Akşam olduğunda kahveye çıkarak arkadaşlarıyla hasret giderdi. Arkadaşı Dursun Temel'e sordu:
- "Almanya'dan neyle geldin? Uçakla mı, trenle mi?"
Temel:
- "Vallahi bilmiyorum. Biletleri bizim Fadime aldı."

0

0

Türkiye'den Rusya'ya 3 tane ajan gidecekmiş. Türk komutanı ajanlara:
- "Çuvallar içinde gideceksiniz. Rus komutanı yakalarsa bir başka şeyin taklidini yapın" demiş.
Ajanlar gitmiş. Rus komutanı, ajan Ahmet'in bulunduğu çuvala tekme atmış. Çuvaldan:
- "Miyav miyav" diye ses gelmiş. Komutan:
- "Bunda bir şey yok" diye bırakmış. Ajan Ali'nin çuvala tekme atmış. Çuvaldan:
- "Hav hav" diye ses gelmiş. Komutan bunu da bırakmış. Sıra ajan Temel'e gelmiş. Komutan vurmuş, ses yok. Bir daha vurmuş, yine ses yok. Bir daha vurmuş. Artık ajan dayanamamış:
- "Patates ulan patates."

0

0