• Home
  • Tüm Kategoriler
  • Popular
  • Komik Resimler
  • En İyi Fıkralar
  • En son şakalar
  • Nasrettin Hoca Fıkraları
  • +18 Fıkralar, Yaran artı 18 fıkralar
  • Asker fıkraları
  • Avcı Fıkraları, Avcılık Fıkraları
  • Bayburt Fıkraları
  • Bektaşi Fıkraları
  • Belaltı Fıkraları
  • Büyük Fıkraları
  • Cimri Fıkraları
  • Çocuk Fıkraları, Çocuksu Fıkralar
  • Çorum Fıkraları
  • Deli Fıkraları
  • Dini Fıkralar
  • Doktor Fıkraları
  • Dursun Fıkraları
  • Duvar Yazıları
  • Elazığ Fıkraları
  • Erkek Fıkraları
  • Erzurum Fıkraları
  • Evlilik Fıkraları
  • Fıkra Gibi Komik Olaylar
  • Fıkralar - Corona (Covid-19)
  • Hayvan Fıkraları, Hayvanlar Alemi
  • İngiliz Alman Türk
  • Ingiliz-alman-turk-fikralari
  • Kadın Erkek Fıkraları
  • Kadın Fıkraları
  • Kamyon Yazıları
  • Kapak Edici Fıkralar
  • Karadeniz Fıkraları
  • Karı Koca Fıkraları
  • Kayseri Fıkraları, Kayserili Fıkraları
  • Kısa Fıkralar
  • Komik Hikayeler
  • Komik Şakalar
  • Komik Sözler
  • Köylü Fıkraları
  • Kurban Fıkraları
  • Mardin Fıkraları
  • Matematik Fıkraları
  • Meslek Fıkraları
  • Mühendis Fıkraları
  • Nam-ı Kemal Fıkraları
  • Okul fıkraları
  • Polisler hakkında fıkralar
  • Politika Fıkraları, Politik Fıkralar
  • Ramazan Fıkraları
  • Sarhoş Fıkraları
  • Sarışın fıkraları
  • Seçim Fıkraları
  • Sekreter Fıkraları
  • Şoför Fıkraları
  • Soğuk Espiriler
  • Spor Fıkraları
  • Tarih Fıkraları
  • Temel Fıkraları
  • Trakya Fıkraları
  • Ünlülerden Fıkralar
Български English Deutsch Español Русский Français Italiano Ελληνικά Македонски Türkçe Українська Português Polski Svenska Nederlands Dansk Norsk Suomi Magyar Româna Čeština Lietuvių Latviešu Hrvatski
My Jokes Edit Profile Logout
  1. En son şakalar
  2. Temel Fıkraları

Temel Fıkraları

Add a joke En son şakalar En İyi Fıkralar
Temel ve Dursun paraşüt takımına katılmışlar. Eğitim sonunda, tatbikat için herkes paraşütleriyle uçaklardan atlamaya başlamışlar. Herkesin paraşütü açılmış. Fakat Dursun'un paraşütü açılmamış. Dursun, havadan hızla aşağıya düşerken Temel'e bağırmış:
- "Temel uşağım, benim paraşüt açılmadı ne yapacağım?"
Temel gayet sakin bir şekilde cevap vermiş:
- "Korkma uşağım bir şey olmaz, nasıl olsa tatbikat yapıyoruz."
0
0
4
Deux équipes féminines de hand sont dans un bus à deux étages. Au rez-de-chaussée Dois times de futebol feminino Two bowling teams Temel ile Dursun iki katlı otobüsle seyahat ediyordu. Üst kattaki Temel bir ara cep telefonunu çıkardı ve alt kattaki Dursun'u aradı: - Tursun Entra un atlante en un autobús de dos pisos y estaba lleno A rendőrök és a tűzoltók egy közös kiránduláson vesznek részt. Egy emeletes buszt kapnak Ole och Marit var i England och skulle åka de berömda dubbeldäckarna. Marit satte sig därnere och Ole däruppe Sarunājas divi beļģi. - Kad būsi Londonā Deux belges visitent Londres pour la première fois. Ils montent dans un autobus rouge à impériale et s'installent au niveau inférieur. Quelques minutes plus tard C’est deux belges qui visitent Londres et ils décident de prendre les fameux bus rouges à 2 étages. Ils se mettent en bas et Em um ônibus de dois andares um velhinho machuca uma senhora. Passa o caminho a cutucá- la. Então a velha diz: Porque o senhor não vai lá em cima? Não tem ninguém. Pelo o menos o senhor não vai... Portuguêses e Brasileiros estavam fazendo uma viagem em um ônibus de dois andares Um grupo de vinte mulheres foram fazer uma viagem Havia um ônibus de 2 andares Num ônibus de dois andaras estavam as loiras no andar de cima eas morenas no andar debaixo curtindo pagode enquanto as loiras gritaram>O motorista foi lä em cima ver o que tinha avido: — O que está... Uma equipe de loira e outra de morena vao viajar em um onibus de dois andares. As loiras foram no andar de cima e as morenas no de baixo. E as moresnas estavam na maior bagunsa e as loiras estavam... Waarom gaan Belgen in Engeland nooit in een dubbeldekker boven zitten? Daar zit geen chauffeur. Jedou policisté na zájezd patrovým autobusem. Ti dole se vesele baví
Bir gün Temel ile Dursun çift katlı otobüse binmişler. Temel hemen üst kata çıkmış. Fakat, bir süre sonra Temel, telaşla aşağı inmiş. Hemen Dursun'un yanına gelmiş ve telaş içinde demiş:
- "Ula Dursun, üst katın şoförü yok."
0
0
4
Temel Amerika'da itfaiyeci olarak çalışıyormuş. Bir gün zencinin birinin evinde yangın çıkmış. Zenci kadın, hemen bebeğiyle çatıya çıkmış. Temel zenci kadına seslenmiş:
- "Abla bebeği bana at, ben yakalarım."
Zenci kadın, Temel'e güvenmiş ve bebeğini atmış. Fakat Temel, gelen bebeği tutmamış ve bebek yere düşmüş. Diğer itfaiyeciler, buna anlam verememişler ve Temel'e sormuşlar:
- "Bebeği neden tutmadın?"
Temel, gayet sakin bir şekilde cevap vermiş:
- "Zaten bebek yanıktı."
0
0
4

Temel bir gün şirketin birine iş başvurusunda bulunmuş. Şirket, Temel'den sekiz adet vesikalık fotoğraf istemiş. Temel, düşünceli düşünceli yolda ilerlerken Dursun’a rastlamış ve sormuş:
- "Ula Dursun, ben iş için şirkete başvurdum, şirket de benden sekiz adet vesikalık fotoğraf istedi. Ben fotoğrafı anladım ama vesikalık ne demek?"
Dursun da demiş:
- "Valla benim bildiğim vesikalık belden yukarıdır. Sen yarın sahilde bir çukur kaz ve belden aşağını göm. Ben de fotoğraf makinesi getirip senin vesikalık fotoğrafını çekeyim."
Ertesi gün Dursun, sahile gelmiş. Fakat bir de ne görsün, Temel tam sekiz adet çukur kazmış.
Bunun üzerine Dursun, Temel’e demiş:
- "Ula Temel, ne yaptın sen? Neden sekiz tane çukur kazdın ki? Ben zaten sekiz tane fotoğraf makinesi getirmiştim."
0
0
4
Temel, her balık dönüşünde paçaları ıslak vaziyette kayıktan iniyormuş. Dursun, bir gün dayanamayıp sormuş:
- "Ula Temel, paçalarını nasıl ıslatıyorsun böyle?"
Temel cevap vermiş:
- "Valla Dursun, oltayı atıp balığı beklerken sıkılıyorum ve sigara yakıyorum. Sigaram bitince de onu denize atıyorum. Sonra da, sigarayı ayağımla söndürüyorum."
0
0
4
Bir inşaata amele alınacakmış. İşe girmek için çok fazla aday başvurmuş. Bu nedenle, kalfa Cemal, bir sınav yapmaya karar vermiş. Bir ara gözü Temel'e ilişmiş. Burnundan tanıdığı hemşerisini işe almak istemiş. Bu nedenle önce Temel’i sınava almış ve sormuş:
- "Hemşerim söyle bakalım. Sana iki kuzu verdim, sonra bir kuzu daha verdim kaç kuzu oldu?"
Temel cevap vermiş:
- "Dört kuzu oldu."
Cemal biraz bozulmuş ama çaktırmamış ve Temel’e demiş:
- "Tabi bu soru biraz zor oldu, biraz daha kolayını sorayım. Sana bir kuzu verdim, sonra bir tane daha verdim kaç kuzu oldu?"
Temel cevap vermiş:
- "Üç kuzu oldu."
Cemal sinirlenmiş ama hemşerisini de işe almak istiyormuş.
Temel’e tekrar sormuş:
- "Peki sana bir kuzu verdim, kaç kuzun oldu?"
Temel cevap vermiş:
- "İki kuzu oldu."
İyice sinirlenen Cemal, Temel’e bir tokat patlatmış ve demiş:
- "Ulan salak, sana bir kuzu vermişsem bir kuzun olur."
Temel kendinden emin bir şekilde cevap vermiş:
- "Olur mu? Benim evde bir kuzu da kendimin var."
0
0
4
Bir gün Temel'in kızı Dursun ile evlenmiş. Birkaç hafta sonra Temel'in kızı ile Dursun bozuşmuşlar.
Dursun da Temel'in kızını dövmüş. Kız da ağlayarak Temel'in yanına gitmiş. Temel’e başından geçenleri anlatmış. Temel kızını dinledikten sonra Dursun’a çok kızmış. Bunun üzerine, kızını bir de kendisi dövmüş.
Bunu gören Temel’in karısı şaşkınlık içinde Temel’e sormuş:
- "Ula Temel, kızını niye dövdün?"
Temel de öfkeli bir şekilde cevap vermiş:
- "Dursun benim kızımı döverse, ben de onun karısını böyle döverim işte."
0
0
4
Temel, kahvehanede oturmuş, arkadaşı Dursun’a av maceralarını anlatıyormuş:
- "Geçenlerde ormana ava gittim. Birden bir ayı ile karşılaştım. Hemen tüfeği atıp kaçmaya başladım. O da beni kovalamaya başladı. Tam ayının nefesini ensemde hissettiğim anda ayı kayıp yere düştü. Bu durumu fırsat bilip arayı açmayı başardım. Ama ayı yine peşime düştü. Yine ayının nefesini tam ensemde hissettiğim anda ayı tekrar kayıp yere düştü."
O arada Dursun, dayanamayarak Temel’e demiş:
- "Ula Temel, çok cesaretli adamsın. Ben senin yerinde olsaydım, altıma ederdim."
Bunun üzerine Temel cevap vermiş:
- "Ula Dursun, sen ayının neye basıp kaydığını zannediyorsun ki?"
0
0
4
Dursun bir gün Temel'e sormuş:
- "Dünyanın en mesut insanı kimdir?"
Temel demiş:
- "Adem babamızdır."
Dursun merak içinde sormuş:
- "Neden ki?"
Temel cevap vermiş:
- "Çünkü onun kaynanası yoktur daa!"
0
0
4
Temel bir gün İstanbul'a gelmiş. O gün 5 dakikada bir top atışı yapılmaktaymış.
Temel merak edip birine sormuş:
- "Hemşerim bu top atışları neyin nesi?"
Adam cevaplamış:
- "Kraliçe Elizabeth'in gelmesi sebebiyle top atışı yapılıyor."
Aradan yarım saat geçmiş ve top atışları devam etmekteymiş.
Temel bir başkasına yine sormuş:
- "Bu top atışları neden?"
O da aynı cevabı vermiş:
- "Kraliçe Elizabeth için top atışı yapılıyor.
Aynı cevap üzerine Temel, kızmış ve demiş:
- "Ulan, yarım saattir bir karıyı vuramadılar be!"
0
0
4
Temel ile Dursun kahvehanenin önünde oturmuş sohbet ediyorlarmış.
Dursun bir anda Temel'e seslenmiş:
- "Ula Temel, koş. Senin arabayı çalıyorlar."
Temel hemen fırlamış ve arabanın arkasından koşmaya başlamış.
Bir süre sonra Temel, eli boş olarak geri dönmüş.
Dursun merak içinde sormuş:
- "Ula Temel ne oldu, arabayı yakalayabildin mi?"
Temel cevap vermiş:
- "Merak etme uşağım, arabayı yakalayamadım ama plakasını aldım."
0
0
4
Bir gün Temel ve Fadime’nin köpekleri kaybolmuş.
Fadime telaş içinde Temel’e demiş:
- "Hemen gazeteye ilan verelim."
Temel cevap vermiş:
- "Saçmalama Fadime, köpeğin okuma yazması yok ki."
0
0
4

Temel, bir gün postaneye gitmiş. Sırada kimse yokmuş. Fakat memur telefonla konuşuyormuş. Bir an önce işini halletmek isteyen Temel, gişedeki memura seslenmiş:
- "Ben havale yapacaktım."
Telefonla konuşan memur, Temel'in yüzüne bile bakmadan söylenmiş:
- "Sıraya geç, sıraya."
Temel'de arkasına bakmış. Ama kendisinden başka kimseyi görememiş. Bunun üzerine Temel, memura tekrar seslenmiş:
- "Ben havale yapacaktım."
Memur da yüksek sesle:
- "Kardeşim görmüyor musun? Sıra var." demiş ve telefonla konuşmaya devam etmiş.
Temel bir kez daha arkasına bakmış, ama yine kimseyi görememiş. Sabrı tükenen Temel, çok sinirlenmiş ve telefonla konuşmaya devam eden memura, okkalı bir tokat atmış. Tokadı yiyen memur ayağa fırlamış ve Temel'e bağırmış:
- "Manyak mısın be adam, ne vuruyorsun?"
Temel de cevap vermiş:
- "Asıl Sen manyak mısın? Bu kalabalıkta benim vurduğumu nereden çıkardın?"
0
0
4
Temel ve Dursun çarşıda gezerlerken, üzerlerinden bir helikopter geçmiş. İkisi de hayatlarında ilk kez helikopter görüyorlarmış. Dursun merak içinde Temel'e sormuş:
- "Ula Temel, o neydi öyle?"
Temel cevap vermiş:
- "Ula Dursun, ne olacak, olsa olsa bin yaşında bir sinektir."
0
0
4
Adamın biri, arabasıyla bir köyden geçiyormuş. Yolda giderken, tavuğun birini arabasıyla ezmiş. Hemen arabasını kenara çekmiş. Ezdiği tavuğu eline alarak, köye doğru yürümeye başlamış. Biraz sonra Temel'e rastlamış ve ezdiği tavuğu gösterip sormuş:
- "Bu tavuğun sahibi kimse parasını ödeyeceğim, sahibini tanıyor musunuz?"
Temel kendinden emin bir şekilde cevap vermiş:
- "Ha bu tavuk bizim köyün değildir. Bizim köyde böyle yassı tavuk yoktur."
0
0
4
Temel, bir işten dolayı çok para kazanmış. Bunu kutlamak için ailece çok lüks bir restorana gitmişler. Temel garsondan restorandaki en pahalı şarabı istemiş.
Garson Temel'e sormuş:
- "Şarabı hangi yıl tercih ederdiniz?
Temel cevap vermiş:
- "Bir mahzuru yoksa hemen şimdi istiyorum."
0
0
4
Dursun, feci bir trafik kazası geçirmiş ve koma halinde hastaneye kaldırılmış. Kendine geldiğinde, bir kolunun olmadığını görmüş. Bunun üzerine Dursun'un morali çok bozulmuş ve doktora demiş:
- "Ben tek kolla nasıl yaşarım şimdi. Kendimi hastanenin penceresinden atıp intihar edeceğim." Doktor bakmış ki, Dursun çok ciddi, başlamış Dursun'a nasihat etmeye:
- "Bak evladım, insan tek kolla da yaşayabilir, ölmediğine şükretsene. Sonra beterin beteri var. Geçen yıl Temel de kaza geçirdi. Onun iki kolunu birden kesmek zorunda kalmıştık. Ama o senin gibi bağırıp, hastaneyi birbirine katmadı. Şimdi de gül gibi yaşayıp gidiyor. İnanmazsan giт de bak."
Dursun, biraz sakinleşmiş ve hastaneden çıkarak Temel'in evine gelmiş. Eve geldiğinde, hakikaten Temel'in iki kolunun da kesik olduğunu görmüş. Fakat bir bakmış ki, Temel bahçede kıvıra kıvıra dans edip oynuyormuş. Dursun'un kafası karışmış ve hayretler içinde Temel'e yaklaşıp sormuş:
- "Ula Temel, iyi ki seni gördüm, yoksa hayatım gidiyordu. Benim bir kolum kesildi diye neredeyse intihar edecektim. Gördüm ki senin iki kolun kesik, ama bir dansöz gibi oynayıp göbek atıyorsun."
Bunun üzerine sinirlenen Temel, acı içinde cevap vermiş:
- "Ula Dursun, sen manyak mısın, ne göbek atması? Sırtım fena halde kaşınıyor. Çatlamak üzereyim."
0
0
4
Temel, yol ortasındaki bir su birikintisinin yanında duruyormuş. Oradan arabasıyla geçmekte olan bir adam Temel'e sormuş:
- "Bu su birikintisi derin mi? Arabayla geçilebilir mi?"
Temel cevaplamış:
- "Derin değil, geçebilirsin."
Adam, Temel'e güvenerek suya arabasıyla girmiş. Fakat araba bir anda suya gömülmüş. Adam, kan ter içinde, suyun içindeki arabasından çıkmış. Öfkeli bir şekilde Temel'in yanına gelmiş ve Temel'e sormuş:
- "Hani su derin değildi?"
Temel cevap vermiş:
- "Abi vallahi benim suçum yok. Biraz önce bir ördek geçti, su ördeğin beline geliyordu."
0
0
4
  • Önceki Sayfa
  • Sonraki Sayfa

Privacy and Policy Contact Us