• Home
  • Tüm Kategoriler
  • Popular
  • Komik Resimler
  • En İyi Fıkralar
  • En son şakalar
  • Nasrettin Hoca Fıkraları
  • +18 Fıkralar, Yaran artı 18 fıkralar
  • Asker fıkraları
  • Avcı Fıkraları, Avcılık Fıkraları
  • Bayburt Fıkraları
  • Bektaşi Fıkraları
  • Belaltı Fıkraları
  • Büyük Fıkraları
  • Cimri Fıkraları
  • Çocuk Fıkraları, Çocuksu Fıkralar
  • Çorum Fıkraları
  • Deli Fıkraları
  • Dini Fıkralar
  • Doktor Fıkraları
  • Dursun Fıkraları
  • Duvar Yazıları
  • Elazığ Fıkraları
  • Erkek Fıkraları
  • Erzurum Fıkraları
  • Evlilik Fıkraları
  • Fıkra Gibi Komik Olaylar
  • Hayvan Fıkraları, Hayvanlar Alemi
  • İngiliz Alman Türk
  • Ingiliz-alman-turk-fikralari
  • Kadın Erkek Fıkraları
  • Kadın Fıkraları
  • Kamyon Yazıları
  • Kapak Edici Fıkralar
  • Karadeniz Fıkraları
  • Karı Koca Fıkraları
  • Kayseri Fıkraları, Kayserili Fıkraları
  • Kısa Fıkralar
  • Komik Hikayeler
  • Komik Sözler
  • Köylü Fıkraları
  • Kurban Fıkraları
  • Mardin Fıkraları
  • Matematik Fıkraları
  • Meslek Fıkraları
  • Mühendis Fıkraları
  • Nam-ı Kemal Fıkraları
  • Okul fıkraları
  • Polisler hakkında fıkralar
  • Politika Fıkraları, Politik Fıkralar
  • Ramazan Fıkraları
  • Sarhoş Fıkraları
  • Sarışın fıkraları
  • Seçim Fıkraları
  • Sekreter Fıkraları
  • Şoför Fıkraları
  • Soğuk Espiriler
  • Spor Fıkraları
  • Tarih Fıkraları
  • Temel Fıkraları
  • Trakya Fıkraları
  • Ünlülerden Fıkralar
  • Chuck Norris fıkraları
  • Futbol fıkraları
  • Kaynana fıkraları
  • Yahudiler hakkında fıkralar
Български English Deutsch Español Русский Français Italiano Ελληνικά Македонски Türkçe Українська Português Polski Svenska Nederlands Dansk Norsk Suomi Magyar Româna Čeština Lietuvių Latviešu Hrvatski
My Jokes Edit Profile Logout
  1. En son şakalar

Add a joke
Hakim sanığa sorar:
- "Uluslararası kaçakçılıkla suçlanıyorsunuz, ne diyeceksin bakalım." Sanık sakin bir ifadeyle cevap verir:
- "Tamamen iftira efendim. Biz fenerliyiz. Uluslararası ne işimiz olabilir ki bizim?"
0
0
4
Spor Fıkraları | Adalet Sistemi Fıkraları
Yıl 2003 yer Datça saat 8:30 suları bizim arkadaş gurubu sahil boyunca yürümeye karar verdik. Tam başladık yürümeye orada Rusların oteli vardı iddaaya girdik ingilizce bilen gidip ruslarla basket maçı için konuşacak bende yabancı dil bölümündeyim. benim yapacağım Allah'ın emri zaten neyse gittim önce işte kaça kaç falan muhabbeti, ayarladık 5 e 5. ben arkadaşları çağırdım hadi oynuyoruz diye geldi bizim grup ve Ruslardan birinin sorusu aynen şu:
- Kaçta bitiyor? ben de dedim ki:
- Onbir gibi bırakırız. bizim gruptan çıkaç ses:
- Olum salak mısın? iki saat basket oynanır mı hiç?
0
0
4
Spor Fıkraları | Rusya Fıkraları | Otel fıkraları
Futbolcu = Krampon-ul deccal-u uryan Elenme =Akibet-ul huzzam Devre arası = Arafat-ul safha Milli maç= Cihat-ul kuvvayi milliye Tezahurat = Cemaat-ul mahter-i cumbut Ölu top = Cenaze-tul mevta-i kürre Faul = Darbe-i abes Hava topu = Тuт-tul minare Deplasman maçı = Musabaka-i hicret-ul gurbet Elle oynamak = Darbe-i müstehcen Kontra atak = Taarruz-ul aleykumselam Uzatma dakikaları = Zam-ul zaman Atlatılan gol tehlikesi = Def-ul felaketiyye, aman Yarabbim Teknik direktör = Mühendis-i kurre-i muallim Geri dörtlü = Cahar-ul kumbet Hezimet = Vaziyet-ul madara Takım kaptanı = Ekib-ul riyaset-i cumhur Korkulu takım = Rakib-ul azrail Gol kralı = Halife-i gol Ofsayt = Taarruz-u belet Adam adama savunma = Harp-ul ademi ademiyye Şike = Gaflet-i dalaletiyye ve hatta hiyyanetiyye Milli takım = Ekib-ul kuvayi milliye Beraberlik = Ne teker-i Tam, ne sima-i Arabiyye, Sulh-u salah
0
0
4
Spor Fıkraları | Denizciler hakkında fıkralar

Temel, her balık dönüşünde paçaları ıslak vaziyette kayıktan iniyormuş. Dursun, bir gün dayanamayıp sormuş:
- "Ula Temel, paçalarını nasıl ıslatıyorsun böyle?"
Temel cevap vermiş:
- "Valla Dursun, oltayı atıp balığı beklerken sıkılıyorum ve sigara yakıyorum. Sigaram bitince de onu denize atıyorum. Sonra da, sigarayı ayağımla söndürüyorum."
0
0
4
Temel Fıkraları | Yemek Fıkraları
Temel bir gün şirketin birine iş başvurusunda bulunmuş. Şirket, Temel'den sekiz adet vesikalık fotoğraf istemiş. Temel, düşünceli düşünceli yolda ilerlerken Dursun’a rastlamış ve sormuş:
- "Ula Dursun, ben iş için şirkete başvurdum, şirket de benden sekiz adet vesikalık fotoğraf istedi. Ben fotoğrafı anladım ama vesikalık ne demek?"
Dursun da demiş:
- "Valla benim bildiğim vesikalık belden yukarıdır. Sen yarın sahilde bir çukur kaz ve belden aşağını göm. Ben de fotoğraf makinesi getirip senin vesikalık fotoğrafını çekeyim."
Ertesi gün Dursun, sahile gelmiş. Fakat bir de ne görsün, Temel tam sekiz adet çukur kazmış.
Bunun üzerine Dursun, Temel’e demiş:
- "Ula Temel, ne yaptın sen? Neden sekiz tane çukur kazdın ki? Ben zaten sekiz tane fotoğraf makinesi getirmiştim."
0
0
4
Temel Fıkraları
Temel, karayollarında işe başlamış. Kendisine bir teneke boya ile fırça verip, bir yolun orta şeridini boyamasını istemişler. Temel, birinci gün 800 m., ikinci gün 400 m., üçüncü gün 200 m. ve dördüncü gün 100 m. boyamış. Mühendis bu durumu beğenmemiş ve Temel'i çağırıp sormuş:
- "Ula Temel, çok iyi başlamıştın ama birden tembelleştin. Yaptığın iş neden bu kadar azaldı?"
Temel cevap vermiş:
- "Ben hiç tembelleşir miyim mühendis bey. Gün geçtikçe boya tenekesinden uzaklaşıyorum da ondan."
0
0
4
Temel Fıkraları
Temel Amerika'da itfaiyeci olarak çalışıyormuş. Bir gün zencinin birinin evinde yangın çıkmış. Zenci kadın, hemen bebeğiyle çatıya çıkmış. Temel zenci kadına seslenmiş:
- "Abla bebeği bana at, ben yakalarım."
Zenci kadın, Temel'e güvenmiş ve bebeğini atmış. Fakat Temel, gelen bebeği tutmamış ve bebek yere düşmüş. Diğer itfaiyeciler, buna anlam verememişler ve Temel'e sormuşlar:
- "Bebeği neden tutmadın?"
Temel, gayet sakin bir şekilde cevap vermiş:
- "Zaten bebek yanıktı."
0
0
4
Temel Fıkraları | İtfaiyeci fıkraları
Deux équipes féminines de hand sont dans un bus à deux étages. Au rez-de-chaussée Dois times de futebol feminino Two bowling teams Temel ile Dursun iki katlı otobüsle seyahat ediyordu. Üst kattaki Temel bir ara cep telefonunu çıkardı ve alt kattaki Dursun'u aradı: - Tursun Entra un atlante en un autobús de dos pisos y estaba lleno A rendőrök és a tűzoltók egy közös kiránduláson vesznek részt. Egy emeletes buszt kapnak Ole och Marit var i England och skulle åka de berömda dubbeldäckarna. Marit satte sig därnere och Ole däruppe Sarunājas divi beļģi. - Kad būsi Londonā Deux belges visitent Londres pour la première fois. Ils montent dans un autobus rouge à impériale et s'installent au niveau inférieur. Quelques minutes plus tard C’est deux belges qui visitent Londres et ils décident de prendre les fameux bus rouges à 2 étages. Ils se mettent en bas et Em um ônibus de dois andares um velhinho machuca uma senhora. Passa o caminho a cutucá- la. Então a velha diz: Porque o senhor não vai lá em cima? Não tem ninguém. Pelo o menos o senhor não vai... Portuguêses e Brasileiros estavam fazendo uma viagem em um ônibus de dois andares Um grupo de vinte mulheres foram fazer uma viagem Havia um ônibus de 2 andares Num ônibus de dois andaras estavam as loiras no andar de cima eas morenas no andar debaixo curtindo pagode enquanto as loiras gritaram>O motorista foi lä em cima ver o que tinha avido: — O que está... Uma equipe de loira e outra de morena vao viajar em um onibus de dois andares. As loiras foram no andar de cima e as morenas no de baixo. E as moresnas estavam na maior bagunsa e as loiras estavam... Waarom gaan Belgen in Engeland nooit in een dubbeldekker boven zitten? Daar zit geen chauffeur. Jedou policisté na zájezd patrovým autobusem. Ti dole se vesele baví
Bir gün Temel ile Dursun çift katlı otobüse binmişler. Temel hemen üst kata çıkmış. Fakat, bir süre sonra Temel, telaşla aşağı inmiş. Hemen Dursun'un yanına gelmiş ve telaş içinde demiş:
- "Ula Dursun, üst katın şoförü yok."
0
0
4
Temel Fıkraları
Temel ve Dursun paraşüt takımına katılmışlar. Eğitim sonunda, tatbikat için herkes paraşütleriyle uçaklardan atlamaya başlamışlar. Herkesin paraşütü açılmış. Fakat Dursun'un paraşütü açılmamış. Dursun, havadan hızla aşağıya düşerken Temel'e bağırmış:
- "Temel uşağım, benim paraşüt açılmadı ne yapacağım?"
Temel gayet sakin bir şekilde cevap vermiş:
- "Korkma uşağım bir şey olmaz, nasıl olsa tatbikat yapıyoruz."
0
0
4
Temel Fıkraları
Temel, bir gün rahatsızlanmış ve üroloji doktoruna gitmiş.
Doktor, Temel'e sormuş:
- "Şikayetiniz nedir?"
Temel demiş:
- "Doktor bey, idrarımı yaparken ağrılarım var."
Doktor yine sormuş:
- "Yanıyor mu peki?"
Temel cevap vermiş:
- "Henüz yakmayı denemedim."
0
0
4
Temel Fıkraları
Temel, bir gün trenle yolculuk yapıyormuş. Kompartımanda bir zencinin karşısına oturmuş. Çok geçmeden sohbete başlamışlar. Bir süre sonra Temel sormuş:
- "Siz zenci misiniz?"
Zenci demiş:
- "Evet, nereden anladınız?"
Temel cevap vermiş:
- "Şivenizden."
0
0
4
Temel Fıkraları
Bir gün Temel ve Dursun, kahvenin önünde oturuyorlarmış. Bir turist gelmiş ve Temel'e, İngilizce yol sormuş.  Temel, turistin ne dediğini anlamadığı için cevap verememiş. Turist bu defa Almanca sormuş. Temel yine cevap verememiş. Turist bu kez Fransızca sormuş. Temel yine cevap verememiş.
Turist son olarak İspanyolca sormuş. Temel, bu kez de cevap verememiş. Sorusuna cevap alamayan turist çok kızmış ve bağırıp çağırdıktan sonra çekip gitmiş. Bunun üzerine Dursun, Temel'e demiş:
- "Ula Temel, bir lisan öğrenmemizin zamanı geldi galiba."
Temel, umursamaz bir şekilde Dursun'a cevap vermiş:
- "Ula Dursun, boş ver, ne gerek var? Bak, adam dünya kadar lisan biliyor ama bir derdini anlatabildi mi?"
0
0
4
Temel Fıkraları | Almanlar hakkında fıkralar

Dursun bir gün, son model bir Mercedes satın almış. Yeni arabasıyla kahvehanenin önüne gidip içerden Temel’i çağırmış. O gün de çok aşırı sıcak bir yaz günüymüş. Dursun hemen arabasının klimasını açmış. Dışarısı çok sıcak olmasına rağmen, klima olduğundan arabanın içi soğukmuş. Dursun, Temel'i gezdirmiş de gezdirmiş ve yeniden kahvehanenin önüne gelmişler.
Arabadan iner inmez, Dursun Temel'e sormuş:
- "Temel, nasıl, arabamı beğendin mi?"
Temel cevap vermiş:
- "Beğendim beğenmesine de, acaba kışın soğukta nasıl bineceksin bu arabaya?"
0
0
4
Temel Fıkraları | Kahve Fıkraları
Temel ile Dursun promosyonlu meşrubat almışlar. Meşrubatı açan Temel hemen kapağa bakmış. Kapağın içinde tekrar deneyiniz yazıyormuş.
Temel hemen kapağı kapatıp yeniden açmış ve okumuş. Kapağın içinde yine tekrar deneyiniz yazıyormuş. Temel kapağı tekrar kapatıp açmış ve okumuş. Kapağın içinde hala tekrar deneyiniz yazıyormuş. En sonunda sinirlenen Temel, Dursun'a demiş:
- "Ula Dursun. Ha bunlar bizi kandırıyor. İki saattir deniyorum, hala bir şey çıkmadı."
0
0
4
Temel Fıkraları
Soğuk ve karlı bir günde bir işadamıyla sarışın sekreteri yollarını kaybetmişler ve bir ormanda kaybolmuşlar. Bir süre sonrada arabaları bozulmuş ve arabayı terketmek zorunda kalmışlar. Zor ve uzun bir yürüyüşten sonra ormanın içinde bir kulübe bulmuşlar ve kendilerini hemen bu kulübenin içine atmışlar. Kulübede bir yatak, bir uyku tulumu ve bir sürüde battaniye olduğunu görürmüşler. Adam bir centilmen olarak sekretere onun yatakta yatabileceğini söylemiş ve kendide uyku tulumu alıp yere yatmış. Adam yattıktan birkaç dakika sonra sarışından bir ses gelmiş; - "Efendim, ben çok üşüyorum". Adam tulumun fermuarını açmış ve kalkıp sarışına bir battaniye vermiş ve sonra yine yatmış. Tam uyumak üzereyken sarışın yine; - "Efendim, ben hala çok üşüyorum" demiş. Adam yine fermuarını açmış, kalkmış ve sarışına bir battaniye daha vermiş. Sonra aynı sakinlikle uyku tulumunun içine girip, fermuarı çekmiş. Tam uykuya dalacağı sırada sarışın yine, - "Efendim, ama ben çooooook üşüyorum". demiş. Adam sarışına dönüp; - "Burası ıssız bir yer Ne olduğunu kimse görmez. İstiyorsan bir geceliğine karı-koca gibi davranabiliriz" demiş. Sarışın cilvelenerek; - "Tabii efendim siz nasıl isterseniz" demiş. Bunun üzerine adam avazı çıktığı kadar bağırmış, - "Öyleyse kalk ve kahrolası battaniyeyi kendin al"...
0
0
4
Sarışın fıkraları
Adam, lüks erkek kuaföründe oturmuş, bir yandan sakal tıraşı yapılırken, bir yandan da ellerine manikür yapılmaktadır. Manikürü yapan sarışın kadın, adamın ilgisini çekmekte gecikmez.
Adam sarışın kadına:
- "Güzelim, bu gece benimle çıkmaya ne dersin?" diye sormuş.
Kadın gülümseyerek:
- "Özür dilerim, ama ben evliyim." demiş.
Adam:
- "Boşversene. Seninkine telefon et. Bu gece işin çıktığını, eve gelemeyeceğini söyle."
Kadın:
- "İstersen sen söyle, şu anda seni tıraş ediyor."
0
0
4
Sarışın fıkraları | Kuaför fıkraları
Sarışın bayan, eski model otomobilini satmaya karar verir. En yakın dostuna bu fikrini söyler. Yakın dostu sarışına:
- "Senin araban 200 bin kilometrede. Çok eskimiş. Kimse almaz." demiş.
Üzülen sarışın:
- "Ne yapacağım?" diye dostuna danışmış.
Dostu da:
- "Benim tanıdığım bir usta var. Giт ona, kilometreyi düşürsün." der.
Sarışın, tamirhaneye gider. Usta kilometreyi 10 bine düşürür. Aradan bir hafta geçer.
Arkadaşı sarışına:
- "Ne oldu hallettin mi? Arabanı sattın mı?" diye sormuş.
Sarışın cevap vermiş:
- "Yok ya. Vazgeçtim. Arabam daha 10 bin kilometrede. Satar mıyım hiç."
0
0
4
Sarışın fıkraları
Egy fiatal A lady sitting in the dentist chair told the dentist A woman goes to the dentist.... And the dentist says "Looks like you need to have a tooth pulled." The woman says "I'd rather have a baby." The dentist looks at her and says "Make up your mind Žena u zubaře: „Pane doktore En kvinde var hos tandlægen.. - "Åh Жена към зъболекаря: - Докторе
Sarışın kadın, çok ağrıyan dişini çektirmek için diş doktoruna gitmiş ve:
- "Dişimi çektirmek istiyorum." demiş.
Doktor da:
- "Lütfen, koltuğa oturun." demiş.
Koltuğa oturan kadın başlamış ağlamaya.
Doktor:
- "Neden ağlıyorsunuz?" diye sormuş.
Sarışın kadın:
- "Doktor bey, çok korkuyorum. Dişimi çektirmektense, hamile kalmayı tercih ederim." demiş.
Bir an duraksayan doktor, başlamış beklemeye.
Sarışın kadın:
- "Doktor bey, neden bekliyorsunuz?" diye sormuş.
Doktor cevap vermiş:
- "Sizin bir karar vermenizi bekliyorum. Koltuğu ona göre ayarlayacağım da."
0
0
4
Sarışın fıkraları | Diş Doktoru Şakaları
  • Önceki Sayfa
  • Sonraki Sayfa

Privacy and Policy Contact Us