Home
Tüm Kategoriler
Popular
Komik Resimler
En İyi Fıkralar
En son şakalar
Nasrettin Hoca Fıkraları
+18 Fıkralar, Yaran artı 18 fıkralar
Asker Fıkraları, Askerlik Fıkraları
Avcı Fıkraları, Avcılık Fıkraları
Bakkal Fıkraları
Bayburt Fıkraları
Bektaşi Fıkraları
Belaltı Fıkraları
Büyük Fıkraları
Cimri Fıkraları
Çocuk Fıkraları, Çocuksu Fıkralar
Çorum Fıkraları
Deli Fıkraları
Dini Fıkralar
Doktor Fıkraları
Dursun Fıkraları
Duvar Yazıları
Elazığ Fıkraları
Erkek Fıkraları
Erzurum Fıkraları
Evlilik Fıkraları
Fıkra Gibi Komik Olaylar
Fıkralar - Corona (Covid-19)
Hayvan Fıkraları, Hayvanlar Alemi
İngiliz Alman Türk
Ingiliz-alman-turk-fikralari
Kadın Erkek Fıkraları
Kadın Fıkraları
Kamyon Yazıları
Kapak Edici Fıkralar
Karadeniz Fıkraları
Karı Koca Fıkraları
Kayseri Fıkraları, Kayserili Fıkraları
Kısa Fıkralar
Komik Hikayeler
Komik Şakalar
Komik Sözler
Köylü Fıkraları
Kurban Fıkraları
Mardin Fıkraları
Matematik Fıkraları
Meslek Fıkraları
Mühendis Fıkraları
Nam-ı Kemal Fıkraları
Öğretmen Fıkralar
Okul Fıkraları, Okul Öğrenci
Polis Fıkraları
Politika Fıkraları, Politik Fıkralar
Ramazan Fıkraları
Sarhoş Fıkraları
Sarışın Fıkraları
Seçim Fıkraları
Sekreter Fıkraları
Şoför Fıkraları
Soğuk Espiriler
Spor Fıkraları
Tarih Fıkraları
Temel Fıkraları
Trakya Fıkraları
Ünlülerden Fıkralar
Български
English
Deutsch
Español
Русский
Français
Italiano
ελληνικά
Македонски
Türkçes
Українські
Portugal
Poland
Sweden
Dutch
Danish
Norwegian
Finnish
Hungarian
Romanian
Czech
Lithuanian
Latvian
Croatian
My Jokes
Edit Profile
Logout
En son şakalar
Temel Fıkraları
Temel Fıkraları
Add a joke
En son şakalar
En İyi Fıkralar
Temel uzun zamandır görmediği arkadaşı Cemal'le İstanbul'da karşılaşınca :
- Uşağum nasilsun pakayum?
- İyiyum...
- Çocuklarin nasildur?
- Onlar da iyidur.
- Peki karin nasildur?
Temel böyle sorunca Cemal'in birden yüzü değisir. Temel arkadaşının karısının geçen yıl öldüğünü hatırlayıp hemen şöyle der:
- Yani hala ayni mezarda mi yatayii?
0
0
4
Marketin birine bir turist gelmiş bir şeyler almış, sonra Türk parası çıkaramamış dolar uzatmış kasadaki adama.
Adam para sahte mi değil mi diye kuşkuya düşmüş. Paranın orasına burasına bakmış. Evirmiş çevirmiş anlayamamış sahte olup olmadığını.
Bakmış böyle olmayacak parayı sırada bekleyen Temel'e uzatmış.
- Bir de sen bak hele, demiş.
Temel paranın bir altına bir üstüne bakmış sonra masanın üstüne atmış ve;
- Bu para sahte, demiş.
Herkes şaşırmış, nasıl anladın bu kadar çabuk demişler.
Temel de:
- Bunun üstünde Atatürk resmi yok, demiş.
0
0
4
Bizim küçük Temel, Okuldan bir türlü mezun olamıyor. En sonunda öğretmen:
- Oğlum seni imtihan edeceğim. Bilirsen seni mezun edeceğim.
Temel sevinir, sözlüye kalkar...
Hoca:
- Söyle bakayım Temel, İngiltere'yle Fransa kaç kez savaştılar?
Küçük Temel:
- Alti defa savaştiler öğretmenum.
Hoca:
- Aferin sana Temel, tebrik ederum, der.
Küçük Temel, mezun oldum sevinciyle hocaya bakarken, hoca:
- Peki say bakalım, demez mi?
Küçük Temel:
- Bir... İki... Üç... Dört... Beş... Alti
0
0
4
Küçük Temel'le arkadaşları sınıfta kim daha zeki diye tartışıyorlarmış.
Küçük Temel:
- Ben çok zekiyumdur, üç aylıkken yürümeye başlamişum, demiş.
Oradan Dursun söze atlamış:
- Sen ha puna zeka mı diysun daa... Haçan ben üç yaşıma kadar kendimi kucakta taşitmuşum, der.
0
0
4
Temel'e öğretmeni sormuş:
- Söyle bakalım, 1881'de ne oldu?
- Atatürk doğdu öğretmenim.
- Peki, 1920'de ne oldu?
- Atatürk 39 yaşına bastı öğretmenim
0
0
4
Всяка седмица ловците се събират и показват какво са уловили през седмицата...
Zwei pensionierte Jäger gehen noch einmal auf die Jagd. Sie kommen an einem kleinen Loch vorbei. Sagt der eine: "Du
Jantje heeft al wat ervaring met jagen en besluit 3 van zijn beste vrienden te vragen om mee te gaan. Jantje zal dan de ervaren jachtleider van het groep zijn. Zo gezegd
Bir gün 6 avcı avlanmak için ormana gitmişler. Küçük bir delik görmüşler. Liderleri demiş ki "bu tavşan deliği" sonra beklemişler ve görmüşler ki içinden tavşan çıkmış. Tavşanı vurmuşlar kürkünü...
Başlarında temel’in bulunduğu 4 adet avcı ormanda ilerlemektedir. temel az ilerde küçük bir delik görür ve arkasına seslenir: "Tavşan deliği
Cela se passe dans une forêt profonde. Léon
Dört kişilik avcı grubu, tecrübeli avcı Temel'in önderliğinde ormanda ilerlemektedirler. Karşılarına küçük bir delik çıkar. Temel yatın yere tavşan deliği! Bütün avcılar yere yatarlar. Gerçekten bir müddet sonra delikten tavşan çıkar. Avcılar hemen Vururlar.
Tekrara yürümeye başlarlar. Bir süre sonra büyük bir delik çıkar karşılarına. Temel:
"Yatın yere, tilki deliği!" Yatarlar. Biraz sonra tilki çıkar onu da vururlar. Tekrar düşerler.
Bu defa daha büyük bir delik çıkar. Temel:
" Yatın yere ayı ini"
, Yere yatarlar ve çıkan ayıyı vururlar. İyice keyiflenen avcılar yürümeye devam ederler. Kısa bir zaman sonra kocaman bir deliğin başında dururlar. Acemiler hep birden Temel'e bakaralar. Temel:
"Uşaklar ne çıkacağunu bilmeyrum. Ama yatın ne çıkarsa bahtumuza!"
Ertesi gün gazetelerde:
Dört avcı tren altında can verdi...
0
0
4
Dil bilgisi dersinde öğretmen öğrencilere sordu:
- "Bağırmadım, bağırmadın, bağırmadı" deyince ne anlarsınız? diye sordu.
Kimseden çıt çıkmıyordu. Öğretmen bütün öğrencilerin birden parmak kaldırmasını beklediği için, hayal kırıklığına uğradı.
Neden sonra ön sıralardan Temel ayağa kalkarak söz hakkı istedi. Öğretmen söz verince de cevapladı:
- Önemli bir durum yok efendim. Hiç kimse bağırmamıştır.
0
0
4
Regenwurm baden
- Здесь нельзя рыбачить!
- Риболова е забранен!
Un homme pêche en zone interdite. Un gendarme l'interpelle :
Jasiu siedzi nad jeziorkiem i łowi ryby. Wtedy podchodzi do niego policjant i mówi: - Chłopcze
Een man zit aan een meer met zijn vishengel. Er komt een politieman aan. De politie zegt: 'Meneer
Ein Mann sitzt mit einer Angel in der Hand an einem Teich. Da kommt ein Polizist vorbei und fragt ihn: „Haben Sie das Schild ‚Angeln verboten!‘ denn nicht gesehen?“ Da antwortet der Mann: „Ich...
Een man zit bij een riviertje en gooit zijn hengel in het water. Komt er een politieagent aan en zegt tegen die man: "Mijnheer
Agent: "Meneer
Entschuldigung
Bir gün Temel bir göle gidip balık tutmaya başlamış. Bir kaç dakika sonra Temel in yanına bir görevli gelir:
- Ha sen ne yapıyorsun burada. Balık tutmak yasak diyor görmüyor musun?
- Ben balık tutmuyorum ki.
- Ha o elinde ki ne?
- Olta.
- Ucundaki?
- İğne.
- Onun ucundaki?
- Solucan.
- E sen balık tutmuyor da ne yapıyorsun?
- Solucana yüzme öğretiyorum.
0
0
4
Günün birinde Temel'in parmağı camla kesilir. Temel telaşlanarak civarda yeni kurulan aile hekimliğine gider.
İçeri girince karşısına iki kapı çıkar. Birinde HASTALIKLAR diğerinde YARALANMALAR yazmaktadır. Hemen YARALANMALAR yazılı kapıdan girer.
İlerlerken önüne iki kapı daha gelir. Birinde KANAMALI diğerinde KANAMASIZ yazmaktadır. Hemen KANAMALI yazılı kapıdan girer.
Biraz daha ilerleyince yine iki kapı görür. Birinde HAYATİ ÖNEMDE OLAN diğerinde HAYATİ ÖNEMDE OLMAYAN yazmaktadır. Hemen HAYATİ ÖNEMDE OLMAYAN yazılı kapıdan girer ve kendini bir anda sokakta bulur.
Eve gidince Temel'e, hanımı Fadime sorar :
─ Uyyy Temel! Sana iyi baktular mu ?
Temel de cevap verir:
─ Hiç bakmadular da organizasyon harika.
0
0
4
Temel Almanya'da yıllarca çalışır ve biriktirdiği paralarla son model bir Mercedes alır. Araba piyasaya yeni çıkmıştır ve özel garantilidir.
"Bir yıl içerisinde en ufak bir arızada getirin yenisini verelim."
Derler Temel'e. Bir saat sonra yanlarına gelen Temel'e sorarlar:
─ Ne oldu?
Temel cevap verir:
─ Motori patladi!
Kimse duymasın diye hemen yenisini verirler. Temel bir saat sonra tekrar gelir. Temel'e tekrar sorarlar:
─ Ne oldu ?
Temel cevap verir:
─ Motori patladi !
Tekrar arabanın yenisini verirler. Temel bir saat sonra tekrar gelir. Temel'e bir daha sorarlar:
─ Ne oldu ?
Temel cevap verir:
─ Yine motori patladi !
Telaşlanarak "herhalde üretim hatası var" diye düşünüp yeni bir araba verirler.
─ Bu arabayı sürerken mühendislerimizde yanınızda duracak, onlara gösterin motorun nasıl patladığını biz de arızayı tespit edelim.
Derler Temel'e. Mühendisler Temel ile birlikte arabaya biner ve temel başlar arabayı sürmeye. Sürerken de anlatır mühendislere :
─ Vitesi 1'e takayrum gaza basayrum yetmeyi,
─ 2'ye takayrum gaza basayrum yetmeyi,
─ 3'e takayrum gaza basayrum yetmeyi,
─ 4'e takayrum gaza basayrum yetmeyi,
─ 5'e takayrum gaza basayrum o da yetmeyi,
─ Rokete takayrum gaza basayrum, motor patladiii !
─ Ha uşağım bu arabanun Roket vitesinde sorin var galiba !
0
0
4
Temel'in kamyonu fazla yükten dolayı bir köprü altında sıkışmış. Yardımcısı Dursun'la aşağı inip kamyonu nasıl kurtaracaklarını tartışmaya başlamışlar.
Dursun; "Eğer lastiklerin havasını indirirsek kamyonu buradan çıkarabiliriz" deyince Temel kızmış ve; "Sen manyak mısın?" demiş. "Sıkışan yer kamyonun üstü sen ise altı ile uğraşırsın."
0
0
4
Temel için kız istemeye giderler.
Temel'in babası kızı istedikten sonra kız babası sorar:
- Oglunizun sigara, içki, kumari var midur?
Temel'in babası cevap verir:
- Merak etmeyun, hepsi var. Bir tek kari eksuk! Onuda alıp gideceğuk.
0
0
4
Küçük Temel, ayakkabılarını çıkarmadan yatağa girmiş. Annesi.
- Neden pabuçlarını çıkarmadan yatağa girdin uşağım?
- Dün gece korkulu rüya gördüm daa.
- Nasi rüya.
- Ayaklarum çıplak iken kırık camlarda yürüyordum. Bu gün de aynu rüyayı gorürsem ayaklarum kanamasun diye giydim.
0
0
4
Hier gibt es keine Fische
Посред зима един рибар отива да лови риба.
Един рибар отишъл за риба.
Един рибар отива и пробива една дупка в леда.
Ein Mann geht mit Angel
One day
A blonde who got a fishing rod for her birthday decided to go ice fishing to make good use of her gift. Early the next morning
Het is hartje winter en een Belg gaat vissen. Hij kijkt om zich heen en denkt: "Dit is een mooie rustige plek
Ein Angler geht aufs Eis
Een blondje wou gaan vissen op het ijs. Ze had vele boeken over het onderwerp gelezen en schafte zich de nodige zaken aan en ze ging naar het ijs. Nadat ze haar comfortabele stoeltje op het ijs...
En blondin som i julklapp fått ett isfiske spö bestämde att hon skulle åka och testa det nya spöet. Tidigt nästa morgon så samlade hon ihop utrustningen och begav sig ut på isen. När hon nådde sin...
Temel Kuzey Kutbuna gider. Buzda balık avlamanın çok popüler olduğunu duyar, hemen kendine bir olta alır ve bulduğu ilk geniş buzlu alanda işe girişir. Tam buzu kırmaya çalışırken gümbür gümbür bir ses duyar:
- Orada balık bulamazsın!
Ne olduğunu anlamayarak etrafına bakınır, ama sesin nereden geldiğini çözemez. Biraz ileriye gidip tekrar buzu kırmaya çalışırken aynı ses yine duyulur:
- Sana söyledim geri zekalı, orada balık bulamazsın!
Temel korku içinde başını yukarı kaldırır ve dehşet içinde sorar:
- Allah'ım! Sen misin?".
Aynı ses cevap verir:
- Hayır salak, ben buz hokey sahasının bekçisiyim.
0
0
4
Adamın biri sinemaya gider. Tam sinemada film başlarken önüne saçını kazıtmış biri oturur ve sinemanın ışıkları bu saçını kazıtmış adamın kafasına vurur. Arkasındaki adam bir türlü filmi izleyemez. Adam içinden "şunun ensesine bi tane yapıştırayım" der sonra "Oğlum adam iri yarı ellese bile beni parçalar" deyip vazgeçerken yanına Temel oturur. Adam Temel'e dönüp;
- Şu kafasını kazıtmış adamın ensesine bi tane vur sana 10 TL vereceğim, der. Temel de dayanamaz adamın ensesine bir tane yapıştırır ve devam eder.
- Ula Hasan sen burada mıydın, der. Adam dönüp;
- Ne Hasan'ı kardeşim, der Temel de;
- Pardon kardeşim karıştırdım, der ve adam önüne dönünce 10 TL yi alır.
Adam dayanamaz ve Temel'e dönüp;
- Kardeş bi tane daha yapıştır sana 20 TL vereceğim" der. Temel bi tane daha adamın ensesine vurur ve ilave eder;
- Hasan sensin be yeme beni, der. Adam dönüp;
- Hasan değilim kardeşim be! Deyip ön koltuklardan birine oturur.
Temel'in yanındaki adam artık filmi bırakıp bu kafasını kazıtan adamı aramaya başlar ve bulur hemen Temel'e dönüp;
- Bak kardeşim işte oraya oturmuş. Giт ensesine bi tane daha vur sana cebimdeki tüm parayı vereceğim, der. Temel hemen kafasını kazıtmış adamın arkasına geçip ensesine bi tane yapıştırır ve der ki;
- Ula Hasan burada mıydın, ben de yarım saattir arkadaki
Adamı sen sanıp ensesine vuruyorum.
0
0
4
Temel, kahveden çıkınca kapının önünde bir saatlik bir gecikme için park cezası yazan trafik polisiyle burun buruna gelmiş;
- Yazma şu cezayı memur bey!
Polis onu hiç umursamadan cezayı yazmaya devam edince;
- İşgüzarsın!
Polis Temel'e şöyle bir bakıp;
- Aşınmış lastikler.
Bunun için ikinci bir ceza makbuzunu yazmaya başlamış.
Temel, ne kadar ceza yazarsa yazsın, ona vız geleceğini söyleyince polis ilk iki ceza makbuzunu arabanın sileceği altına sıkıştırıp üçüncü makbuza başlamış.
Bu sürtüşme 20 dakika kadar sürmüş, polis ceza üzerine ceza yazmış.
Temel hiç oralı olmamış.
Yürümüş, karşı kaldırımda park ettiği arabasına binip, sürmüş gitmiş.
0
0
4
Temel akşam eve gitmiş, Fadime evde yokmuş. Yarım saat sonra Fadime gelmiş. Temel sormuş;
- Neriyeydun Fadime?
- Guzelluk salonina gitmişidum.
Temel, Fadime'nin yüzünü dikkatle inceledikten sonra dudak büktü:
- Eeeee ne oldi sıra saa gelmedi mi?
0
0
4
Temel bir gün Dursun'un evine misafirliğe gitmiş. Yatma zamanı geldiğinde Dursun demiş ki;
- Bak Temel evde bir tane tuvalet vardır. Eğer ihtiyacın varsa şimdi yap. Çünkü bütün gece boyunca yapamazsın. Tuvalete geçmek için yattığın odadan bizim odaya geçmen gerekli. Beni ve ve Fadime'yi rahatsız edemezsin, demiş.
Temel şöyle bir düşünmüş. İhtiyacının olmadığına karar vermiş. Herkes yatmış. Fakat Temelin bağırsak faaliyetleri onu son derece rahatsız etmeye başlamış. Ne yapsın. Tuvalete gidemez. Odanın penceresini açmış bakmış ikinci kat. O sırada pencerenin pervazında duran saksıyı görmüş. Almış onu içeriye, çiçeği toprağıyla beraber çıkarmış ve büyük tuvaletini yaparak saksıyı toprağıyla ve çiçeğiyle beraber yerine koymuş. Ve tekrar rahat bir şekilde uyumuş. Ertesi sabah herkes uyanmış ve vedalaşmışlar.
Aradan 3 ay geçmiş ve Temel , Dursun'dan bir mektup almış.
- Ulan Temel nereye yaptıysan söyle, üç ev değiştirdik hala koku çıkmadı.
0
0
4
Önceki Sayfa
Sonraki Sayfa