8 Mart Dünya kadınlar gününde, Dünya Kadın Örgütü toplanmış. Kongreye bir çok ülkeden kadın katılmış. Kadınlar konuşmuşlar, dertleşmişler ve:
- "Kadınları kimse ezemez. Herkes eşittir." demişler. Söz dönüp dolaşıp eve dönünce ne yapacaklarına gelmiş ve:
- "Eve gidince kocalarımıza resti çekeceğiz. Artık ev işlerini kendileri yapsınlar. Bundan sonra kendimizi ezdirmeyeceğiz, kocalarımızın isteklerini yerine getirmeyeceğiz." demişler. Sonuçlarını da gelecek sene tekrar buluşup değerlendirmek üzere kongreyi bitirmişler.
Aradan 1 sene geçmiş. Tekrar toplanmışlar. Sonuçları değerlendirmeye başlamışlar. Önce İtalyan kadın söz almış:
- "Eve ilk gittiğimde kocam benden yemek yapmamı istedi, ben de bundan sonra yemek yapmayacağımı kendisinin yemek yapması gerektiğini söyledim.
Birinci gün bir şey göremedim, İkinci gün kendisine yemek yaptı, Üçüncü gün bana da yemek yaptı.
O günden beri evde yemeği kocam yapıyor."
Sıra Alman kadına gelmiş:
- "İlk gün eve gittim. Kocam benden elbiselerini yıkamamı istedi. Ben de ona bundan sonra temiz elbise giymek istiyorsa kendisinin yıkayacağını söyledim.
Birinci gün bir şey göremedim, İkinci gün kendi elbiselerini yıkadı, Üçüncü gün benimkileri de yıkadı.
O günden beri evdeki bütün elbiseleri kocam yıkıyor."
Sıra bizim Türk kadına gelmiş:
- "İlk gün eve gittim. Kocam bulaşıkları yıkamamı istedi. Ben de ona bundan sonra temiz tabakta yemek yemek istiyorsa bulaşıkları yıkaması gerektiğini söyledim.
Birinci gün bir şey göremedim, İkinci gün bir şey göremedim, Üçüncü gün gözümün birisi azıcık açıldı da görmeye başladım."
Temel bir gemide seyahat ederken fırtına çıkıyor ve gemi batıyor. Kazadan sadece Temel,İngiliz bir adam ve güzeller güzeli sarışın bir afet kurtuluyor. Bu üçü bir adaya çıkıyorlar. Adada sadece yüksek bir palmiye ağacı ve bir pınardan başka bir şey yok. İngiliz, -"Uzaktan geçen gemileri görebilmek için sıra ile bu ağacın tepesinde nöbet tutalım" diye Temel'e bir teklif sunuyor. Temel -Olur fakat ağaçtayken aşağıda kalan ve bu kadın birbirinden uzak yerlerde duracak ve kadına sarkıntılık etmek yok. İngiliz -Hiç olurmu öyle şey ben asil ve kibar bir ırktan geliyorum. Hiçbir kadına sarkıntılık etmem. Temel -Tamam sana inanıyorum. O halde ilk nöbeti ben tutarım. diyerek ağaca tırmanıyor. İngiliz ve kadın anlaşma gereği birbirlerinden uzakta otururken Temel yukarıdan bağırıyor -Terbiyesiz adam hani anlaşmıştık,in kadının üzerinden.. gibi laflarla bağırarak aşağıya iniyor. İngiliz.. -Yav vallahi ben birşey yapmadım,bak biz ayrı köşelerde duruyoruz,nasıl kadının üzerinde olabilirim falan desede Temel -Hayır efendim, ben yukarıdan baktığımda senin kadının üzerinde olduğunu gördüm. Sanamı inanayım gözlerime mi.?. -Yahu sana nasıl anlatayım ben birşey yapmadım,O halde ağaca ben çıkayım sen aşağıda dur,fakat sende benim gibi kadından uzak duracaksın. Temel -"tamam" diyor. Kadından epey uzağa gidiyor. İngiliz ağaca tırmanmaya başlayınca Temel hemen kadının yanına koşuyor ve kadını yatırıp üzerine çıkıyor. O esnada ağaca tırmanan İngiliz aşağı bir bakıyor Temel kadının üzerinde. -Allah,Allah.. haklıymış.. diyor İngiliz,"demekki buradan öyle görünüyor".