Ödev yapamama bahaneleri. Şimdi size "Modern ödev yapamama bahanelerinden bahsedeceğim. Eskiden olsa:
- "Hocam, elektrikler kesikti ödevimi yapamadım!" der geçerdik. Ama günümüzde işler değişti! (Gerçi dünya kadar elektrik kesintisiyle değişen pek bir şey yok ancak bu bahene artık pek geçerli değil) şimdi biz bu modern bahanelere bakalım.
* Bahane:
- "Hard diskimde bad-sector oluşmuş!
Aralarında ödevlerimin de bulunduğu 40 kadar dosyayı kurtaramadık örtmenimmmmmm!" Öğretmenin cevabı:
- "Aferin sana!"
* Bahane:
- "Pazar günü ailecek Bowling oynarken başparmağım topun içine sıkıştı ve incindi! 2 gündür yazı yazamıyorum" Öğretmenin cevabı:
- "Ben o bowling topunu kafanda kırmaz mıyım senin?"
* Bahane:
- "Bugün farkettim de sanırım bizim köpek kızdırınca o kadar da hoşgörülü olmuyormuş! Beni ısırdı"
(Burada yalancıktan sargı beziyle sarılmış eli öğretmene göstermekte fayda vardır. Azcık da hüngür yapın) Öğretmenin cevabı:
- "Ben de kızdırılınca hoşgörülü olmam! Aç avuçlarını!
* Bahane:
- "Tam her şeyi hazırlamış ders çalışmaya başlayacaktım ki birden kapı çaldı! İlkokulda birlikte kırmızı kurdele taktığım arkadaşım beni ziyarete gelmiş! Öğretmenin cevabı:
- "Dönem sonunda da karnende bolca 0 ve 1 seni ziyarete gelecek"
* Bahane:
- "O gece rüyama giren aksakallı dede "Bak evlat, o ödevleri yapmazsan öğretmenin sana kızmaz, nedenini de sorma!" dedi. Mecburen dinledim. Öğretmenin cevabı:
- "Bu geçerli bir bahane kabul edildi"
* Bahane:
- "Tv'de hipnozla ilgili bir belgesel izliyordum nasıl olduğunu anlamadan dalmışım." Öğretmenin cevabı:
- "Bak, gözlerime bakkkk! Gözlerin kapanıyor.
* Bahane: İçimdeki sesi dinledim! "Freedommmmmmmmm!"
(Bu diyalog muhtemelen öğretmenin sizi okul psikologuna götürmesi ve psikologun da size BraveHeart izlemeyi yasaklamasıyla son bulacaktır) * Bahane:
- "Kedimi yedim, mideme oturdu. Öğretmenin cevabı:
- "Afiyet olsun."
* Bahane:
- "Bir de baktım ki defterimde sayfa kalmamış! (Aman diim bunu denemeyin.) Öğretmenin cevabı:
- "Bak sen! (bu cevabınızla öğretmeninizi gülme krizine sokmanız içten bile değil, sadece yeşillik olsun diye yazdım) * Bahane :
- "Dün, bütün geceyi bozulan asansörde geçirdiğimi söylesem?" Öğretmenin cevabı:
- "Bilmem inansam mı acaba? (Bu cümle tamamlanana kadar öğretmenin eli kulağınıza doğru bir harekete geçmişse orada hiç durmayın ufaktan kaçmaya bakın)

Dört hanımı olan bir adamı arkadaşı ziyarete gelir. Adamın evi müsait değildir. Yalnızca büyük bir odası vardır. Ancak arkadaşını çok sevdiği için onun dışarıda kalmasına razı olmaz ve gece evinde kalabileceğini söyler. Akşam turşulu kavurma yemekleri yenilir, kadayıf dolmaları mideye gönderilir. Sohbet, muhabbetten sonra yatma zamanı gelir. Misafir için odanın öbür köşesine yatak serilir. Ev sahibi de hanımlarını sağ tarafına alır, yatarlar. Gecenin bir vakti, yediklerinin etkisiyle olsa gerek hanımlardan küçüğü kocasına sevişme teklif eder. Adam şaşırmıştır. Çünkü odada bir yabancı vardır ve işi fark edeceğine inanır. Ancak kadını da ikna etmek mümkün değildir. Adam çaresiz küçük karısına:
- "O zaman buzdolabının kapısını aç da bir bak bakalım, misafir yatıyor mu?" der. Kadın dolabın kapısını hafifçe aralar. Misafirin yattığını söyleyince, adam hızla işini görür. Aradan az bir zaman geçer, bu kez diğer eşi sıkıştırmaya başlar. Adam onu da ikna edemeyince yine buzdolabının kapısını açmasını ve misafire bakmasını söyler. Hafif ışık gelince ikinci hanımıyla da yatar. Bu iş bütün gece boyunca sürer. Adam dört hanımı ile aynı yöntemle birlikte olur.
Sabah olunca hiçbir şey yokmuş gibi kalkarlar. Ev sahibi misafirine:
- "Nasıl rahat yatabildin mi?" diye sorar. Misafir:
- "Çok iyi yattım, ancak yediklerimden dolayı gece çok susadım ve hararetten dilim damağım kurudu" der. Bunun üzerine ev sahibi:
- "Kardeşim niye öyle sıkıldın ki. Buzdolabı yanındaydı. Açıp içinden su alsaydın ya" deyince misafir şeytanca gülerek cevap verir:
- Yok baba yok. Buzdolabının kapağını kim açtıysa, sen kalkıp onu öptün. Ben de korktum, onun için su mu içemedim."