Feministler toplanıp bir karar almışlar. Demişler ki:
- Gidip kocamıza diyeceğiz ki, -"Bundan sonra kendi bulaşığını, çamaşırını kendin yıkacaksın. Ben artik karışmayacağım." Neyse orada bizi Türk bir kadın da varmış tabii. Kararı sırtlamış memlekete dönmüş. Aradan 6 ay geçince yeni bir toplantı yapmışlar. Başkanları alınan en son kararın uygulama sonuçların sormuş. Alman Kadın:
- Gider gitmez kararı hemen kocama bildirdim. Bundan sonra kendi bulaşığını kendin yıkayakcaksın. Ben hiç karışmayacağım dedim. Bir gün birşey göremedim. İkinci birşey göremedim. Üçüncü gün bir de baktim ki bulaşığı yıkamaya başlamış. Fransız Kadın:
- Gider gitmez kararı hemen kocama bildirdim. Bundan sonra kendi bulaşığını kendin yıkayakcaksın. Ben hiç karışmayacağım dedim. Bir gün birşey göremedim. İkinci birşey göremedim. Üçüncü gün bir de baktim ki bulaşığı yıkamaya başlamış. Sonra sıra bizim Türk kadına gelmiş:
- Aldığımız karar icabı gidip kocama bundan sonra bulaşığı benim yıkamayacağımı, o devrin bittiğini, bundan sonra kendisinin yıkaması gerektiğini söyledim. Bir gün birşey göremedim. İkinci bir şey göremedim. Üçüncü sol gözüm açılmaya başlayınca bir de baktım ki dağ gibi bulaşık beni bekliyor.

Bir Alman bir Fransız birde Temel bir guzergahı hava yolu ile katetmek zorundalar.. Almanya semalarındayken Alman -"bizim buraların patateşi çok meshurdur.. Bizde de adettir" diyip elindeki patateşi camdan aşşağı atar.. Fransadan gecerken de Fransız -"bizim buralarında şarabı meşhurdur.. bizde de adettir" diyip şarap şişesini aşşağı fırlatır.. -Karadenizden geçtikleri sırada Temel dinamiti çıkarır.. Ateşlemek üzereyken diğerleri zıplar.. -"Napıyorsun arkadaşım delirdin mi?" dediklerinde Temelde -bizim buralarında madeni meşhurdur kardeşim" diyerek elindeki dinamiti ateşleyip aşşağı sallar.. Aynı güzergahı karayolu ile gitmek zorunda olan adamlarımız Almanyadan geçerken yol kenarında ağlayan bir çocuk görürler.. kafası bantlıdır.. Alman iner arabadan:
- Noldu evladım neden ağlıyorsun -Amca geçen burda dikilirken kafama patateş düştü kafam yarıldı ühühühü diyerek ağlar.. Alman'ın kalbi sızlamaktadır.. -Ah canım kıyamam al bu parayı giт kendine gazoz gofret filan al.. Fransadan geçerken yine yol kenarında ağlayan bir çocuk.. Fakat bunun kafa bantlı kol alçıda.. Fransız iner.. -Neden ağlıyorsun evladım.. -Gecen burda dikilirken üstüme şarap şişesi düştü amca canım çok acıdı.. Der.. Suçluluk içersindeki Fransız parayı uzatır.. -Giт kendine bişiler al.. ağlama lütfen.. Neyse en son durak Trabzon.. ve yol kenarında yerde tepinen bir çocuk.. Kahkaya boğulmuş gülmekten kıvranıyor.. Temel iner aşağıya.. -Noldi la ne tepineysun ? -Ahahaha amcacum geçen şu karşiki köye doğru bi osurdum havaya uçti daaaa ahahhah !