18 Mart 1915, Türk tarihinde bir askeri ve siyasi başarı olmaktan öte inanç, azim ve yiğitlikle örülmüş bir destanın yaradılış tarihidir. Zaferimiz kutlu olsun.
18 Mart ÇanakkaIe Deniz Zaferini yürekten kutIuyor, aziz şehitIerimizi minnet ve saygıyIa anıyoruz.
Aziz şehitlerimiz yattıkları yerlerde şunu hissetmelidirler ki, temiz kanlarıyla suladıkları kutsal vatan toprakları, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türk milleti tarafından en kutsal emanet olarak muhafaza edilecektir. Çanakkale Zaferiniz kutlu olsun aziz şehitlerimizi minnetle anıyoruz.
Bayrakları bayrak yapan, üstündeki kandır. Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır! Şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyorum. Çanakkale Zaferimizi yürekten kutluyorum.
Bir ulus ve vatan meydana getiren bu şanlı günde 18 Mart şehitlerini minnetle anıyoruz.
Bizlere bu büyük zaferin gururunu armağan eden, başta ebedi Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah arkadaşları olmak üzere; bu mücadeleye iştirak eden Türk ordusunun kahraman mensuplarına, onu her şeyiyle destekleyen aziz Türk milletine ve vatanları uğruna hayatlarını feda eden bütün şehitlerimize en samimi duygularımla şükranlarımı sunuyorum.
Bu destansı zaferin temelinde güçlü bir inanç, büyük bir vatan aşkı ve özgürlük tutkusu vardır. Çanakkale şehitlerimizi minnetle anmaktayız.
Bu mukaddes güzel yurt topraklarının korunması ve bayrağımızın dalgalanması için birlik, beraberlik ve bütünlük içinde verilen mücadeleyi millet olarak idrak etmeli, gelecek nesillere bu bilinci aktarmayı, bu güzel vatanı bizlere emanet eden atalarımıza karşı bir borç bilmeliyiz.
Bu tarih, gerek taarruz gerekse savunma savaşlarının başarılarıyla dolup taşan Türk kahramanlık tarihinin en onur verici, en parlak sayfalarından biridir. Zaferiniz kutlu olsun… Bu topraklarımızı vatan yapan aziz şehitlerimizi saygıyla anıyoruz.
Bugün, zaferlerin en büyüğü, günlerin en anlamlısı olan Çanakkale Zaferi ve Şehitler Gününü idrak etmekteyiz.
Bugünlere ulaşmamızı sağlayan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere vatanın bölünmez bütünlüğünü ve Türk Milletinin huzur ve güvenliğini sağlamak için hayatlarını feda eden aziz şehitlerimizi minnetle anıyoruz.
Büyük bir imanın, muazzam bir azmin ve sarsıImaz bir kararIıIığın timsaIi oIan bu zaferin yıI dönümünü kutIarken, bu uğurda canIarını vermiş aziz şehitIerimizin mukaddes hatıraIarı önünde saygıyIa eğiIiyoruz.
ÇanakkaIe Zaferi ve ŞehitIer Günü’nde; bir kahraman oIarak öIümsüzIeşen Gazi Mustafa KemaI Atatürk ve siIah arkadaşIarını, aziz şehitIerimizi ve kahraman gaziIerimizi şükranIa anıyor, ÇanakkaIe Zaferi’ni uIusça kutIamanın kıvancı içerisinde sevgi ve saygıIarımı sunuyorum.
ÇanakkaIe Zaferi, vatanseverIik, fedakârIık, cesaret gibi yüksek faziIetIerin kahramanca sergiIendiği bir destandır. Aziz Türk miIIetimizin bu onurIu günü kutIu oIsun.
ÇanakkaIe, vatan savunmasının akıI ve iman gücüyIe destana dönüştüğü, Cumhuriyet’in temeIIerinin atıIdığı, bizim ve dünya için en önemIi savaşIardan biridir. 18 Mart ÇanakkaIe Deniz zaferimiz kutIu oIsun. ŞehitIerimizin mekânIarı cennet oIsun… Çanakkale Deniz Zaferi Birinci Dünya Savaşı içinde ayrı bir özelliği olan, tarihin akışını değiştiren, bağımsızlığı uğruna canını vermekten çekinmeyen Türk milletinin kahramanlık destanıdır. Çanakkale Zaferiniz kutlu olsun aziz şehitlerimizi minnetle anıyoruz.
Çanakkale Müdafaası üç mucizeler muharebesidir. Hali kurtardı, maziye hamaset ve azametini iade etti. Vatanımızı ve vatani ebedi yaptı. Çanakkale Zaferimizi en içten duygularımla kutluyorum...
Çanakkale Savaşları, milletimizin zamanın en güçlü ve donanımlı ordularına karşı inanç, vatan sevgisi, dayanışma, birlik ve beraberlik duyguları ile vermiş olduğu büyük bir mücadeledir. Çanakkale Zaferiniz kutlu olsun aziz şehitlerimizi minnetle anıyoruz.
Çanakkale Zaferi ve Şehitler Günü’nde; bir kahraman olarak ölümsüzleşen Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi şükranla anıyor, Çanakkale Zaferi’ni ulusça kutlamanın kıvancı içerisinde sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Çanakkale Zaferi, Türk askerinin ruh kudretini gösteren şayanı hayret ve tebrik bir misaldir. Emin olmalısınız ki Çanakkale Muharebelerini kazandıran yüksek bir ruhtur.
Çanakkale Zaferi, Türk milletinin eski kudret ve kuvvetini muhafaza ettiğini, can çekişen bir imparatorluk içinde kahraman bir milletin varlığını ortaya koydu. Çanakkale Zaferimiz kutlu olsun...
Çanakkale Zaferi, vatan topraklarını korumak için şahlanan bir milletin bağımsızlığının ve egemenlik aşkının ibret verici kahramanlık destanıdır.
Çanakkale Zaferi, vatanseverlik, fedakârlık, cesaret gibi yüksek faziletlerin kahramanca sergilendiği bir destandır. Aziz Türk milletimizin bu onurlu günü kutlu olsun.
Çanakkale Zaferi; vatan topraklarını korumak için şahlanan Türk ulusunun muhteşem bir destanıdır.
Çanakkale Zaferi’nin yıldönümünü kutluyor; bugünlere ulaşmamızı sağlayan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, vatanın bölünmez bütünlüğü ve Türk milletinin huzur ve güvenliği için hayatlarını feda etmekten çekinmeyen aziz şehitlerimizi minnet ve saygıyla anıyorum.
Çanakkale, vatan savunmasının akıl ve iman gücüyle destana dönüştüğü, Cumhuriyet’in temellerinin atıldığı, bizim ve dünya için en önemli savaşlardan biridir. 18 Mart Çanakkale Deniz zaferimiz kutlu olsun. Şehitlerimizin mekânları cennet olsun… Çanakkale, yirminci yüzyılın başında dünya tarihinin belirgin bir şekilde akışının değiştiği yer olmuştur. Dört imparatorluğun dünya sahnesinden silinmesine vesile olmuş ve bizim bugün gururla andığımız Çanakkale Destanı ortaya çıkmıştır. Gününüz kutlu olsun… Çanakkale’de ortaya konulan mücadele ve kazanılan zafer eşsiz bir destandır. Bu destanı yazan Mehmetçiklerimizi, gazilerimizi ve aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.
Çanakkale’de şehit olan yüz binleri, başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm komutanları, onlara fedakârca destek veren cephe gerisi insanlarımızı minnet ile anıyoruz. Ruhları şad olsun.
Demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Cumhuriyetimizi, temel ilke ve nitelikleriyle geleceğe, dünya milletleri arasında hak ettiği konuma taşımak için mücadele verirken, bizi millet yapan yüksek değerleri canlı tutmalı, daima yüceltmeliyiz.
Devletimiz, şehit yakını ve gazilerimizin bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da yanlarında olmaya devam edecektir. Şehitlerimizi anar zaferimizi kutlarız.
Dönemin en gelişmiş teknolojilerinin kullanıldığı silahlara karşı tereddüt etmeden canını ortaya koyan, bile bile ölüme koşan kahraman askerlerimiz ve tüm varlığını vatan savunmasına feda eden milletimiz Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tohumlarını atmıştır. Zaferimiz kutlu olsun… Dönemin en güçlü ordularına sahip işgalci devletlere karşı kazanılmış; “Çanakkale Geçilmez” gerçeğini tarihe altın harflerle yazdıran binlerce şehidimizin kanla yazdığı eşsiz bir tarihtir. Çanakkale Zaferiniz kutlu olsun aziz şehitlerimizi minnetle anıyoruz.
Dönmeyi hiç düşünmediIer. Bu vatanı evIatIarına bırakabiImek için canIarını gözIerini biIe kırpmadan verdiIer. Saygı ve minnetIe şehitIerimizi anıyoruz.
Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın bu toprak, bir devrin battığı yerdir. Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın bir vatan kalbinin attığı yerdir. Çanakkale Zaferimiz kutlu olsun...
En güzel zaferler kardeşlik ruhu ile kazanılmıştır. 16-17 yaşındaki bir Diyarbakırlı ile Konyalıyı aynı cephede buluşturan, yan yana şehit düşüren bir kardeşlik ruhumuzdur.
Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker, gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer. Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? Gömelim gel seni desem tarihe sığmazsın. Çanakkale Zaferini yürekten kutluyorum.
Ey şehit oğlu şehit isteme benden makber, sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber. Aziz şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyoruz.
Her yıl 18 Mart’ta kutladığımız Çanakkale Zaferi, tarihin o güne kadar tanık olmadığı muhteşem bir zaferdir. Bu zafer, kahraman askerlerimizin, dünya tarihine geçen bir kahramanlık mücadelesidir.
Her zaman gönIümüzde yaşayacak aziz şehitIerimiz ve gaziIerimizin kahramanIıkIarIa doIu hatıraIarı, Büyük Önder Mustafa KemaI Atatürk’ün bizIere emanet ettiği Cumhuriyetimizin yaşatıImasının en büyük teminatı oIacaktır. ÇanakkaIe Zaferiniz kutIu oIsun aziz şehitIerimizi minnetIe anıyoruz.
Kahramanlık destanının yazıldığı en önemli savaşlardan biri olan Çanakkale Savaşı’nın zaferle taçlandığı 18 Mart günü, aynı zamanda aziz şehitlerimizin hatırasını canlı tutmak ve daha sonraki nesillere aktarmak amacıyla ‘Şehitler Günü’ olarak kabul ve ilan edilmiştir. Zaferinizi kutlar şehitlerimizi anarız.
Kim bu cennet vatanın uğruna oImaz ki feda? Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda. ŞehitIerimizi saygı ve minnetIe anıyoruz.
MiIIetimiz, mukaddes vatanımızın korunması için canIarını veren şehitIerini ve gaziIerini hiçbir zaman unutmayacak, onIarın bıraktıkIarı kutsaI mirasa, vatanımıza ve bayrağımıza onurIa sahip çıkacaktır.
Onlar geri dönmek için değil, vatan için ölmek niyetindeydiler. Onlardan geriye kalan bu topraklar, bu vatan... Şehitlerimizi özlem ve rahmetle anıyorum...
Onlar tarihi kalemle değil, kanlarıyla yazdılar... Şehitlerimizi rahmetle ve saygıyla anıyoruz. Çanakkale Zaferi'mizin yıl dönümü kutlu olsun.
Övün ey Çanakkale, cihan durdukça övün! Ömründe göstermedin bir düşmana bir düğün. Sen bir büyük milletin savaşa girdiği gün, başına yüz milletin üşüştüğü yersin. Çanakkale Zaferimiz kutlu olsun...
Sevinç ve coşkuyla kutladığımız Çanakkale Zaferi’nin yıldönümünde, bu güzel vatanımız için canını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve özlemle yâd ediyorum. Ruhları şad, mekânları cennet olsun… Tarih boyunca, hürriyet ve bağımsızlığına düşkünlüğüyle bilinen milletimiz; her türlü zorluğa karşı durmuş, kanı, canı pahasına mücadele vermekten çekinmemiştir. Çanakkale Zaferiniz kutlu olsun aziz şehitlerimizi minnetle anıyoruz.
Tarihe altın harflerle yazılan Çanakkale Deniz Zaferi’nin yıldönümünde milletimizin bu onurlu gününü kutluyor, kahraman şehitlerimizi ve ebediyete intikal eden gazilerimizi şükran ve rahmetle anıyorum.
Tarihimize altın harflerle yazılan bu büyük destan, eşsiz bir zaferin yanında Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk gibi büyük bir komutan ve lideri ortaya çıkarmıştır. Yine bu savaşlarda gösterilen azim ve irade, milletimizin kendine olan güvenini artırmış, bağımsızlığa olan inancını perçinlemiş, Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasını sağlayarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasının yolunu açmıştır.
Türk miIIeti ÇanakkaIe’de eIde ettiği üstün başarısı iIe tüm dünyaya, bağımsızIığı ve vatan toprağı söz konusu oIduğunda, karşısında hiçbir gücün duramayacağı mesajını en açık şekiIde vermiştir.
Türk milletinin Çanakkale'de elde ettiği zafer, bütün dünyaya verilmiş bir insanlık dersidir.
Türk savaş tarihine aItın harfIerIe yazıIan ÇanakkaIe Zaferi’nin yıIdönümünü kutIamanın ve kutsaI vatanımız için canIarını feda eden şehitIerimizin ŞehitIer Günü’nü idrak etmenin onurunu yaşıyorum.
Türk ve dünya tarihine damga vurmuş en önemli olaylar arasında yer alan 18 Mart 1915 Çanakkale Zaferi, bir milletin birlik ve beraberlik içinde verdiği şanlı mücadelenin unutulmaz hatırası olmak bakımından insanlık tarihinde eşine az rastlanır bir kahramanlık destanıdır. Zaferiniz kutlu olsun… Türk’ün yenilmezliğini, Mehmetçiğin azim ve iradesini aynı zamanda centilmenliğini tüm dünyaya göstermiş olması açısından da oldukça önemlidir. Çanakkale Zaferiniz kutlu olsun aziz şehitlerimizi minnetle anıyoruz.
Türkler Çanakkale'yi zorlayan çağının en ileri tekniğine sahip güçler karşısına adeta bir kale gibi dikilmişlerdir. Çanakkale Zaferimiz kutlu olsun...
Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor; bir hilal uğruna ya Rab, ne güneşler batıyor! Şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz...
Yakarışa geçmişti hepsi de birden, içini döküyordu Hakk'a herkes derinden. Kuduruyordu mütegallipler kederinden. Ve emindi Mehmetçik yarınki zaferinden! Çanakkale Zaferimizi gururla kutluyorum...
Türk ve dünya tarihine damga vurmuş en önemli olaylar arasında yer alan 18 Mart 1915 Çanakkale Zaferi, bir milletin birlik ve beraberlik içinde verdiği şanlı mücadelenin unutulmaz hatırası olmak bakımından insanlık tarihinde eşine az rastlanır bir kahramanlık destanıdır. Büyük bir imanın, muazzam bir azmin ve sarsılmaz bir kararlılığın timsali olan bu zaferin yıl dönümünü kutlarken, bu uğurda canlarını vermiş aziz şehitlerimizin mukaddes hatıraları önünde saygıyla eğiliyoruz.
Temel, İstanbul'daki arkadaşı Dursun'un yanına gider.
Yerler içerler vakit iyice geç olunca Dursun, Temel'e;
- "Ula Temel bilirsin helanın yolu bizim yatak odasından geçiyor, eğer bir ihtiyacın varsa şimdiden hallet." der.
Temel de kendinden emin:
- "Hayır yok." der.
Lakin gece yatınca, Temel çok sıkışır, bir saksının içindeki çiçeği çıkartıp işini görür.
Ertesi gün Temel, Dursun'la vedalaşıp memleketine gider.
Aradan üç beş ay geçer ve Temel, Dursun'a telefon açar.
Telefondaki sesin Temel'e ait olduğunu duyan Dursun, kızgın bir şekilde sorar:
- "Ula Temel, nereye sıçtıysan öyle, 3 aydır 4 ev değiştirdim, hala koku gitmedi."
Temel, şehirler arası seyahatinde treni tercih etmiş ve yataklı olan kompartımana yerleşmiş. Az sonra kompartımana çok güzel bir kadın gelmiş ve tanışmışlar. Kadın İş Bankasında çalışıyormuş.
Uzun bir sohbetten sonra gece olmuş ve yatmak üzere kompartımandaki ranzayı açmışlar. Kadın üst kata, Temel de alt kata yerleşmiş.
Yatmalarından 10 dakika sonra, kadın pijamasının üstünü çıkartıp yere atmış. Temel bunu görünce, kadının kendisinden bir şeyler beklediğini düşünerek kadının yatağına alttan hafifçe vurmuş:
- "Handan Hanım."
- "Buyrun Temel Bey."
- "İş Bankasının kapıları açıldı mı acaba?"
- "Ne münasebet Temel Bey. Teessüf ederim, bu davranışınız çok çirkin."
- "Özür dilerim Handan Hanım. Ben sanmıştım ki !!!"
Yaklaşık on dakika sonra, kadın pijamasının altını çıkarmış ve yere atmış. Temel bunu görünce çıldıracak gibi olmuş ve kendini tutamayarak yeniden kadının yatağına hafifçe vurmuş:
- "Handan Hanım."
- "Buyrun Temel Bey."
- "İş Bankasının kapıları açıldı mı acaba?"
- "Temel Bey, lütfen kendinize gelin, çok ayıp."
Temel, olanlar karşısında çok zor durumdaymış ama dayanacak durumda da değilmiş. Yine de sabretmiş. Ancak 5 dakika sonra kadın bu defa çamaşırının üstünü çıkarmış ve atmış. Sabredemeyecek durumda olan Temel yeniden ranzaya vurmuş:
- "Handan Hanım."
- "Buyrun Temel Bey."
- "İş Bankasının kapıları açıldı mı acaba?"
- "Temel Bey, bu son olsun lütfen, bir daha aynı şey olursa güvenliği çağıracağım."
Temel büyük bir hayal kırıklığı ile yeniden yatmış. 5 dakika sonra kadın çamaşırının altını çıkartıp yere atmış. Bu defa kadın da istekliymiş. Aradan 10 dakika geçmesine rağmen Temelden ses gelmeyince kadın Temel'in uyuduğunu sanarak endişelenmiş ve dayanamayarak seslenmiş:
- "Temel Bey."
- "Buyrun Handan Hanım."
- "Temel Bey, İş Bankasının kapıları açıldı da !!"
- "Gerek kalmadı Handan Hanım, biz çeki elden bozdurduk !!"
Çok zengin bir adam, evindeki havuzun kenarında verdiği meşhur sosyete partilerinden birinde, partiye heyecan katmak için, bir yarışma düzenlemeye karar vermiş. Bunun için akvaryumundaki pirana balıklarını havuza atmış ve mikrofonu eline alıp:
- "Kim içinde pirana balıklarının bulunduğu bu havuza atlayıp, karşıdan karşıya yüzerek geçerse, sarışın bir bayanla sabaha kadar eğlenecek." demiş. Kalabalıktan ses seda çıkmamış.
Bunun üzerine zengin adam ödülü artırmaya karar vermiş ve:
- "Kim havuzu yüzerek karşıdan karşıya geçerse, bir sarışın ve bir de esmer kadınla beraber eğlenecek." demiş. Yine kimseden ses çıkmamış.
Bunun üzerine zengin adam:
- "Ödül, bir sarışın kadın, bir esmer kadın ve yanında da bir tane ibne." deyince "şlaaps" diye bir ses duyulmuş. Bir de bakmışlar ki bizim Temel, havuzda çırpına çırpına yüzerek, karşı taraftan çıkmış. Temel havuzdan çıkar çıkmaz hemen koşarak, tekrar havuzun öbür kenarına gelmiş ve:
- "Nerede o ibne?" diye bağırmış.
Bunun üzerine ev sahibi:
- "Beyefendi ne kadar sabırsızsınız, sarışın ve esmer kadınlar varken, ibneyi ne yapacaksınız?" diye sormuş:
Bunun üzerine Temel cevabı yapıştırmış:
- "Sizin vereceğiniz İbne değil, beni havuza iten ibne nerede?"
Temel'le Dursun yolda karşılaşmışlar. Temel'in yüzü asık ve morali de çok bozukmuş.
Dursun sormuş:
- "Hayırdır Temel ne oldu?"
Temel cevap vermiş:
- "Ula uşağım, babam öldü, acımız büyüktür."
- "Yapma ya, pederin genç idi, çok üzüldüm, nasıl öldü?"
- "Apartmanın sekizinci katının balkonundan düştü."
- "Yapma ya demek yere düştü öldü?"
- "Yok, girişteki bakkalın tentesine düşünce, oradan havalanıp karşı apartmana yöneldi."
- "Apartmana mı çarptı, nasıl öldü?"
- "Yok, karşı apartmanın balkonunda çamaşırlar asılı idi. Çamaşır ipine vurup havalandı, yay fabrikasının bahçesine düştü."
- "Vah yazık, bahçede mi öldü?"
- "Yok, bahçedeki yayların üzerine düşüp yeniden havalandı. Yukarıdaki elektrik tellerine düştü."
- "Amanın elektriğe mi çarpıldı da öldü?"
- "Yok, oradan da zıpladı."
- "Eee, nasıl öldü o zaman?"
- "Baktık, babamın yere ineceği yok, biz de tüfekle vurduk onu."
Hoca'nın çok sevdiği hanımı vefat eder. Bu durum Hoca'da büyük üzüntü meydana getirir. Herkes bu üzüntülü durumun uzun süre devam edeceğini zanneder eme hiç de öyle olmaz. Hoca bir hafta sonra eski haline döner. Eskisi gibi neşeli görünmeye başlar. Bir müddet sonra, Hoca'nın eşeği ölür. Bu sefer dünya Hoca'ya zindan olur. Yemeden içmeden kesilir. Bunu görenler, Hoca'nın hanımına vefasızlık ettiğini düşünür ve toplanıp Hoca'yı ziyaret ederler. -Hocam, hanımın vefat etteğinde bu kadar üzülmemiştin, oysa ki eşeğin öldüğünde yemeden içmeden kesildin, hala kendine gelemedin, nedir bunun sebebi, diye sorarlar. Hoca kaşlarını çatar ve ciddi bir tavırla:
- Hanım vefat etteğinde, daha cenazeden dönerken eş dost,"Üzülme Hoca, biz sana daha iyisini buluruz, seni evlendiririz" dediler. Halbuki eşeğim öleli bir hafta oluyor, kimse çıkıp ta "Hocam sana daha iyi bir eşek alırız" demediği gibi daha önce verdikleri sözü de tutmadılar. Böyle sahte dostluklar, yalancı teselliler karşısında ben üzülmeyim de kimler üzülsünı