Okuldan gelen kız koşarak mutfağa annesinin yanına gelmiş; - Anne, annecim, okulda bu gün alfabeyi saydık, herkes C ye kadar saydı, ben G ye kadar.. bak; - A, B, C, D, E, F, G . Anne; - Aferim benim güzel, akıllı kızım . Çocuk; - Bütün bunlar sarışın olduğum için, di mi annecim? . Anne; - Evet, güzel kızım . Ertesi gün; - Anne, annecim, okulda bu gün sayı saydık, herkes 4 e kadar saydı, ben 9 a kadar.. bak, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9 . Anne; - Aferim benim güzel, akıllı kızım . Çocuk; - Bütün bunlar sarışın olduğum için, di mi annecim? . Anne; - Evet, güzel kızım . Ve ertesi gün; - Anne, bu gün beden eğitimi dersinde soyunma odasındaydık, bütün kızların göğsü tahta gibi dümdüzdü, bir tek benim göğüslerim kocamandı. Bu da sarışın olduğum için di mi annecim . Anne; - Hayır yavrum, onlar 7 sen 24 yaşında olduğun için...
Bayan O'Dunigan, Dublin'de O'Connel Caddesi'nde yürüyordu. Karşıdan'da rahip O'Rafferty geliyordu. - "Merhaba" dedi, rahip.. "Nasılsınız?.. Bay Dunigan nasıl?.. Sizi iki yıl önce ben evlendirmemiş miydim?". - "Evet" dedi, Bayan O'Dunigan. - "Bebek" dedi, rahip. "Bebeğiniz oldu'mu, küçük O'Duniganlar?". - "Maalesef" dedi, Bayan O'Dunigan.. "Henüz bebeğimiz yok.. Oysa öyle istiyoruz'ki?". - "Gelecek hafta Roma'ya gidiyorum" dedi, rahip.. "Vatikan'daki büyük kiliseye sizin için bir mum dikeceğim". - "Teşekkürler sevgili rahip" diye adamın ellerini öptü kadın. - "Size minnettar olacağız". Birkaç yıl geçti aradan.. Kadınla rahip bir daha karşılaştılar.. Rahip merakla sordu; - "Bebeğiniz oldu'mu peki?". - "Oldu" dedi, kadın.. "Sekiz yılda üç ikiz, dört'de tek doğurdum. 10 çocuğumuz var". - "Harika" dedi Rahip.. "Harika.. Mucize işte bu.. Peki, o şirin kocanız ne yapıyor?". - "Roma'ya gitti, dedi kadın.. "Sizin o Allah'ın belası mumunuzu üflemeye"...